'ADLARINI MECLİS'İN TARİHİNE YAZACAĞIM'
Toplantıda konuşan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise seçim öncesinde gözlemlediğim usulsüzlüklere değindi. Kamu görevlilerini uyaran Tanrıkulu, şöyle konuştu: "Adalet ve Kalkınma Partisi bir Devlet Partisine dönüşmüş durumda. Dolayısıyla Devletin bütün imkanlarının seferber edildiği bir ortam var bütün bölgede, neredeyse bütün Türkiye'de ama burada daha ağırlıklı olarak hissediyoruz: Çünkü Turkiye'nin diğer bölgelerinden farklı olarak bir de Devletin güvenlik güçlerinin seferber olduğu bir ortam var bütün bölgede. Onlarla mücadele edeceğiz, ediyoruz. Şunu ifade edeyim: Seçimlerin adil olması seçim günü ile ilgili bir mesele değildir, oy vermenin başladığı ve bittiği süre ile ilgili değildir, oy verme gününe ilişkin değildir sadece.
ADİL SÜREÇ VURGUSU
"Seçim takviminin başlamasından seçim sonuçlarının ilan edilmesine, kesinleşmesine kadar olan bir süreyi ifade eder. Bütün bu sürecin adil olması lazım" diyen Tanrıkulu şöyle devam etti: "Ama biliyoruz ki adil değil. Seçmen yazılımından propaganda süresine kadar geçen süre adil bir süreci ifade etmiyor, bütün Türkiye bakımından. Bakın daha bu hafta itibariyle Genel Başkanımız grup toplantısında bağımsız ve tarafsız olması gereken ve kamu yayıncılığı yapması gereken TRT'nin kullanıldığı imkanları kamuoyuyla paylaştı. Bu tek başına bir örnektir! Buradan da Valinin, diğer Mülki İdare Amirlerinin doğrudan doğruya Adalet ve Kalkınma Partisinin üyeleri gibi çalıştığını biliyoruz. Ayrıca Diyarbakır'da yaklaşık 8 yıldır kayyum yönetimi var, 2016'dan bu yana. Yerel yönetimlerin bütün imkanları Adalet ve Kalkınma Partisine ve adaylarına seferber edilmiş durumdadır. Bunları biliyoruz ve görüyoruz. Sonuçta bu toplumun hafızası vardır, bizim de hafızamız vardır. Ben buradan hem tecrübeli bir hukukçu tecrübeli bir siyasetçi ve Milletvekili olarak söylüyorum ve bu kamu görevlilerini buradan uyarıyorum, Diyarbakır'dan uyarıyorum, özellikle Diyarbakır'dakileri uyarıyorum, Diyarbakır Milletvekili olarak uyarıyorum: Gördüğümüz her hukuksuzluğu kaybedeceğiz ve mutlaka suç duyurusunda bulunacağız! Türkiye Büyük Millet Meclisinin kayıtlarına geçireceğiz! Dolayısıyla 'Ben bugün yaptım, yanıma kar kaldı, yarın öbür gün başka yere giderim, unutulur.' değil! Milletvekili olarak ben Sezgin Tanrıkulu olarak Diyarbakır'da yaşanacak bütün hukuksuzlukları birer soru önergesiyle Meclisin kayıtlarına geçireceğim. Dolayısıyla bu kamu görevlilerinin adlarını Meclisin tarihine yazacağım."
'SORUMLULUĞU YERİNE GETİRECEĞİZ'
Tanrıkulu şöyle devam etti: "Diyarbakır'dan bilsinler. Bundan sonraki süreçte adım attıkları zaman gerçekten de tarafsız, bir kamu görevlisinin gerektirdiği liyakatla çalışmalarını buradan onlara öneriyorum. Yarin, öbür gün devran dönerse, sonra 'biz ne yaptık, niye böyle yaptık?' demesinler. Kamu görevlisi süreci de uzun süreçlerdir. Diyarbakır'da çalışan çok genç kamu görevlileri var, önlerinde uzun meslek yaşamları var. O meslek yaşamlarını şimdiden Diyarbakır'da kötü bir anıyla, kötü bir sicille noktalamasınlar. Buradan benim tavsiyem kendilerine odur. Kendilerinin hukuk çizgisinde kalmalarını buradan ben kendilerine öneriyorum ve onların bir büyükleri olarak ta onlara tavsiye ediyorum. Bunun da sizin aracılığınızla hem Diyarbakır'a hem bölgeye duyurulmasını özellikle istiyorum. Önemlidir, 10 yıl 15 yıl 20 yıl sonra daa gitseniz Türkiye Büyük Millet Meclisine, Savcılığın dışında, o kayıtlar orada durur. İstediğiniz zaman basarsınız kayıta ve çıkartırsınız o kayıtları. Diyarbakır sahipsiz değil! Bizim 8 aylık 9 aylık Türkiye Büyük Millet Meclisi performansımız Diyarbakır Milletvekili olarak ta bunu ortaya koymuştur ama bu sürecin bütün siyasi partiler bakımından adil geçmesi için, güvenli bir ortamda geçmesi için biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ve ben Diyarbakır Milletvekili olarak üzerimize düşen her sorumluluğu bütün siyasi partiler bakımından yerine getireceğiz bunun da bilinmesini isterim."
Kaynak: Diyarbakır Söz