Oturur kitap yazardım!

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Habertürk'e konuk oldu. "Sayın Erdoğan, Perinçek'in siyasi rotasına girmeseydi, ben oturur kitaplarımı yazardım" diyen Davutoğlu, AKP'den ayrılmadan önceki süreçte, akrabalarının baskılara maruz kaldığını belirtti.

Oturur kitap yazardım!

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Habertürk'te katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye'de şu an önemli sorunun yoksulluk ve işsizlik olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Bana sorarsanız en büyük tehlike genç işsizliğidir, hele hele okumuş genç işsizliğidir. Türkiye'nin birinci derecede eğilmesi gereken konu istihdamdır. Gençlerin her üçünden birisi işsizdir" dedi.

"BUZDAĞININ ALTINDAN BÜYÜK BİR DALGA GELİYOR"

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Davutoğlu şunları kaydetti: Birbirini besleyen bir sarmalla karşı karşıyayız. Çiftçilerin problemleri, tarım sektöründe daralma, esnafın sıkıntıları. Esnaf kirasını ödeyemediğini söylüyor. Bakın doğrudan hibeler, borç ertelemeleri ve yeniden kredilendirme. Dünya ne yaptı biliyor musunuz? Hibe verdiler, parasal genişlemeye gittiler, para bastılar. Türkiye'de para bastı. Peki nereye gitti bu paralar? 44 milyar diye açıklandı doğrudan destek. Nereye gitti gerisi, müteahhitlerin ödemelerine gitti. Biz korona tahvili çıkarın dedik. Bunu önce kayıtsız işçilere, iki işçilere, üç esnaflara, dört çiftçilere hibe olarak verin dedik. Onlar ise ne yaptılar biliyor musunuz? Kredilendirdiler. Kredi musluklarını açıp, tekrar borçlandırdılar. Faizler yükseldi. Bu borçlandırmayla onun üzerinden kalkılması mümkün değil. Buzdağının altından büyük bir dalga geliyor.

"FAİZCİ' DEDİKLERİ BAKANLARI GÖREVE GETİRDİLER"

Başbakanlık yaptığı dönemde hükümeti için "faizci" yakıştırması yapıldığını söyleyen Davutoğlu, "Sadece Lütfi Elvan değil Cevdet Yılmaz, Naci Ağbal, Efkan Ala da bana karşı darbe yapılan hükümetin bakanlarıydı. Bu arkadaşların geçmiş performanslarını bilirim. Bize meydan meydan faizci deniyordu. Şimdi o faizci bakanları tekrar çağrılmış oldu. Eğer o hükümet faizci değil ise niye o hükümeti devirdiniz?" diye konuştu.

"İTTİFAKA EKLENMEK İÇİN KURULMUŞ BİR PARTİ DEĞİLİZ"

Gelecek Partisi'nin herhangi bir ittifaka katılıp katılmayacağıyla ilgili gelen bir soruya da cevap veren Davutoğlu,  "Gelecek Partisi herhangi bir ittifaka eklemlenmek için kurulan bir parti değildir bunun altını özellikle çiziyorum. Gelecek Partisi Türk siyasetine girerken siyasette soğuk savaş atmosferini kırmak için girdi. Gelecek Partisi cesaretle kurularak çok daha farklı alternatiflerin çıkmasının önünü açtı" ifadelerini kullandı.

"MİLLETVEKİLLERİNİN SOKAĞA İNECEK GÜCÜ KALMADI"

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine yönelik eleştirilerde bulunan Davutoğlu, "Türkiye gibi son derece toplumsal yapısı çeşitlenmiş, bunu siyasete yansıtmak isteyen ülkeler için en doğru tercih parlamenter sistemdir" dedi.

Temsil olarak parlamenter sistemin Başkanlık sistemine göre çok daha avantajlı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Halka indiğinizde Muş'ta, Düzce'de bunu gördüm. Halk milletvekillerin sokağa inmemesinden şikayetçi. Çünkü milletvekilinin gücü kalmadı artık. Eskiden büyük vilayetler mutlaka bir bakanla temsil edilirdi. Temelde siyasetçinin görevi halk ile devlet arasında bağ kurmaktır" ifadelerini kullandı.

"ASYA DERİNLİĞİNDE GÜCÜ OLMAYANIN AVRUPA UFKU OLMAZ"

"Türkiye'nin komşularıyla barışık yaşaması lazım" diyen Davutoğlu şöyle devam etti: Bu sorunların tümü Türkiye'den kaynaklanmıyor. Doğu Akdeniz bağlamında Mısır'la diyalog zemininin bulunması gerektiği inancındayım. Türkiye'nin demokratik, siyasi değerler, özgürlükçü demokratik ilkeler olarak bulunması gereken yer Avrupa içindeki konumudur. Bunu empoze edilmiş bir değer olarak görmüyorum, kendi kültürümüzün bir parçası olarak görüyorum.

Benim de içimde bulunduğu yaklaşımı Türkiye eksen değiştiriyor diye eleştiri yöneltmişlerdir. Asya derinliğinde gücü olmayanın Avrupa ufkunda yeri olmaz. Türkiye çok boyutlu dış politika takip etmek zorundadır. Hiç kimseyi dışlamadan. Bu mümkündür. Böyle bir politika takip eden birisi kendisine 'aptal olma' diyen bir başkana sessiz kalmaz. Böyle bir politika takip eden kişi Başkanlık seçimi ile tercihini koyup, sonra değiştirmeye gitmez. Böyle tercihi olan birisi 2016'da vize muafiyeti alabilecek iken 5 yıl geçti alamadılar. Çünkü iç siyasette ikide bir Avrupa ile gerilim yaşayacaksınız, sonra da Avrupa'ya yakın mesajlar vereceksiniz. Artık kimse bu tür küçük ayak oyunlarına güven durmuyor.

Kaynak: Diyarbakır Söz