İkinci çocuğunu dünyaya getiren annelerin kardeş kıskançlığı ile ilgili psikologlara sıkça danıştığını ifade eden Psikoloğu Damla Alkan Saygılı, “Kardeş kıskançlığı her çocukta gözlemlenebilen doğal bir tepkidir. Kardeşler arasındaki kıskanma derecesi ebeveynlerin tutumlarına göre değişiklik gösterir. Yeni bir kardeşin doğumu büyük çocuk için kimi zaman istenen kimi zaman ise istenmeyen bir durum olabiliyor, yeni bir kardeşin dünyaya gelmesiyle, tüm ilgi ve sevginin odak noktası olan çocuk, kendine gösterilen bu ilgi ve sevgiyi kardeşiyle paylaşmak zorunda oluyor” dedi.
Tüm bunlar çocuğun kendini terk edilmiş ve güvensiz hissetmesine neden olmanın yanı sıra, çocuğun bebeğe karşı kızgınlık, kırgınlık gibi duygular geliştirmesine ve kardeşini kıskanmasına da yol açabildiğini belirten Uzman Psikolog Saygılı, “Çocuklarda kardeş kıskançlığına ilişkin belirtiler, yeni bir kardeşin doğumundan hemen sonra olabileceği gibi yeni kardeş dünyaya geldikten uzun bir süre sonra da ortaya çıkabilmektedir. Kardeş kıskançlığı yaşayan çocukların bazıları bunu direk sözel olarak ifade edebilirken, bazıları ise davranışsal sorunlarla bunu göstermektedir” şeklinde konuştu.
“YÜRÜYEN ÇOCUK EMEKLEMEYE BAŞLAYABİLİR”
Çocukların duygularını ‘Bebeği geri gönderin’, ‘Hep bebekle ilgileniyorsun’, ‘Beni artık sevmiyorsun’, ‘Keşke hiç doğmasaydı’ gibi sözlerle ifade edebildiğini belirten Uzman Psikolog Saygılı, “O güne kadar kazanmış olduğu gelişim becerilerinde gerilemeler gözlenebilir. Örneğin yürüyen bir çocuğun emeklemeye, bezden kesilen bir çocuğun altını ıslatmaya, bardaktan süt içen bir çocuğun ise kardeşi doğduktan sonra biberondan süt içmeye başlayabiliyor” dedi.
"UYKU VE BESLENME PROBLEMLERİ YAŞABİLİRLER"
Kardeş kıskançlığı olan çocukların, sevilmediklerini düşünerek anneden uzaklaşabileceklerini ve içlerine kapanabileceklerini ifade eden Uzman Psikolog Saygılı,” Tuvaletlerini tutmaya ya da altına kaçırmaya başlayabilirler. Kardeşlerine ya da başkalarına ilişkin vurma, ısırma gibi fiziksel yönden zarar verici davranışlar gösterebilirler ya da duygularını bastırıp kardeşlerine yönelik aşırı sevgi gösterisinde bulunabilirler. Gün içerisinde öfkeli, inatçı ve hırçın görünebilirler. Uyku ve beslenme problemleri yaşayabilirler. Fiziksel bir rahatsızlıkları olmadığı halde karın ağrısı, mide bulantısı gibi bedensel yakınmalar gösterebilir. Özellikle anne ve baba, kardeşle ilgilenirken, ilgiyi kendi üstlerinde toplamak için anne ve babalarının sevmediği işleri yapabilirler” şeklinde konuştu.
“KISKANÇLIK DOĞAL BİR TEPKİ”
Kıskançlığın doğal bir tepki olmakla birlikte, kardeşler arası kıskançlık derecesinin, çocuğun doğum öncesi, doğum sonrası sürelerine hazırlanması ve ebeveynlerin, yeni kardeşin doğduktan sonra çocuklarına ilişkin tutumlarına göre değişim gösterdiğini belirten Uzman Psikolog Saygılı, “Ebeveynlerin çocuklarını doğum sonrası sürece hazırlamamaları, büyük çocukla doğum sonrası yeterince ilgilenmemeleri, kardeşler arası cinsiyet ayrımı yapmaları, kardeşlerin kavgalarında taraf tutmaları, kardeşler arasındaki anlaşmazlıklarda, kendilerine yakın gördükleri çocukla iyi ilişkiler geliştirmeleri ve çocuklar arasında kıyaslama yapmaları gibi tutumlara bağlı etkenler kardeş kıskançlığının yaşanmasına neden olabiliyor” dedi.
“GEBELİĞİN YAKINLARLA PAYLAŞILDIĞI GİBİ ÇOCUKLA DA PAYLAŞILMASI İHMAL EDİLMEMELİDİR”
Büyük çocuğun kardeşi doğduktan sonraki yaşantısına daha kolay uyum sağlayabilmesi için doğum öncesi bu sürece hazırlanmasının önemini vurgulayan Uzman Psikolog Saygılı, bu bağlamda gebeliğin yakınlarla paylaşıldığı gibi çocukla da paylaşılması gerektiğini belirtti. Uzman Psikolog Saygılı sözlerine şöyle devam etti:
“Çocuğun henüz kardeşi yokken her istediğinin yerine getirilmemesi, büyük çocukla, kendi doğumundan önceki ve sonraki dönemler hakkında konuşulması, çocuğun doğacak kardeşi için yapılan hazırlıkta gerek onun fikri alınarak, gerekse de yardımıyla katılımının sağlanması, doğacak kardeşe yönelik alınan eşyalar dışında, zaman zaman çocuk için de hediyeler alınması, çocukla, yaşına uygun olarak doğum sonrası evde, aile içi ilişkilerde ne gibi değişikliklerin olabileceğinin konuşulması, ona bebeğin cinsiyetinin ne olabileceği, bebeğin nasıl olabileceği ve ihtiyaçlarının neler olabileceği gibi bebeğe ilişkin bilgiler verilmesi gibi yaklaşımlar onun doğum sonrası sürece daha kolay alışmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca büyük çocuk için, bebeğin gelişine bağlı olarak yapılacak değişikliklerin mümkün olduğunca bebek doğmadan önce yapılmasına da özen gösterilmesi çocuğun doğum sonrasında yaşantısına daha kolay uyum sağlamasına destek olacaktır”.
Kaynak: Diyarbakır Söz