2010'daki KPSS'de usulsüzlük iddialarına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 75 kişiden 6'sı Emniyet'teki, 7'si ise savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Yücel Erkman, şüphelilerin ifadeleri üzerinden yaptığı değerlendirme sonucunca şüphelilerden 62'sinin, tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevkine karar verdi.
>62 şüpheli "suç örgütü kurmak, yönetmek, üyesi olmak", "resmi belgede sahtecilik", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç delillerini yok etme", "görevi kötüye kullanma" ve "yasaklanan bilgileri açıklama ve temin etmek"le suçlandı.
>Şüphelilerin avukatlarından Hasan Basri Aksoy, beraberindeki diğer avukatlarla birlikte yaptığı açıklamada savcılığın, müvekkillerini peşinen suçlu ilan eden açıklamalar yaptığını öne sürdü. Aksoy, "Soruşturma aşaması, sanki kesinleşmiş mahkeme kararı gibi açıklanmaktadır" dedi. Aksoy, sorumlular hakkında şikayette bulunacaklarını belirtti.
>'Çalıştık, kazandık'
>Şüphelilerin çoğunun nasıl tam puan aldıklarına dair ifadelerinde, "Kendimiz çalıştık, kazandık" beyanında bulundukları öğrenildi.
>Zanlılar, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve sahtecilik, devletin gizli kalması gereken bilgileri sızdırmak, dolandırıcılık" iddiasıyla savcıya ifade verecek.
>Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın talimatıyla harekete geçen Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize ve Mali Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekipleri, 15 ay süren çalışmanın ardından 3 gün önce 19 ilde belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlemişti.
>Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün 3 gün önce başlattığı operasyonda, toplam 82 kişi hakkında yakalama kararı çıkartılmıştı. Bu kişilerden bazılarının yurtdışına kaçtıkları belirlenmişti.
>Emniyette ‘Gülen’ sorusu
>Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman’ın talimatıyla emniyette ifadesi alınan şüphelilere "Fethullah Gülen liderliğindeki suç örgütüyle" bağlantılarının olup olmadığı soruldu.
>İfadesine başvurulan şüphelilere “Fethullah Gülen liderliğindeki suç işlemek amacıyla kurulan suç örgütüne üye olduğunuz, örgüt yöneticilerinden aldığınız talimatlar doğrultusunda sınav öncesi gizli kalması gereken 2010 KPSS sorularını sınavdan önce ele geçirerek örgüt üyelerine açıkladığınız, bu şekilde örgüt üyelerinizin bir kısmının özellikle iptal edilmeyen genel yetenek ve genel kültür puanları üzerinden kamu kurumlarına sızmalarını sağladığınız değerlendirilmektedir. Bu konuda savunmanız nedir?” sorusu yöneltildi. Şüpheliler ise bu bağlantıyı reddetti.
>'Şüpheliler Cemaat'le bağlantılı'
>Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı operasyon sonrası yaptığı açıklamada gözaltına alınan kişilerin Cemaat'le bağlantılı olduğunu açıkladı:
>"İlk etapta gözaltı kararı verilen 82 kişi ile toplamda bin 435 şüphelinin doğrudan kamuoyunca bilinen belirli bir yapıyla mali, sosyal ve ekonomik bağlarının olduğu tespit edilmiştir. Bu kişilerin sınav sorularını sınavdan önce örgütlü bir şekilde ele geçirip dağıttıkları, bu suretle atamalarda diğer adaylara göre öncelik elde ederek haksız ve hileli bir şekilde kamu kurumlarına memur olarak atandıkları ve bu nedenle de yüz binlerce adayın haksızlığa uğratıldığı anlaşılmıştır."
>'Cumhuriyetimiz tehdit altında'
>Başsavcılık açıklamasında "Cumhuriyetimizin büyük bir tehdit altında olduğuna, atamalarda öncelik elde ettikleri ve aileleri göz önüne alındığında milyonlarca kişinin hakkının yendiği yönünde delillere ulaşılmıştır" ifadeleri de yer aldı. Başsavcılık soruşturmada şüpheli 3 bin 227 kişiden 616'sının halen devlet memuru olduğu tespitini de kamuoyuyla paylaştı.
Kaynak: Diyarbakır Söz