Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'NATO Konseyi ve NATO Akdeniz Diyaloğu Ortakları Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, 'Soğuk Savaş' döneminde olduğu gibi bugün de NATO'ya en kapsamlı katkıları yapan ve müttefikleriyle dayanışma içinde hareket eden ülke olduğunu söyledi. Afganistan'daki NATO Güçleri Komutanlığı'nın 2 kez Türkiye tarafından yürütüldüğünü belirten Erdoğan, "Ülkemiz ayrıca NATO'nun çok yüksek hazırlıklı müşterek görev kuvvetinin komutasını 2021'de devralacaktır. IMF anlaşmasının ortadan kalktığı bir dönemde füze savunma sistemlerinin önemi de artacaktır. NATO içindeki güçlü konumumuzu korurken ulusal çıkarlarımızın, bölgesel güvenlik ve istikrarın gerektirdiği adımları da atacağız. Burada bir gerçeğin altını çizmekte fayda görüyoruz. Türkiye'nin farklı ülke ve bölgelerle geliştirdiği ilişkiler, birbirinin alternatifi değil tamamlayıcısıdır. Türkiye'nin egemenlik haklarına giren S-400'ler gibi bazı güncel meseleler üzerinden böyle bir tartışmanın alevlendirilmeye çalışılmasını kesinlikle tasvip etmiyoruz. NATO ittifakı çerçevesinde milli güvenliğimizi tahkim gayesiyle attığımız adımları yine kendi mecrasında değerlendirmek gerekir" diye konuştu.
'DÜNYADA EN FAZLA MÜLTECİYE EV SAHİPLİĞİ YAPAN ÜLKEYİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ittifakın güvenliğini doğrudan ilgilendiren terör gibi asimetrik tehditlerin arttığı dönemde olduklarını vurguladı. Türkiye'nin son 8 yıldır Suriye kaynaklı tehditlerle ve bu tehditlerin yansımaları ile mücadele ettiğini belirten Erdoğan, "Aramızda bulunan Ürdünlü dostumuzun bizi bu meselede çok daha iyi anlayacağına inanıyorum. Düzensiz güç ve terör tehdidiyle mücadelede Türkiye'nin gösterdiği olağanüstü çabalar ortadadır. Bugün 4 milyon mülteciyle dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumundayız" dedi.
'AVRUPA'YI SARSACAK DÜZENSİZ GÖÇ AKIMININ ÖNÜNE GEÇTİK'
Türkiye'nin Suriyeli mülteciler için 35 milyar dolarlık bütçe harcadığını kaydeden Erdoğan, "Fırat Kalkanı Harekatı düzenledik. Türkiye'ye yönelik iftira furyası yapıldığı dönemde Suriye sahasında DEAŞ ile göğüs göğse savaşan tek NATO ülkesi biz olduk. Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin bölgesini PKK'nın Suriye kolunun işgalinden kurtardık. Terörden arındırdığımız güvenli bölgelere 320 bin civarında Suriyeli sığınmacının geri dönüşünü sağladık. Büyük bir insani felaketin eşiğine gelen İdlib'de de inisiyatif alarak tekrar sükunetin sağlanmasını temin ettik. Böylece yüz binlerce Suriyeli masumun ölümünü engellediğimiz gibi Avrupa'yı sarsacak düzensiz göç akımının önüne geçtik" diye konuştu.
'MÜTTEFİKLERİMİZDEN BEKLENTİLERİMİZ VAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'nun özünün, ittifak sözleşmesi olduğunu, NATO müttefiklerinin aynı güvenlik şemsiyesinin altında bulunduğunu belirtti. Türkiye'nin terör, organize suçlar ve düzensiz göç gibi tehditlerin tam kavşağında yer aldığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Ülkemiz bu sorunları göğüslerken bir yandan da PKK ve onun Suriye'deki uzantısı YPG, DEAŞ ve FETÖ ile mücadele etmek zorunda kalıyor. Bugüne kadar 40 binin üzerinde vatandaşımızı PKK terörüne şehit verdik. Son 3 gün içinde 6 askerimiz ve 2 sivil vatandaşımız PKK'nın Suriye uzantıları tarafından şehit edildi. DEAŞ yayınladığı videolarla ülkemizi hedef alıyor. 15 Temmuz gecesi 250 vatandaşımızı öldüren FETÖ, yurt dışında ülkemize yönelik yıkıcı faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Maalesef bu terör örgütlerinin elebaşlarına, adaletten kaçabilecekleri imkanlar sunuluyor. Batı'da İslam düşmanlığı, yüz binlerce insanın can ve mal güvenliğini de tehdit ediyor. Sri Lanka ve Yeni Zelanda'da meydana gelen terör eylemleri sorunun geldiği boyutları göz önüne koymuştur. Önlem alınmazsa terör belası büyümeye devam edecektir. Türkiye'nin bekasına yönelik tehditlerin çoğaldığı böylesi bir dönemde müttefiklerimizden tek bir beklentimiz var. Biz NATO'daki dostlarımızdan sadece ittifak ruhuna uygun davranmalarını, ittifakın kurucu değerlerine sahip çıkmalarını bekliyoruz. Müttefiklerimizin bizzat kendilerinin terör örgütü olarak kabul ettikleri yapılara karşı tedbir almalarını istiyoruz. Burada şu gerçeği ifade etmek istiyorum. Namlusunu ülkemize çeviren, vatandaşlarımızın canına kasteden terör örgütlerinin müttefiklerimizce donatılmasının, silah ve mühimmata boğulmasının, örgüt elebaşının kimi ülkelerde kırmızı halılarla ağırlanmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur."
'AKSAKLIKLAR İTTİFAKIN İTİBARINA ZARAR VERECEK'
DEAŞ ile mücadele bahanesiyle atılan yanlış adımların meşrulaştırılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'nin ve KKTC'nin Doğu Akdeniz'deki meşru hakları da tartışma götürmez. Ülkemiz kendi haklarını ve KKTC'nin haklarını korumakta kararlıdır. NATO'nun bize gerilimlerin önüne geçmek için destek olmasını bekliyoruz. Ülkemizin bazı alanlarda farklı görüşleri olabilir; ancak ortak tehditlerle birlikte tutarlı şekilde mücadele etmek bu ittifakın öncelikli şartıdır. Burada yaşanan aksaklıklar en büyük zararı ittifakımıza, ittifakın itibarına verecektir" diye konuştu.
'KABUL ETMİYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 meselesi yüzünden tartışmaların alevlendirilmeye çalışılmasını kabul etmediklerini de kaydederek, "Türkiye'nin farklı ülke ve bölgelerle geliştirdiği ilişkiler birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır. S400'ler meselesi yüzünden böyle tartışmanın alevlendirilmeye çalışılmasını kabul etmiyoruz. Eğilimimiz hakkında spekülasyonlar üretmek, bizi tarihimizi ve coğrafi konumumuzu anlamamaktır" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz