İçişleri Bakanlığında düzenlenen devir teslim törenine sivil plakalı araçla gelen Efkan Ala, Selami Altınok tarafından bakanlık önünde karşılandı. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığının merasim takımını selamlayan Ala, daha sonra kendisini bekleyen Bakanlık, Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığının üst düzey yetkilileri ile tek tek tokalaştı.
Bakanlık makamında gerçekleşen törene, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi, Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar ile milletvekilleri ve bakanlık yetkilileri katıldı.
Altınok, törende yaptığı konuşmada, "görevi değerli bir büyüğüne devretmenin onurunu yaşadığını" ifade etti.
Vatandaşın hür iradesinin sandığa yansıma noktasında İçişleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinin çok büyük bir mücadele örneği gösterdiğini ifade eden Altınok, "Emaneti ehline teslim etmenin güzelliğini yaşıyoruz. Bu süre içerisinde birlikte görev yaptığımız bütün arkadaşlarımıza valilerimize, kaymakamımıza, jandarmamıza, polisimize, korucumuza, genel idare hizmetlerindeki arkadaşlarımıza, Sahil Güvenlik Komutanlığındaki arkadaşlarımıza ve bana destek olan başta müsteşarımız olmak üzere bütün bakanlıktaki arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu.
"REFORMLARI DEVAM ETTİRECEĞİZ"
Ala ise Altınok'un görev yaptığı sürede başarılı olduğunu belirterek, kendisine bu görevi layık gören millete, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ayrı ayrı teşekkür etti.
Ala, konuşmasında şunları kaydetti:
"4 yıl içerisinde yapacağımız işlerin yapılmasına imkan tanıyan, ortamı sağlayan, milletimizin feraseti ve yüksek iradesidir. Bizler de bu dönem içerisinde milletimize layık olabilmek için onlara mahcup olmamak için elimizden gelen çabayı ortaya koyabilmenin taahhüdünde bulunuyoruz.
Milletimiz, feraseti ile birçok meseleyi sorun olmaktan çıkarmıştır ve çözüm yoluna koymuştur. Bizlere düşen de bize verdiği bu yetki ve görevi onlara layıkı vechiyle hizmete dönüştürebilmektir. Bu fırsatı bize verdiği için milletimize teşekkür ediyorum ve Allah'a şükürler olsun diyorum."
Bursa halkına da milletvekili seçilmesine verdiği destekten dolayı teşekkür eden Ala, onlara da en iyi şekilde hizmet etmenin gayreti içerisinde olacağını vurguladı.
İçişleri Bakanlığının Türkiye'nin asayişinden sorumlu bir bakanlık olduğunu belirten Ala, bu görevi, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve korucularla yerine getirdiğini söyledi. Türkiye'nin şehirlerinin, kırsal alanların ve sahillerinin güvenliğinden İçişleri Bakanlığının sorumlu olduğunu da hatırlatan Bakan Ala, bu sorumluluğu yerine getirirken çok önemli hassasiyetlere dikkat ettiklerini vurguladı.
Bakan Ala, 2002 yılından itibaren güvenlik, özgürlük dengesini gözettiklerini, güvenliği, özgürlüklerin yaşanabilmesi için ihtiyaç duyulan bir kamu hizmeti olarak tanımlayan bir gelenekten geldiklerini belirterek, bu geleneği devam ettireceklerini söyledi. Bunun için ihtiyaç duydukları reformları, AK Parti'nin reformcu anlayışına ve reformcu şanına yakışır şekilde yerine getirerek devam ettireceklerini de söyleyen Ala, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İçişleri Bakanlığı çok güncel olan göç sorunuyla bire bir yetkili ve görevli bir bakanlıktır. Gerek Türkiye'de Suriye'den gelen misafirlerimiz, gerek başka ülkelerden Türkiye'ye gelen göçmenler, İçişleri Bakanlığının vaziyet etmek durumunda olduğu bir hizmet alanında bulunmaktadırlar. Onlara ilişkin de çok kapsamlı çalışmalar var. Onların daha da geliştirilerek devam ettirilmesi bizim vazifemiz olacaktır.
Muhtarlarımız, belediyelerimiz, özel idarelerimiz İçişleri Bakanlığı ile ilgili olarak çalışmalarını devam ettirmektedirler. Onların ihtiyaç duydukları hizmetlerin, yetkilerin, görevlerin daha da arttırılabilmesi ve etkinleştirilebilmesi için ihtiyaç duyduğumuz, gerek gördüğümüz reformları da elbette yapacağız. Taşra yönetiminde valiliklerin, kaymakamlıkların vatandaşlarımıza daha kaliteli hizmet sunabilmesi için ihtiyaç duyulan çalışmalar başlatılmıştı. Onları daha da etkinleştirerek yolumuza devam edeceğiz."
"TERÖRLE MÜCADELE İÇİN İŞ BİRLİĞİNE İHTİYAÇ VAR"
Çalışmaları yürütürken, bir hususun özellikle takipçisi olacaklarını vurgulayan Ala, "Vatandaşlarımız meselenin odağında olacak. Vatandaşlarımızın en kaliteli hizmeti, en etkin bir biçimde ve en kısa sürede alabilmelerini sağlayacak reformları, düzenlemeleri yapmak bizim başta gelen vazifemizdir" diye konuştu.
Milletin, 1 Kasım'da Türkiye'nin önünü açtığını belirten Ala, milletin verdiği desteğe layık çalışmaları, reformları yapmanın erteleyemeyecekleri, öteleyemeyecekleri bir vazife olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin ve dünyanın ciddi bir terör sorunuyla karşı karşıya bulunduğunu aktaran Bakan Ala, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye eskiden beri bu sorunla mücadele ediyor, fakat dünya çok yaygın ve etkili bir iş birliğini zorunlu kılan terör hadiseleriyle yüz yüze gelmiştir. Terörle mücadele için çok ciddi biçimde iş birliğine ihtiyaç var. Bu kapsamda birliktelik, hem fikir olma ve teröre topyekun karşı durma bir zorunluluk haline gelmiştir. Teröre karşı topyekun iş birliği gerekir. Bu tehdit karşısında kararlı ve etkili bir mücadele yürütmek için tüm toplumun, 78 milyonun, tüm partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının, herkesin topyekun hareket etmesinde zorunluluk vardır. Problemler olabilir. Türkiye, problemlerini demokratik yollarla çözebilme kapasitesine, bunları tartışıp milletin önüne götürebilme demokratik geleneğine sahiptir."
"VATANDAŞ, BİZİM VATANDAŞIMIZ"
Birçok problemini demokratik yollarla tartışıp çözen Türkiye'nin, uluslararası platformda da çok ciddi inisiyatif aldığını dile getiren Ala, terörün insanlık dışı bir hadise olduğunu vurguladı.
Bakan Ala, "Terör söz konusu olunca kararlı ve etkili bir mücadele için hep birlikte karşı duruş sergilememiz gerekir. Güvenlik birimlerimiz son derece ciddi tedbirlerle mücadele edip terör meselesinin üzerine gitmektedir. Burada da vazgeçilmezimiz etkili, kararlı ama vatandaşı teröristten mutlak suretle ayıran bir mücadele. Vatandaş bizim vatandaşımız. Ne yapıyorsak vatandaşımız için yapıyoruz. Teröristler nereden, hangi etnik kökenden, hangi inançtan gelirse gelsin terör bir insanlık suçudur, insanlığın lanet ettiği yöntemdir. Onun için teröre karşı hep birlikte durmak, vatandaşı da teröristten ayırmak için en ince hassasiyeti göstermek bizim boynumuzun borcudur" diye konuştu.
Türkiye'nin enerjisini artık kendisine yakışmayan meselelerle tüketme yerine, kalkınma ve gelişme için harcaması gerektiğini vurgulayan Ala, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin kültürel coğrafyasında, sınırlarının dışındaki meselelere de vaziyet etme zorunluluğunu dikkate alarak, büyük hadiseler karşısında, içeride birbirimize kardeşçe desteğimizi sürdürme imkanını elde ederiz. Bütün bunlar bizim Türkiye'yi taşımak istediğimiz yer bakımından çok büyük önem arz ediyor. Türkiye bugün dünyanın en gelişmiş ilk 20 ülkesi arasında ama biz ilk 10 ülke arasına girmesi için çalışıyoruz. Kişi başına geliri, ihracatımızı, demokrasimizi her şeyi geliştirmek istiyoruz ve Türkiye bu potansiyele sahip. Buna engel olmak isteyenlere karşı da hep birlikte olmalıyız, Türkiye'nin önünü açarken hep birlikte olmalıyız. Bu birbirimizi eleştirmeyeceğimiz, birbirimize alternatif fikirler ileri sürmeyeceğimiz anlamına gelmez. Üç, beş temel konuda hemfikir olduktan sonra diğer bütün konularda değişik fikirler olur. Onlar Türkiye'nin zenginliğidir, onlardan yararlanmak da bizim vazifemizdir. Bu anlayış içinde önümüzdeki dönemin hem bizlere hem memleketimize hem de memleketimizin sınırları dışında bizden yardım bekleyen kardeşlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."
Konuşmaların ardından Bakan Ala, Selami Altınok'u aracına kadar uğurladı.
Kaynak: Diyarbakır Söz