HDP Şırnak Milletvekilleri Nuran İmir, Hasan Özgüneş ve Hüseyin Kaçmaz, 22 yıl önce Silopi Jandarma Komutanlığı’na gittikten sonra bir daha kendilerinden haber alınmayan HADEP yöneticileri Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in akıbetinin araştırılması için Meclis araştırması talebinde bulundu. HDP Milletvekilleri, Meclis Başkanlığı’na yaptıkları başvuruda, olayın faillerinin ortaya çıkartılmasını istedi.
22 YILDIR HABER ALINAMIYOR
Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve parti yöneticilerinden Ebubekir Deniz, 25 Ocak 2001 tarihinde Silopi Jandarma Komutanlığı tarafından gelen arama ve Komutanlığa gelmeleri talebine karşılık karakola gittiler. İki siyasetçiden, 25 Ocak 2001 tarihinden sonra bir daha kendilerinden haber alınamadı.
Olayın üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen faillerin bulunmadığını hatırlatan HDP Milletvekilleri, faili meçhuller ve zorla kaybettirmeleri sorarak Meclis Başkanlığı’na başvuruda bulundular. Yapılan başvuruda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Ağustos 2005'te, iki siyasetçinin yaşam hakkının ihlal edildiği yönündeki kararını hatırlatarak Türkiye'nin tazminata hükmedildiğini söyledi.
'TÜRKİYE TARİHİNİN KARA LEKELERİ'
HDP Milletvekilleri Meclis Başkanlığı'na yaptıkları başvurda şu açıklamalarda bulundu: "Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in zorla kaybedilmesi, akıbetlerinin bilinmemesi, 1353 kişinin zorla kaybedilmiş olması ve ek olarak Türkiye’nin halen 'Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme'ye taraf olmaması, insan haklarına duyarlı tüm kesimlerin ve siyasi partilerin ilgi ve sorumluluğu altında. “Faili meçhuller” ve “zorla kaybettirmeler” Türkiye tarihinin “kara lekeleri” olarak önemlerini korumakta. Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in akıbetinin ne olduğu halen ortaya konulmamıştır. Toplumsal barışın sağlanması, sistematik hak ihlallerine son verilmesi ve faillerinin açığa çıkarılması, onarıcı adalet mekanizmalarının yerleşikleşmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin görev alması ve bu konuda sahici bir çaba göstermesi önemini korumakta."
Kaynak: Diyarbakır Söz