Bingöl Üniversitesi ve Türkiye Gençlik Vakfı tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Yolumuz, Halimiz, Hedefimiz' konulu konferansa, Başbakan Binali Yıldırım'ın Başdanışmanı ve Cihannuma Derneği Genel Başkanı Mustafa Şen katıldı. Üniversitedeki konferansta konuşan Şen, bu milletin gençliğinin farklı bir özelliği olduğunu belirterek, "Dünyanın neresine giderseniz gidin, Türkiye'den geldiğinizi söylerseniz, eğer görüştüğünüz insanlar mazlumsa gözlerinin içi gülüyor. Zalimseler, yürekleri titriyor. Bu önemli bir şeydir. Biz bu sorumlulukla tarihi geri çağırıyoruz. 15 Temmuz'da, bir genç darbe olduğunu anlıyor. Dışarı çıkmak üzere kapıya koşuyor. Kapıda bir çift terlik ve ayakkabı var. Terlik annesinin, ayakkabı kendisinin. Ayakkabıları giymiyor, terlikleri giyip vatan savunmasına gidiyor. Neden, Çünkü 5 -10 saniye kaybedecek. 10 saniyesi yok bu gencin, hesabını ona göre yapıyor. Bu genç senden de, benden de büyüktür. Bu gençler bu milletin en büyükleridir" dedi.
Türkiye'nin 2050'li yıllarda küresel güç olacağını söyleyen Mustafa Şen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Erbakan Hocanın bir sözü var; 'Bir milletin asıl gücü tankı, tüfeği değil, inançlı ve imanlı gençliğidir.' İspatı da 15 Temmuz'dur. Büyüklerimiz esaret altındaki bir ülkeyi aldı, kendi kararlarını kendisi veren, kendi sözünü kendi söyleyen br devlet var artık. Bu millet böyle bir millet, böyle bir ülke. Bölgesel bir güç haline geldik. Küresel güç haline gelmemiz gerekiyor. Bölgesel güç olmak yetmiyor. Küresel güç olacağız, hedef bu. Bize sorulmadan dünyada hiçbir politik karar alınmayacak. Hiçbir stratejik belge hazırlanamayacak. Bunu siz yapacaksınız, buna bizim ömrümüz yetmez. 2030'lardan, 2040'lardan, 2050'lerden bahsediyoruz. 2050'lerin Türkiye'si küresel güç olacak. Bunu da sizler yöneteceksiniz."
'KEMALİSTLER 'YURTTA SUS, CİHANDA SUS' OLARAK ALGILADI'
Türkiye'nin attığı adımlar karşısında birilerinin çıkıp, "Ne işiniz var Suriye'de" dediğini söyleyen Mustafa Şen, "Rusya kutuplardan geliyor, onlara, ona dediniz mi, 'ne işiniz var orada' diye? Hayır. Niye demediniz? 'Kerküke sakın girmeyin, batarsınız' diyorlar. Diğer ülkeler Şam'a, diğer yerlere giriyor batmıyor, biz girince mi batacağız? Bizim sınırımız var bölgeye. Güvenlik sorunumuz var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' dedi. Bizim Kemalistler bunu, 'yurtta sus, cihanda sus' olarak algıladı. Bunun anlamı nedir, yurtta da cihanda da savaşa ve barışa biz karar veririz demektir. Bize sus dediler, olmaz böyle bir şey. Biz bu sözü şöyle anlıyoruz, yurtta bağır, cihanda haykır. Yurtta koş, cihanda uç. Bunun başka yolu yok, bunu akıllı bir şekilde yapmak yazım, yapıyoruz. Uygulamada sorunlar olabilir, ama ufka doğru, ufkun ötesine doğru gideceğiz" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz
