Süreç yaşam biçimidir!

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş çözüm sürecinin bir seçim vaadi değil yaşam biçimleri olduğunu söyledi. Türkiye’de şehit cenazesinin olmadığı köy kalmadığını ifade eden Demirtaş, "Çözüm süreci bizim bir seçim vaadimiz değil bir yaşama biçimimizdir. O kadar acılar çekildi ki, o kadar analar ağladı ki bu topraklarda, biz artık bunların son bulmasını istiyoruz. Artık silahların bu ülkeden çıkmasını istiyoruz. Demokratik siyasetle konuşmak istiyoruz." dedi.

Süreç yaşam biçimidir!

İSTANBUL-HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin İstanbul Esenyurt mitinginde vatandaşlara seslendi. "8 Haziran’da öyle şeyler yapmalıyız ki birbirimizin yüzüne bakmamız lazım." diyen Demirtaş, "Ama onlar öyle seviyesiz bir üslup ile konuşuyorlar ki kışkırtıcı bir üslupla halkı tahrik ediyorlar ki maalesef savaşa hazırlanır gibi seçime hazırlanıyorlar. Ama hiçbir parti bizim düşmanımız değildir. Biz hepsine kardeş gözü ile bakacağız. Sakın ola ki bunlar Ermeni, Süryani, bunlar Kürt’tür gibi tahriklere kapılmayın. İnsan insandır bizim için." açıklamasını yaptı.

‘AKP’NİN MAAŞLI KÖŞE YAZARLARI TETİKÇİLİK YAPIYOR, ERDOĞAN’DAN KORKTUKLARI KADAR ALLAH’TAN KORKSALARDI...’

AK Parti’den maaş alarak tetikçilik yapan köşe yazarları olduğunu iddia eden Demirtaş, "Bunların üsluplarına dikkat edin, ülkenin tamamına hakaret ediyorlar ve bunun devamından da ülkenin tamamını kucaklıyoruz diyorlar. Bu kadar hakaret ettikleriniz kim o zaman? Bu ülkenin Edirne’sinden, Hakkari’sine her biri bu ülkenin gerçek sahibidir. Seçim döneminde olsun biz hiç kimseyi hain ilan etmedik etmeyeceğiz. Asıl haini sokaklarda aramayın. Ankara’yı parsel parsel satanlara bakın. Ayakkabı kutularıyla bu memleketi soyup soğana çevirenlere bakın. Yoksa sokakta hain yok. Atölye ve fabrikada hain yok. Hain varsa Ankara’da var, onu siz daha iyi bilirsiniz. Başka hain yok. AKP’nin maaşlı köşe yazarları, gazetecileri bu tahriklere sürekli benzin döküyor. Bunlar şimdi biz İslamcı yazarız diyorlar, ben harbiden buna üzülüyorum. Bunlar Erdoğan’dan korktukları kadar Allah’tan korksalardı biraz vicdanları olurdu. AKP’den maaş alıp tetikçilik yapanlara sesleniyorum; köşe yazılarında, televizyonlarda halkı birbirine düşürmek için bize hakaret edenler Erdoğan’a biat etmekle, o kızmasın diye onun dediğini yapmakla maaşınızı korumuş olabilirsiniz, işinizi korumuş olabilirsiniz ama öbür tarafta siz Allah’ı kandıracağınızı zannederken imanınızı da kaybetmiş olabilirsiniz buna dikkat edin. AKP’nin size verdiği tatlı maaşı koruyayım derken iman elden gidiyor dikkat edin. Bu kadar zülüm, bu kadar hakaret politikasını aklamaya çalışma." şeklinde konuştu.

‘BİZ BÜYÜK İNSANLIK DEĞERİNİN PEŞİNDEN KOŞACAĞIZ’

"Erdoğan televizyonlarda bu kadar tehlikeyi bir kenara bırakıp HDP’yi ve ülkenin ötekilerini tehdit etmek herhalde İslamcı yazar kimlikleri ile bağdaşmaz." diyen Demirtaş, "Devlet ve hükümet bizim vicdanımızın sesi olamaz. Örneğin bu hafta kimi linç edeceğiz, ona karar veriyorlar. Örneğin bu hafta Ermenileri linç haftası. Niye, çünkü hükümetimiz onu istiyor. Vicdanınızın nasıl çınlanacağına devlet karar veriyor. Onurlu haysiyetli ve ilkeli bir insan olup olmayacağınıza devletimiz karar veriyor. Yani öyle bir devlet ve hükümet ki toplumda kimi linç etmek istiyorsa onu hedefe koyup toplumun önemli bir kısmını da suç ortağı yaparak insanlığı, insaflı olanı ayaklar altına alıyorlar. Devlet biz şunu linç edeceğiz dediğinde biz onun peşinden koşmayacağız. Şu AKP karşıtıdır linç edin, biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Biz büyük insanlık değerlerinin peşinden koşacağız." diye konuştu.

‘ÇÖZÜM SÜRECİ BİZİM SEÇİM VAADİMİZ DEĞİL’

Türkiye’de şehit cenazesinin olmadığı köy kalmadığını vurgulayan Demirtaş, "Çözüm süreci bizim bir seçim vaadimiz değil bir yaşama biçimizdir. O kadar acılar çekildi ki, o kadar analar ağladı ki. Seçim sonuçları ne olursa olsun önemli değil. Türkiye’de bir şehit cenazesinin kalmadığı olmadığı yer kalmadı. Türkü ve Kürdü ile her yerde bir acı var. Türkiye’de bir şehit cenazesinin olmadığı yer kalmadı neredeyse. Kürdü ve Türkü ile her yer de acı ve travma var. Bunların hepsi bizim ortak acımızdır demeden hepsini aynı şekilde bağrımıza basmadığımız müddetçe barışı da kardeşliği de sağlayamayız. Dikkat ederseniz onlar için çözüm süreci nedir biliyor musunuz? Matbaaya giderken yolda düşmüş iki sayfa kağıttan ibarettir. Ama bizim açımızdan yaşam gerekçemizdir. Bizim bir seçim vaadimiz değil bir yaşama biçimimizdir. O kadar acılar çekildi ki, o kadar analar ağladı ki bu topraklarda biz artık bunların son bulmasını istiyoruz. Artık silahların bu ülkeden çıkmasını istiyoruz. Demokratik siyasetle konuşmak istiyoruz. Parti binalarımıza saldırı yaptılar, yapacaklar. Sakın ola ki bu tuzaklara düşmeyin, onların amacı sizi tahrik etmek. Bizim için HDP’nin seçim binası ne ise diğer partilerin seçim binası da odur. Diğer partilerle kendimizi eşit görürüz. Ama bizi düşmanlaştıranlara inat nasıl cevap vermemiz lazım biliyor musunuz? 7 Haziran'da sandıklar açıldığında tansiyonları yükselterek cevap vermemiz lazım. Kenan Evren’in kurduğu ve AKP’nin sarıldığı barajı üstlerine yıkacağız." dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler