Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP iktidarı döneminde kapatılan veya farklı amaçlarla kullanılan camileri anlatırken 9 ayrı belge açıkladı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na, 'Diyanet İşleri Başkanı'ndan ve o makamdan özür dile' çağrısı yaptı. Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın mesajları şöyle:
27 MAYIS'A ALKIŞ TUTTU
- CHP, 27 Mayıs öncesinde müdahaleye su taşımış, 27 Mayıs'ın hemen ertesinde de müdahaleye alkış tutmuş, hatta silahlı güçlere 'Emrinizdeyim' diyerek müdahale karşısında el pençe divan durmuştur. CHP bugün dahi 27 Mayıs'ın ilerici bir darbe olduğunu savunarak, 27 Mayıs sürecindeki gaflet ve dalaletinden bir adım dahi ileri gidemediğini göstermektedir.
- Merak ediyorum 'Bu CHP nereye gidiyor' diye. Hem 28 Şubat'a, 27 Nisan'a selam duracaksınız, övgüyle bahsedeceksiniz, sonra çıkıp 'AK Parti'yi 28 Şubat üretti' diyeceksiniz. Bu ülkede darbelerin kuvözünde sadece CHP yetişmiştir, üremiştir.
- Seni, sana değer vererek Kutlu Doğum Haftaları'na çağıran bir Diyanet İşleri Başkanı'na sen edebe, adaba mugayir şekilde 'Onurun varsa bunları açıkla' diyorsun. Camilerden Diyanet değil, Vakıflar Genel Müdürlüğü sorumlu, mülkü onlarda. Yanlış adres seçtin. Diyanet İşleri Başkanımız'dan ve makamdan özür dile. Ki ne dersen de zaten bu konuda yerin belli, yurdun belli, her şeyinle ortadasın.
- Suriye'deki Baas rejimiyle benzer bir kafayı taşıyan kişiler, bize dış politikada tavsiyede de bulunamaz. Sayın Kılıçdaroğlu, sen Baas'çısın.
- Sayın Kılıçdaroğlu, en iyi bildiğimizi bize tavsiye etmekten vazgeçsin, gitsin Ömer Seyfettin'in 'Diyet' adlı eserini okuyuversin. Onu okursa, orada bizzat kendisini görecektir.
Yol arkadaşın anlatsın
- Kılıçdaroğlu'nun bir yol arkadaşı var. Eski Başbakan, eski Cumhurbaşkanı.Bu zat şapkasını kaptırmaz, şapkasını alır gider ama, 12 Haziran seçimlerinde Kılıçdaroğlu ile al takke ver külah yapmaktan kaçınmadı. 28 Şubat'ın özenle dışında tutulmak istendiğini bu zat, 1966'da CHP'nin camileri kapattığını ifade ediyor. 12 Ekim 1966'da bakın çok enteresan, bugün Kemal Kılıçdaroğlu gibi İnönü aynen şunları söylüyor: 'Acaba Cumhuriyetin hangi devrinde, camiler kapalı ve ibadet yasak olmuştur. Hiçbir zaman olmamıştır.' Bugün Kılıçdaroğlu ne diyorsa o gün İsmet İnönü onu söylüyor.
- Sayın Kılıçdaroğlu, bizden dinlemene gerek yok, sen o yol arkadaşına git, eğer, 'dün dündür, bugün bugündür' demezse, sana CHP zulmünü, kapanan camileri o yol arkadaşın gayet tafsilatlı biçimde anlatacaktır. Ama yeter ki 'dün dündür bugün bugündür' demesin.
Camiden teskilat binası yaptılar
BAŞBAKAN Erdoğan, grup toplantısında 1926-1950 döneminde 513 caminin satıldığına ilişkin 9 belgeyi de açıkladı. Bazıları özetle şöyle:
- BELGE-1- Camilerin satışını mümkün hale getiren yasa. Sayın Kılıçdaroğlu belge konuşuyor bak. Tasnif harici cami ve mescitler kendilerinden başkaca ifade edilmek üzere kapatılır. Bu caminin çıkmasının ardından Türkiye'nin her vilayetinde camiler kapatılmaya başlandı.
- BELGE-2- İşte cetvel. 1926-1950 arasında 513 camii satılıyor.
- BELGE-3- Kılavuzu değiştir kılavuzu... Satılan camiler, müze olarak, TMO ofisi, hububat deposu olarak kullanılıyor. Eğlence merkezine dönüştürülen cami bulunuyor.
- BELGE-7- Gaziantep'teki Selim Efendi Camii. Ne olmuş biliyor musunuz? CHP'ye satılmış. Çok manidar. Burası, teşkilat binası olarak kullanılıyor.
- BELGE-8- Edremit'teki Yıldırım Camii. O da halk evi yapılmak üzere 300 lira bedelle CHP'ye satılıyor.
- BELGE-9- Osmangazi İlçesi Tophane Mahallesi'ndeki camii bandoya teslim ediliyor. 20 Nisan 1936 Cumhuriyet Gazetesi: 'Bu ne insafsızlık. Seferihisar'da tarihi bir cami ahır yapılmış.' Tek parti döneminde camilerin satışına, depo olarak kullanılmasına, ahır yapılmasına dair onlarca yüzlerce haber küpürü bulunuyor.
Kaynak: Diyarbakır Söz