Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Türkiye'yi yolundan alıkoymak ve ortalığı karıştırmak isteyen bir güruh var. Bazı mihraklar var. Bunlar fırsat kolluyorlar" dedi.
Yapıcıoğlu, katıldığı bir TV programında seçime ilişkin açıklamalarda bulundu. Bazı illerde partilerine yönelik sözlü ve fiili saldırılarda bulunulduğunu belirten Yapıcıoğlu, 15 Temmuz'da canı pahasına onlara geçit vermeyenlerin, 14 Mayıs'ta da bu sefer sandıkta onlara bu fırsatı vermeyeceklerini söyledi. Yapıcıoğlu, Kandil'dekileri bütün Kürtlerin temsilcileri ya da tüm Kürtleri Kandil'deki savaş baronları şeklinde göstermenin ahlaksızca olduğunu ifade etti. Seçimin olabildiğince en yüksek farkla ilk turda kazanılmasının önemli olduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, "Sahadayız, vatandaşa dokunuyoruz. Kendi işimize odaklanmışız. Biz seferden sorumluyuz diyoruz. Sonucun ne olacağından bağımsız olarak, sonuç ne olursa olsun, kazanma garantisi olsa da biz son dakikaya kadar, son saate kadar çalışmamız gereken son ana kadar devam edeceğiz inşallah. Zira gittiğimiz yerlerde kendi tabanımıza, kendi teşkilatlarımıza ve bize gönül vermiş insanımıza dokunduğumuzda onlara hep şunu söyledik; oran ne kadar yüksek olursa o kadar iyi olur. İnşallah birinci turda bu iş biter diyoruz. Ama birinci turda bitmesi tek başına yetmez. Eğer az bir farkla biterse, muhalefet bloku mutlaka 'hile yaptılar' diye yaygarayı koparacaktır. Onların da bu sesini kesmek için ya da sokağı karıştırma heveslerini onların kursağında bırakmak için diyorum ki; kim karıştırmak istiyorsa, herkesi katmıyorum bunun içine, diyorum ki bir önceki seçimden
daha yüksek bir oranla Cumhurbaşkanımızı gönderelim ve parlamentoda da çoğunluğu sağlayacak bir tablo oluşturalım. Sonuç ne olursa olsun ortalığı karıştırmak, Türkiye'yi kaotik bir ortama sürüklemek isteyen bazı mihraklar var" diye konuştu.
"İnşallah birinci turda bu iş bitecek"
PKK'nın başında bulunan dağ kadrosundan bir ismin 'Eğer kaybedilirse ertesi gün iç savaş başlatacakları' açıklamasının hatırlatılması üzerine Yapıcıoğlu, "Yani onlar birilerinin, kendi sahiplerinin sesi. Kendi özgür iradeleriyle karar alabilecek ya da onu uygulayacak bir yapı olduklarını ben düşünmüyorum. Birileri onlara bunu telkin etmiştir. Bazen bir işaret fişeği, bazen 'aman dikkat provokasyon olmasın' diye söyledikleri aslında bazı provokasyonların peşinde olduklarının işareti de olabilir bu. Ama bir gerçek var ki, Türkiye'yi yolundan alıkoymak ve ortalığı karıştırmak isteyen bir güruh var. Bazı mihraklar var. Bunlar fırsat kolluyorlar. Belki 15 Temmuz'da yarım bıraktıkları işi tamamlamak isteyenler devrededir. Onlar yeni bir şeyler denemek isteyebilirler. Fakat 15 Temmuz'da canı pahasına onlara geçit vermeyenler, inşallah diyoruz ki 14 Mayıs'ta da bu sefer sandıkta onlara bu fırsatı vermeyecektir. Sandıktan sonra da ortalığı karıştırmak isteyenler, onlar da mutlaka ilgili kurumlar gerekli tedbirleri almışlardır. Biz bunu söylüyorsak mutlaka devletin kurumlarında bu bilgilerin çok daha fazlası vardır ve takip altındadır. Her türlü hevesleri kursaklarında kalacaktır diye düşünüyoruz. Ama biz vatandaşımıza şunu söylüyoruz. Diyoruz ki, onlara bu fırsat doğmasın diye, onlar bir bahane, bir ortam bulamasınlar diye olabilecek en yüksek orana çıkartalım biz şu oranı. Hissiyatım inşallah birinci turda bu iş bitecek diyor" ifadelerini kullandı.
"Kandil'dekileri bütün Kürtlerin temsilcileri şeklinde göstermek ahlaksızca bir şey"
Kılıçdaroğlu'nun 'Bakın bütün Kürtleri terörist gibi görüyorlar' söylemine ilişkin soru üzerine Yapıcıoğlu, "Bir kere kimsenin bütün bir kavmi, bütün Kürtleri, bir tek potaya koyup eritip, terörist damgası vurma hakkı ve haddi yoktur. Kimse de böyle bir şey yapmaz, yapanlar da çok yanlış bir şey yapmış olurlar ve hadlerini de aşmış olurlar. Ama öte taraftan Kandil'den savaş baronlarının, terör imparatorlarının ya da terörün zirvesini bu memlekete yaşatmış olanların, her türlü çirkefliği, her türlü vahşeti yaşatmış olanların, destek açıklamalarını, 'işte teröriste Kandil'de sektör' deyince, Kürtleri onlardan ibaretmiş gibi, işte AK Parti Kürtlere ‘terörist dedi' demek de bundan çok daha beter bir şey. Şimdi bir taraftan Kürtleri terörist, öbür taraftan işte Kandil'dekileri bütün Kürtlerin temsilcileri ya da tüm Kürtleri Kandil'deki savaş baronları şeklinde göstermek de ahlaksızca bir şey. Kandil'deki savaş baronları, teröristler, Kılıçdaroğlu'na destek açıklaması yapmadılar mı? Yaptılar. Şimdi bunu dile getirdiğinizde siz Kürtlere mi terörist demiş oluyorsunuz? Mesela Duran Kalkan kim? Kürt mü? PKK'nın yöneticisi ama Kürt değil. Yine oradaki yöneticilerin yarısından fazlası neredeyse Kürt değil. Şimdi sadece Kandil'de bulunuyor diye bu insanlara terörist diyen bir kişiye, 'Sen Kürde terörist dedin' demek çarpıtmaktır. Bu büyük bir ahlaksızlıktır" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun 'Alevi' açıklaması
"Cumhur İttifakı blokunda bugüne kadar Kemal Kılıçdaroğlu'na 'Sen Alevisin senin siyaset yapma hakkın yoktur. Sen aday olamazsın diye hiçbir şey söylememiştir" diyen Yapıcıoğlu, itirazların Millet İttifakı içerisinde olduğunu belirtti. Yapıcıoğlu, "Özellikle Cumhur İttifakı blokunda kimse söylemedi. Peki, kim söyledi? İYİ Parti söyledi. Üstü örtülü bir şekilde söyledi. Biz kazanacak aday diyoruz. Neyi söylediler? Bazı yöneticiler de söylediler. 'İşte Kemal bey Alevi'dir. O yüzden kazanamaz. Bu yüzden biz başka bir aday olsun.' İtirazlar içeriden, yani altılı masadan geldi. Muhtemelen onlar şunu hesap ettiler. Yani işte eğer Kemal Bey aday olursa, mezhebi, kimliğinden dolayı karşı taraftan bir itiraz gelirse, biz de bunu mağduriyet edebiyatıyla işleriz ve bundan siyasi bir sonuç elde ederiz diye düşündüler. Ama Cumhur İttifakı'nda hiç kimsenin aklına böyle bir şey gelmedi. Birkaç televizyon programında bana da sordular. Dediler 'Kemal Bey aday olabilir mi?' 'Elbette olabilir' dedim. 'Sizin için bir mahsuru yok mu?' 'Ne mahsuru olacak' dedim. Kemal Bey eğer 40 yaşını aşmışsa ki aşmış, eğer 4 yıllık bir fakülte mezunuysa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysa, aday olmasını engelleyecek herhangi bir hukuki durumu yoksa, bir yasaklılık durumu, bir ceza almışlığı yoksa her vatandaş gibi o da aday olabilir. Aday olmak isterse Mecliste grubu olan bir parti aday gösterir. Ya da yüz bin imza toplarsa aday olabilir. Hiçbir sıkıntı da yok. Böyle bir itiraz gelmeyince, o zaman acaba biz bunu ileri sürerek, biz birilerine, bir yerlere bir mesaj verir ya da bazı şeyleri tetikleyip, işte oradan bazı itirazlar, vay Aleviymiş falan gibi bir şey çıkabilir mi? Zaten herkes Alevi olduğunu biliyor. Ama millet bir şey daha biliyor. Türkiye kamuoyunun çok önemli bir kısmı bir şey daha biliyor. Şimdi bir taraftan HDP'nin tabanın güçlü olduğu yerlerde ya da Kürt vatandaşlarının daha yoğun yaşadığı bölgelerde şu söyleniyor. İşte 'Biz Kemal Kılıçdaroğlu'na destek verelim.' Neden çünkü Kemal Kılıçdaroğlu Kürt, Dersimli, Zaza, Alevi Kürt, bu yüzden ona destek vermeliyiz. Ama Kemal Bey diyor ki; 'Benim dedelerim Horasan'dan geldi. Benim dedem Türkmen'di. Ben Kürt falan değilim.' Ben de Kürt vatandaşa söylüyorum. Eğer kendisi Kürt değilse bu propaganda niye yapılıyor? Eğer Kürt'se kendi Kürt olduğunu söyleyemeyen bir insanın kendine hayrı yok, size ne hayrı olacak" diye konuştu.
"Bayrakla ilgili cümlelerimiz çarpıtılıyor"
Bayrak ile ilgili kullandıkları cümlelerin arkası ve önü kırpılarak servis edildiğinin altını çizen Yapıcıoğlu, bayrakla hiçbir problemlerinin olmadığını söyledi. Oluşturulan tehlikeye dikkat çekmek istediğini belirten Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:
"Diyorum ki bakın siz ısrarla bu bayrak, bu memlekette yaşayan, bu milletin bir kısmının bayrağı diye kabul edip, böyle lanse edip, böyle propaganda yaparsanız; o zaman birileri de diğer kesimlere diyor ki ‘Bu bayrak sizin değilmiş, sizin bayrağınız nerededir?' diye söylüyor. Onları bu şekilde kışkırtıyor, bu şekilde provoke ediyor. Bu oyuna gelmeyin diyoruz. Biz bunu söyleyince bayrak düşmanı oluyoruz. Ben niye bayrağa düşman olacakmışım? Bugün bir programda birisi sordu. 'Acaba sizin dindarlığınız mı sebep oluyor sizin bayrakla ilgili?' Benim dindarlığım niye sebep olsun ki? Ben dedim ki 'Ne var bayrağın üzerinde?' Bir hilal, bir de yıldız var. Hilal ne demek? Hilal İstiklal‘in simgesi, öbürü de İslam'ın simgesi. Sadece bizim bayrağımızda mı, sadece Türkiye'nin bayrağında mı hilal var? Hayır. Pakistan bayrağında da, Cezayir'in bayrağında da var. Tunus'ta da var, Kıbrıs'ta da var, Azerbaycan'da da var. Pek çok başka İslam ülkesinin bayraklarında hilal var. Neden? Minarelerin üzerinde bir alem var. O alemin önünde hilal vardır. Camilerin kubbeleri üzerinde alem vardır, hilal vardır. Biz hilali görünce bayram ederiz. Hilali görünce oruca başlarız. Hilal aynı zamanda kameri bir takvimdir. Hac mevsimi hilale göre belirlenir. Dolayısıyla hiçbir sorunumuz yok."
Kaynak: Diyarbakır Söz