3 parmağı ile kilometreler aşıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Özürlüler Müdürlüğü'nden (İSÖM) hizmet alan 2 bin 500 engelli öğrencinin hayatı, yüzme eğitimi ile değişti.

3 parmağı ile kilometreler aşıyor

Bunlardan biri de 5.5 aylıkken dünyaya gelen 18 yaşındaki beyin felçli Okan Çınar. Çınar, yüzmeye yöneldikten sonra bedensel engelini aşarak kendi klasmanında çok sayıda Türkiye şampiyonluğu kazandı.

Lise eğitimini tamamlayan ve üniversite sınavına giren Çınar, ayrıca dalış sporunda da derece yapmak istiyor. Okan Çınar, yüzmeye başladıktan sonra daha mutlu olduğunu, arkadaş ortamının genişlediğini ve insanlarla iletişiminin arttığını belirterek, suda karaya göre daha özgür olduğunu ifade etti.

Bahçelievler Koca Sinan Lisesi'ni bitirdiğini aktaran Çınar, şöyle devam etti:

“Üniversite sınavlarına girdim. Kısmetse bir meslek sahibi olmak istiyorum. Yüzme sporunun yanında sosyal hayatımda grafiklerlik kursuna gidiyorum. Satranç oynuyorum. Aynı zamanda dalıyorum. En son 3 metreye daldım. Hedefim dalgıçlık konusunda yapabildiğimin en iyisini yapmak. Aynı zamanda Türkiye'deki yüzme yarışmalarına katılıyorum. Bu alanda kendi grubumda derecelerim ve şampiyonluklarım var. Elimden geldiğince ailemi, hocalarımı ve beni sevenleri utandırmamaya, onları gururlandırmaya çalışacağım.”

Çınar, “En büyük hedefim, uluslararası yarışmalara katılıp Türk bayrağını göklerde dalgalandırmak” diyerek, şöyle devam etti:

“Engelli olabiliriz, böyle doğmuşuz. Önemli olan bunu en hasarsız şekilde atlatabilmek. Ne olursa olsun hayata küsmeyelim.”

Anne Kamuran Çınar da oğlunun 5.5 aylıkken dünyaya geldiğinde doktorların “yaşamaz” dediğini, ancak verilen emekle bugün sosyal bir insan olarak toplumda yer edindiğini söyledi.

Oğlunun 18 yaşına gelene kadar birçok ameliyat geçirdiğini anlatan Çınar, “Fiziksel engelli olduğu için çok zorluk çektik. İlköğretime kucağımızda getirip götürüyorduk. Okuduğu okula onun için özel tuvalet yaptırmıştık. 4 yaşında babası hayatını kaybetti. Mücadelemize anne oğul devam ettik” diye konuştu.

Çınar, oğlunun 5 yaşında havuza gitmeye başladığını, ilk zamanlarında havuzun kenarında dahi oturamadığını dile getirerek, öğretmenlerinin desteğiyle yüzmeyi öğrendiğini kaydetti.

Yüzmeyi öğrendikten sonra oğlunun yürümeye başladığını anlatan Kamuran Çınar, şöyle devam etti:

“Yüzme, Okan'ın fiziksel engelini yavaş yavaş ortadan kaldırdı. Şu an koltuk değneğiyle az da olsa yürüyebiliyor. Bugün halen fizik tedavi alıyor. Yaşadıklarımız, diğer engellilere ve ailelerine örnek olmasının yanında başlı başına hayata tutunmanın bir örneğidir. İnsan ne durumda olursa olsun isterse başarabilir. Okan için yürüyememek, konuşamamak artık engel değil.”

"ÜÇ PARMAĞI İLE KİLOMETRELER AŞIYOR"

Doğumda oksijensiz kaldığı için beyin felci olan ve vücudunda sadece sol elinin üç parmağını kullanabilen 18 yaşındaki Samet Çaputluoğlu da yüzerek hayata tutunanlardan.

Baba Güngör Çaputluoğlu, oğlunun kendi başına temel ihtiyaçlarını yerine getiremediğini ve her zaman yanında yetişkin bir kişinin olmasının mecburi olduğunu söyledi.

Çaputluoğlu, oğlunun halen tedavi gördüğünü belirterek, “Samet, İstanbul İSÖM'deki öğretmenlerinin yardımıyla yüzmeyi öğrendi. Oğlumun bir şey başardığını gördüğümde gözyaşlarımı tutamadım, duygulandım. Samet, yüzme sporuna başladığından beri daha mutlu. Mutluluğunu evde de hissediyoruz. Oğlum üç parmağıyla havuzda kilometreler aşıyor” diye konuştu.

İSÖM'de görevli sporla rehabilitasyon eğitmeni Abdullah Duran Arslan da İSÖM'de 5 bin engelli öğrencinin 12 spor dalında eğitim aldığını, 2 bin 500'üne ise yüzmenin öğretildiğini söyledi.

Arslan, İSÖM'e başvuran engelli kişilerin öncelikle fizyoterapist, psikolog ve spor eğitmenlerince değerlendirildiklerini, daha sonra karar verilen spor branşına yönlendirildiğini anlattı.

Yüzemeyecek derecede engeli olan öğrencilere ise öncelikle suyla tedavi yöntemleri olan “hidroterapi” ve “watsu terapi” yaptıklarını aktaran Arslan,

“Yüzme sporu, fiziksel anlamda çocuğun motor becerisini geliştiriyor. El ayak koordinasyonunu geliştirmede yardımcı oluyor. Bunun yanında çocuğun öz güveni artıyor. Çocuğun sosyal hayata katılmasına yardımcı oluyor. Okan, normalde evin dışına çıkmayan bir çocuktu ama şuan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü'nde sporcular ile birlikte antrenman yapıyor. Arkadaş ediniyor. Samet de aynı şekilde sosyal anlamda ilerleme kaydetti. Ayrıca, bu konuyla ilgili spor eğitmenlerinin eğitime ihtiyacı var” şeklinde konuştu.

Arslan, buna benzer birçok öğrencinin yüzme sporuna yöneldikten sonra hayati ilerleme kaydettiğini söyledi.

AA

Kaynak: Diyarbakır Söz