Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Azerbaycan’da katıldığı Bakü’nün Kurtuluşu’nun 100. Yıldönümü Törenleri’nde “Bugün burada sadece Kafkas İslam Ordusu ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin destanlı mücadelesi ile Bakü’nün kurtuluşunun 100. Yıldönümünü kutlamıyoruz, aynı zamanda iki devlet bir millet diyerek sembolleştirdiğimiz kemik kardeşliğimizi de idrak ediyoruz.” Dedi.
Bakü’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev ile gerçekleştirdiği ikili görüşmelerin ardından Haydar Aliyev’in mezarlığını ziyaret etti.
Ardından Erdoğan, Bakü’nün Kurtuluşu’nun 100.Yıldönümü Törenleri’ne katıldı. Erdoğan törende şöyle konuştu:
“Bizler dünyanın 24 farklı ülkesinde 78 ayrı şehitliği olan bir ülkeyiz. 1132 şehit mezarıyla Azerbaycan Türkiye’den sonra en fazla şehitliğimizin ve şehit mezarımızın bulunduğu ülkedir. Burada yatan şehitlerimiz aynı zamanda ülkelerimiz arasındaki kader ortaklığının da timsalidir.
“Türkiye ve Azerbaycan geçmişi, kültürü, dili, dini bir iki kardeş ülkedir.
Bugün burada sadece Kafkas İslam Ordusu ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin destanlı mücadelesi ile Bakü’nün kurtuluşunun 100. Yıldönümünü kutlamıyoruz, aynı zamanda iki devlet bir millet diyerek sembolleştirdiğimiz kemik kardeşliğimizi de idrak ediyoruz.
“Geçmişi bilmeden Nuri Paşa ve askerlerinin binlerce kilometre öteden koşmalarının sebebi, şu dayanışma tablosunun kavramını biz kavrayamayız.
"15 Eylül 1918 tarihinde kazanılan bu zaferi küçük göstermeye çalışan bir çevre olduğunu biliyoruz, onlar yenilginin acısını hala unutamayanlardır. Osmanlı Devleti'nin imzaladığı Mondros Anlaşması bu çevrelerin çekilmesine neden olmuştur. Maalesef bağımsızlığının ilanından 22 ay sonra bunda başarılı da olmuştur. Kafkas ordusu ile Azerbaycan bugünkü bağımsızlığın temelini atmışlardır. Azerbaycan'ın 1918'de bağımsızlığını ilan etmesiyle bunu ilk tanıyan ülkenin Türkiye olması tesadüf değildir. Türkiye olarak her türlü desteği vermeye devam ettik, devam edeceğiz.
"Önümüzde çok daha büyük görevler bizi bekliyor. Aramızdaki bağları daha da güçlendirerek, gelecek nesillere daha güçlü bağlar bırakmalıyız.
"Azerbaycan'ın sevinci, derdi, sıkıntısı bizimdir. Azerbaycan ağlarsa, biz ağlarız. Azerbaycan'ın sıkıntısı olan Yukarı Karabağ sıkıntısı bizim de sıkıntımızdır. Yukarı Karabağ sorununun çözülmesi, Ermenistan ile ilişkilerimizin düzelmesinin olmazsa olmaz şartıdır, bu böyle bilinmelidir. Bundan sadece 25 yıl önce Hocalı'da yaşananların, Yukarı Karabağ'da katledilenlerin hesabını vermeyenlerin, katilleri kahraman ilan edenlerin bize verebilecekleri hiçbir tarih dersi yoktur. Kardeşimizin topraklarının yüzde 20'sini işgal altında tutanların, 1 milyondan fazla kardeşimizi öz yurduna dönmekten alıkoyanların bizden sınırlarımızı açmamızı beklemeleri boşunadır, beyhudedir.”
Kaynak: Diyarbakır Söz