HÜDA PAR: Ailevi sorunlar polisiye değil manevi değerlere uygun kanunlarla giderilmeli

HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, "Öznel olan aile kurumunun sorunları nesnel olan kamu kurumlarının polisiye tedbirleri ve yargı kararları ile değil, manevi değerlerimize uygun kanunlarla ve çözüm odaklı yöntemlerle giderilmeli." dedi.

HÜDA PAR: Ailevi sorunlar polisiye değil manevi değerlere uygun kanunlarla giderilmeli

HÜDA PAR Sözcüsü Emiroğlu, partisinin iç ve dış gündeme ilişkin değerlendirmesini paylaştı.

Emiroğlu, artan cari açık, yüksek enflasyon ve her gün biraz daha yükselen açlık ve yoksulluk sınırlarının ekonominin kanayan yaraları olduğunu söyledi.

HASTA MAHKÛMLAR VE YENİ BİR KANUNİ DÜZENLEME

Hükümet tarafından gündeme alındığı ifade edilmesine rağmen hasta ve yaşlı mahkûmlara dair vicdanları rahatlatıcı bir düzenlemenin henüz yapılmadığını söyleyen Emiroğlu, cezaevlerinin bu kişiler için birer eza evi olmaktan çıkarılması, insan onuruna yakışır bir biçimde tedavi almalarının önü açılması gerektiğini söyledi.

DİYARBAKIR CEZAEVİ’NİN MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ

Emiroğlu, Cumhurbaşkanı’nın Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin Kültür Bakanlığı’na bağlı bir müze, kütüphane ve kültür sanat merkezine dönüştürülmesine yönelik vaadinin, "yerinde ama çok geç kalınmış ve oldukça yetersiz bir adım" olduğunu dile getirdi.

Emiroğlu, "Kürt meselesinin şiddete, ölüme, yıkıma ve trajediye dönüşmesinde önemli bir etken olan Diyarbakır Cezaevi’nin kapatılıp bir hafıza merkezine dönüştürülmesinden daha da önemlisi, katı milliyetçiliğin bir neticesi olan ayrımcılığın, asimilasyonun, ret ve inkârın ortadan kaldırılması gerekir. Dil, kimlik ve bölgesel kalkınmada adaletin ve eşitliğin sağlanmasına dair plan, proje, söylem ve politikaların hâlâ ortaya konulmaması üzüntü vericidir." şeklinde konuştu.

TOGG VE YERLİ ÜRETİM POLİTİKASI

Emiroğlu, partisinin Togg ve yerli üretim politikası hakkındaki görüşlerini şöyle anlattı:

"Ekonomik gelişmişlik sürecinin en önemli sacayağı yerli üretimdir. Gelişmiş ülkelerdeki yerli üretim potansiyeli ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin yeterli bir seviyede olmadığı görülmektedir. Bu durum, daha ciddi bir yerli üretim politikası izlenmesini zorunlu kılmaktadır.

Geç kalınmış olsa da yerli otomobil üretiminde atılan yeni adım değerlidir. 1961 yılında ilk yerli otomobil girişiminin akamete uğratılmasından 61 yıl sonra piyasaya girmeye hazırlanan yerli otomobil TOGG'un seri üretiminin gerçekleştirileceği fabrikanın açılışı, kritik bir eşiğinin aşıldığını göstermektedir."

EVDEN UZAKLAŞTIRMALAR VE AİLE KURUMUNUN DAĞITILMASI

Batı’nın sosyolojisine göre düzenlenmiş olan Avrupa kaynaklı yasalar ülkemizde aile kurumunu tahrip etmeye devam ettiğini dikkat çeken Emiroğlu, kaynağını İstanbul Sözleşmesi'nden alan 6284 Sayılı Kanunun aileleri dağıtıp parçaladığına işaret etti.

Emiroğlu, "Eşler arasında çıkan en ufak tatsızlıklarda bile polisiye tedbirler devreye girmekte, yargıya taşınan en küçük anlaşmazlıklar evden uzaklaştırma kararlarına gerekçe olmaktadır. Evden uzaklaştırma kararları ise sorunları çözmek yerine tam tersine daha da derinleştirmektedir. Gelinen noktada polisiye tedbirler ve mahkeme kararları ile eşler arasında çıkan sorunların çözülmesi ve aile birliğinin korunması beklenirken sorunlar daha da artarak cinnet ve cinayetlerle sonuçlanmaktadır." dedi.

Emiroğlu, "Öznel olan aile kurumunun sorunları nesnel olan kamu kurumlarının polisiye tedbirleri ve yargı kararları ile değil, manevi değerlerimize uygun kanunlarla ve çözüm odaklı yöntemlerle giderilmeli; eşler arasında çıkabilecek sorunlar, arabulucu veya hakem heyeti aracılığı ile çözülmelidir. Boşanmayı kolaylaştıran politikalar yerine aile birliğini korumaya yönelik köklü çalışmalar yapılmalıdır." diye ekledi.

Kaynak: Diyarbakır Söz