Uygulama kapsamında Etlik Şehir Hastanesi Kadın Doğum Hastanesi'nde de Aralık 2022'den bugüne kadar yaklaşık 8 bin sağlık personeli eğitim aldı.
Eğitimlerden sorumlu Etlik Şehir Hastanesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hüsniye Yücel, anne sütünün faydalarının herkes tarafından bilinmesinin önemine işaret ederek, bu kapsamda personelde de farkındalık düzeyinin artırılmasının amaçlandığını söyledi.
Sağlık Bakanlığının bu konudaki teorik ve pratik uygulamalarından oluşan bir eğitim programı verdiklerini belirten Yücel, "Hastanemizdeki asistan, doktor, hemşire, erkek ya da kadın olsun hepsinin anne sütü konusunda eğitilmesini istiyoruz. Danışanlardan ya da çevrelerinden gelen bu konudaki sorulara cevap verebilmelerini arzu ediyoruz. Bu eğitimlerden sonra tüm çalışanlarımız anne sütü konusunda donanımlı hale geliyor." dedi.
"EMZİREN ANNELERDE LOHUSALIK SENDROMUNUN ÇOK DAHA AZ OLDUĞU GÖZLEMLENDİ"
Etlik Şehir Hastanesi Kadın Doğum Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Burcu Gündoğdu Öztürk, yaptığı açıklamada, emzirmenin hem bebeğin hem de annenin sağlığını koruduğunu vurgulayarak, farkındalık programlarıyla anne sütü alan bebek sayısının artırılmasını istediklerini, bunun için önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Anne sütünün korunması ve teşvik edilmesi amacıyla 1991'de UNICEF ile Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ), "Bebek Dostu Hastane"nin temellerini attığını, Sağlık Bakanlığının da bu konuda çalışmalar yürüttüğünü anlatan Öztürk, "Bu çalışmalarla ilk 6 ayda bebeklerin sadece anne sütü alması, sonraki dönemde uygun ek besinlerin takviyesiyle emzirmenin 2 yaşına kadar sürdürülmesi hedeflendi." diye konuştu.
Öztürk, Etlik Şehir Hastanesinin Bebek Dostu Hastane olma yolunda hızla ilerlediğine dikkati çekerek, "Bu kapsamda anne sütü ve muadillerinin satışında uluslararası yasaya uyuyoruz, gerekli düzenlemeleri yapıyoruz. Hastane personelinin anne sütü konusunda bilinçlenerek, annelere destek olmasını sağlamak amacıyla eğitimler düzenliyoruz." bilgisini paylaştı.
Eğitimlerin hem hastane hem sağlık çalışanlarına yönelik olduğuna işaret eden Öztürk, "Aralık 2022'den beri sağlık personeli ve hastane çalışanına farkındalık eğitimi verildi. Ayrıntılı eğitimi ise ebe, hemşire, doktor başta olmak üzere bebek ve anneye temas eden yaklaşık 800 kişi aldı." diye konuştu.
Öztürk, emzirmenin, annenin doğum sonrası yaşayabileceği olumsuz psikolojik sorunların önlenmesinde etkili olduğuna işaret ederek, "Emziren annelerde lohusalık sendromunun çok daha az olduğu gözlemlendi. Ayrıca emzirmenin yumurtalık, rahim ve meme kanserine karşı anneyi koruduğu tespit edildi." dedi.
"ANNE SÜTÜ ALAN BEBEKLERDE OTİZM, DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE DAHA AZ GÖRÜLÜYOR"
Etlik Şehir Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Dr. Meltem Aksu da anne sütünün bebeğe olan faydalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
DSÖ'nün, yaşamın ilk saatlerinden itibaren her bebeğin ilk 6 ay anne sütüyle beslenmesi ve bunun 2 yaşına kadar devam etmesi önerisinde bulunduğunu anımsatan Aksu, Türkiye'de yapılan farkındalık çalışmaları sonucunda ilk 6 ayda bebeklerin sadece anne sütüyle beslenme oranının yüzde 41 olduğunu söyledi.
Aksu, anne sütünün her bebek için en uygun besin olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Her anne sütü kendine özgü, uygun sıcaklıkta ve temizdir. İçeriğindeki faktörler de çocuk sağlığının korunması ve gereksinimlerin karşılanması için çok değerlidir. Bebeğin bağışıklık sistemini güçlendiren faktörleri barındıran anne sütü, en iyi besin ögesidir. Anne sütü ayrıca sindirimi kolaylaştırır, böbrekler için uygun yoğunlukta protein sağlar. Göz gelişimine etki eden yağ asitleri açısından zengin olan anne sütü, içeriğinden ötürü bebeği mikroplardan da korur. Bu nedenle, anne sütü adeta bebeğin ilk aşısı oluyor."
Aksu, anne sütü alan bebeklerin nörolojik gelişimlerinin de diğer bebeklere oranla daha iyi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yapılan çalışmalar, anne sütünün orta kulak iltihabı, larenjit, grip, zatürreye, alerjik hastalıklar, diyabet, astım, çölyak, kroner arter hastalıkları, hipertansiyon ve ishale karşı koruduğunu, bağırsaklardaki yararlı bakterilerin oluşturduğu bağışıklık yanıtını destekleyen mikrobiyatanın oluşmasına da katkı sağladığı ortaya kondu. Bunun dışında çocukluk çağı lösemilerine karşı da koruyucu bir etkisi olduğu gözlendi. Bu alanda son yapılan çalışmalarla anne sütü alan bebeklerde otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun daha az gözlendiği belirlendi, hatta anne sütü alan bebeklerin zeka puanlarının da arttığı görüldü."
Kaynak: Anadolu Ajansı