Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye’nin kuzeyinde yürütülen ve 5’inci güne giren askeri harekat hakkında açıklamalarda bulundu. 109 kilometrekarelik alanın ‘kontrol’ altına alındığını belirten Erdoğan, Suriye’deki IŞİD’liler konusunda her türlü sorumluluğu aldıklarını da söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, SDG’ye karşı yürütülen ve ‘Barış Pınarı’ adı verilen askeri harekata ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında özetle şunları söyledi:
TEL ABYAD İKİ YÖNDEN KUŞATILDI: Güvenli bölge haritasına uygun şekilde 30-35 kilometrelik bir derinliğe kadar ineceğiz. TSK kara ve hava unsurlarıyla operasyonu başarılı şekilde yürütüyor. Suriye Milli Ordusu da büyük başarılar gösteriyor. Terör örgütü ciddi bir direniş ortaya koyamıyor. Tel Abyad tarafında 17 köy kontrol altına alınmış, şehir merkezi iki taraftan kuşatılmıştır.
652 HAVAN VE ROKET SALDIRISI OLDU: Yerleşim yerlerine (Türkiye) 652 havan ve roket saldırısı olmuştur. Havan ve roketlerin yarısı Nusaybin ve Kızıltepe’ye düşmüştür. Sınır şehirlerimize yapılan saldırılarda 18 vatandaşımız şehit oldu, 147 vatandaşımız da yaralandı. Kilise içinden atış yaptıkları da vaki. Bunları İHA’larla tespit ediyoruz. Biz kiliseye karşı harekatta bulunsak gidip kiliseyi de vurdular diyecekler, bu fırsatı da onlara vermek istemiyoruz. Amaçları sivil kayıplar ortaya çıkmasını sağlamaktır. Gerekirse 100 tane sivilin arkasındaki tek bir teröristi tespit edip onu etkisiz hale getirecek tecrübeye sahibiz. Harekat alanında da 2 askerimiz ile 16 Suriye Milli Ordusu mensubu şehit olmuştur. Yaralı ya da teslim olma suretiyle etkisiz hale getirilen terörist sayısı 490. Bunların 440’ı öldürüldü, 27’si yaralı, 24’ü de teslim oldu.
EN BÜYÜK DESTEĞİ SURİYELİ KÜRTLERDEN ALIYORUZ: Operasyonumuzun Kürtleri hedef alması asla söz konusu değildir. Bu operasyonda en büyük desteği Suriyeli Kürtlerden alıyoruz. Biz Kürtlere değil, PKK, onun yan kuruluşları olan PYD / YPG’ye karşı operasyon yapıyoruz. Biz Suriye’nin kuzeyinde bir terör devletinin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Suriye’deki varlığımızın tamamen kendi sınırlarımızın güvenliği ile sınırlı olduğunu belirtmek istiyorum. Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlandığında bundan en çok memnun olacak ülke Türkiye’dir.
YAPTIRIM TEHDİTLERİ BİZİ ENGELLEMEZ: Barış Pınarı Harekatı başladıktan sonra kimlerin nerede durduğunu görme imkanı da elde ettik. Bu operasyonu işgal olarak tanımlayan ülkeler oldu. Operasyonumuzun ardından ülkemizi ekonomik yaptırımlar ve silah ambargoları ile tehdit edenlere rastlıyoruz. Türkiye’yi bu tehditlerle yolundan döndüreceğini sananlar yanılıyor. Sayın Merkel’le görüştük. Terör örgütünü NATO’ya aldınız da haberimiz mi yok dedik.
ONLARIN PATRIOT’U VARSA BİZİM SİPER’İMİZ OLACAK: Alçak irtifa hava savunma füze sistemi Hisar’ı milli ve yerli olarak geliştirdik. Dünkü testte Hisar hedefi başarıyla imha etmiştir. Hisar’ın seri üretimine başlıyoruz. Sıra artık Patriot ve S-400 benzeri sistemlere geldi. Onların Patriot’u varsa bizim de Siper’imiz olacak.
ARABULUCULUK YAPMAYA KALKANLAR VAR: Bazı ülkeler kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar. Bizimle terör örgütü arasında arabuluculuk yapmaya talip olanlar var. Ne zamandan beri bir devletin terör örgütü ile masaya oturduğunu gördünüz. Türkiye’nin karşısında bir terör örgütü var. Biz attığımız adımları gayet iyi biliyoruz. Önce yaklaşımını düzelt. Biz bu işe bir haftada, bir ayda hazırlanmadık. Aylardır bunun çalışmalarını yapıyoruz.
IRAK’TA DA DURUM BERBAT: Suriye’de rejim bunların hakkından gelseydi işimiz kolaydı. Irak’ta da durum berbat. Irak’la da birçok şeyi konuşurken, bizim yanımızda farklı, arkamızdan farklı açıklamalarda bulunuyorlar. Onlar dara düştükleri zaman yanlarında yer alıyoruz.
IRKÇI DEĞİLİZ: Biz ırkçı değiliz. Bunlar aynı zamanda tam manasıyla ırkçı. Teröristmiş önemli değil diyor. Bunlar kimleri öldürdü? 4 milyon mültecinin 400 bini Kürt, 3 milyon 600 bini de Arap. Bunlara biz bakıyoruz. Ayrım yok. Ezidisi var, Hristiyanı var.. Bunlar da kaçtı. Onlara da biz bakıyoruz. Biz dini azınlıkları asla bir kenara koymadık, gereken bütün hassasiyeti gösterdik.
ONLAR TERK EDENE KADAR SÜRECEK: Teröristlerle masaya oturmak gibi bir şeyi asla yapamayız. Bugüne kadar aldığımız siyasi terbiye ile bağdaşmaz. Cibilliyetimize de tarihi duruşumuza da uymaz. Onlar 30 km’lik derinlik, batıdan doğuya bunlar havzayı terkedene kadar devam edecek. Bunu dün İngiltere Başbakanı’na da söyledim, Almanya Şansölyesi’ne de söyledik.
Kaynak: Diyarbakır Söz