Kılıçdaroğlu: Takip ediliyorum, telefonlarım dinleniyor

'Erdoğan'ın açtığı tazminat davalarının benim aleyhime sonuçlanması için seyyar hakimler var. O davaların hakimleri değişiyor, hakkımda daha önce aleyhimde karar veren hakimler atanıyor.'

Kılıçdaroğlu: Takip ediliyorum, telefonlarım dinleniyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik suikast gündemine ilişkin konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Telefonlarımızın dinlendiğini, takip edildiğimi biliyorum; eşimin, çocuklarımın silah alıp beni koruyacak halleri yok" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinden T24'ün canlı yayınına katılarak gazeteci Murat Sabuncu'nun sorularını yanıtladı.

Partisine karşı yapılan eleştirilerin, açılan tazminat davalarının yanı sıra suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı'dan tehditler geldiğinin belirtilmesi ve "Bunun ardı arkası kesilmiyor. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, eğitim, dış politika, ekonomi, toplumsal barış alanlarında çok sorunlu bir süreç yaşandığını, her alanda giderek derinleşen sorunlar bulunduğunu söyledi.

'TAKİP EDİLDİĞİMİ GAYET İYİ BİLİYORUM'

Suikast iddialarına ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, "Benim, eşimin çocuklarımın telefonlarının dinlendiğini gayet iyi biliyorum. Takip edildiğimi de gayet iyi biliyorum" dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Korumalar var. Ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Ama benden rahatsız olan ciddi bir kesim var. İktidar kanadı da rahatsız. Ülkeyi yöneten birisi, eğer çıkarı ya da tehdidi yeraltı dünyasından sağlayarak ‘biz susturabiliriz’ gibi bir arayışa giriyorsa orada demokrasi, insan hakları bitmiştir. Orada otoriter rejim daha da otoriter bir sürecin içine girmiştir. ‘Aksi bir şey söyleyeni susturacağız. Yeraltı dünyasını harekete geçireceğiz,  susturacaklar’ bunu düşünüyorlar. Ama bu bizi korkutmaz. Onlar çok kısır ve dar düşünüyorlar. Sanıyorlar ki bir kişiyi ortadan kaldırdığınız zaman sorunlar çözülür. Sorunlar çözülmez, tam tersine Türkiye kaos süreci içine girebilir."

'İKİNCİ PARTİ KURUP HDP'Yİ PARÇALAMA ARAYIŞINDA'

 'Yeni bir Kürt partisi kurmak istiyorlar' iddiasıyla ilgili soruya da yanıt veren Kılıçdaroğlu, " İktidar HDP'yi kendi yanına çekemeyince ikinci parti kurup HDP'yi parçalama arayışında. 'İmralı ile görüşme yapabilir miyiz, ikna edebilir miyiz' gibi bilgiler geldi" diye konuştu.

'ERDOĞAN'IN HAKKIMDA AÇTIĞI DAVALARA BAKAN SEYYAR HAKİMLER VAR'

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Eleştiriye tahammül edemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Eleştirdiğimiz için tehditler geliyor, 'dokunulmazlıklarını kaldıracağız' diyorlar, 'Kılıçdaroğlu'nun söylediği her şey yalan yalan yalan...' Hangisi yalan? Mesela ben, 'Tank Palet Farikasını bir kuruş alamadan bedavaya Katar ordusuna verdiniz' dedim. Çıkıp desinler ki, 'Bedava değil, ihale yaptık, şu ülkeler girdi, şu kazandı, şu kadar ihale bedeliyle bunu verdik.' Var mı, yok öyle bir şey. O zaman neresi yanlış bunun. Tahammül edemedikleri için baskı kuruyorlar, tehdit ediyorlar. Bir siyasi iktidar bu pozisyona düşmüşse artık o ülkeyi yönetemez. Eleştiriye tahammülü kalmamışsa, artık o ülkeyi yönetemez."

“Erdoğan'ın açtığı tazminat davalarının benim aleyhime sonuçlanması için seyyar hakimler var. O davaların hakimleri değişiyor, hakkımda daha önce aleyhimde karar veren hakimler atanıyor. Bu davaları ben kazanırım. En son AİHM'de aleyhime verilen davayı kazandım. Beni üzen nokta şu, niye 13 bin Euro Hazine bana ödemek zorunda kalıyor. Benim söylediğimin neresi yanlış, tank paleti (fabrika) bedavaya verildi. Orduya kumpas kurdu mu kurdu. Kozmik odayı kim açtı, sen talimat verdin. O zaman hangi tazminatı açıyorsun. Kanun çıkardılar Yargıtay'a FETÖ'cüleri atadılar, Yargıtay'a 160 militan atadınız dedim mi dedim, sen atadın, neresi yalan, yalan değil. Dava açmasının nedeni şu, doğru olduğunu o da biliyor, acaba mahkum ettirirsem vatandaş Kılıçdaroğlu doğruları söylemedi diyecek. Böyle bir dünya bitti. Söylediğim her şey doğru.”

İTTİFAK: BUGÜNDEN BİR ARAYA GELMEK İÇİN ÇOK ERKEN

"Millet İttifakı seçimler döneminde oluşturuldu. Ana söylemi de demokrasi insan hakları basın özgürlüğü bağımsız yargıydı. Bir protokolümüz vardı.

Öncelikle Saray 'acaba ben kendi iktidarımı sürdürmek için nasıl yasal düzenleme yapabilirim' arayışı içinde. Bu arayışı hayata geçirmek için MHP'yi ikna etmek zorunda. Bu arayış devam ediyor.

O arayışa göre yeni tablo çıkarsa siyaset de yeni tabloya göre kendini konumlandırır. Pozisyon böyle devam ederse demokrasi isteyenler bir araya gelecektir. Önümüzdeki seçimleri parti seçimi olarak görmüyorum . Önümüzdeki seçimler demokrasiden yana olanlarla otoriteden yana olanların seçimi. Demokrasi isteyenlerin ortak söylemi güçlendirilmiş parlamenter rejim. Neden güçlendirilmiş? Parlamenter rejim deyince eskiye dönmek değil, bir daha bu ülkeden iktidar krizi başka krizler çıkmasın diye yeni bir anayasa ile parlamentosu güçlendirilmiş bir rejim. Davutoğlu ve ekibi güzel bir çalışma yapmışlar. Benzer çalışmayı biz de yapıyoruz. İyi Parti, Saadet Partisi tarafından dillendirdi, Babacan da güçlendirilmiş parlamenter rejimi savunuyor.

Önümüzdeki süreç için bugünden bir araya gelmek için çok erken. Söylemde bir ortaklaşma var güçlendirilmiş parlamenter sistem üzerine. Önümüzdeki süreçte Türkiye'nin aydınlığa çıkabileceği demokrasiden yana siyasi partilerin bir araya gelip demokrasiyi getirmek için çaba harcayacaklarına inanıyorum."

Kaynak: Diyarbakır Söz