Astımın genetik faktörlerin altta yattığı, çevresel faktörlerle tetiklenebilen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Aziz Uluışık, “Bir enfeksiyon hastalığı olmadığından, bir kişiden diğerine bulaşması söz konusu değildir. Sprey ya da kuru toz şeklindeki ilaçların bağımlılık yapması gibi bir durum yoktur. Yaygın inanışının tersine bunlar, tüm ilaç uygulama şekilleri arasında en zararsız olanlardır. Sprey ya da kuru toz uygulayıcıları kullanıldığında sistemik uygulamaya göre çok daha küçük miktarda ilaç verilmektedir. Bunun sebebi; ilacın hedef bölgeye vücutta dolaşmadan, doğrudan ulaşmasıdır. Bu yolla ilaç verilmesi bağımlılık yapmaz” diye konuştu.
“SADECE KRİZ YA DA ALEVLENME DURUMLARINDA KORTİZON VERİLEBİLİR”
Her ilacın olduğu gibi kortizon içeren ilaçlarının da yan etkisi olabileceğini belirten Uzm. Dr. Aziz Uluışık, “Önemli olan, ilacın beklenen yararının potansiyel zararından büyük olmasıdır. Astımlı hastalara kortizon ancak kriz ya da alevlenme gibi ağır durumlarda, ağızdan ya da enjeksiyon yoluyla verilir. Sprey şeklindeki kortizonun neredeyse hiç yan etkisi yoktur. Kimi hastalarda sprey şeklindeki kortizon kullanımına bağlı olarak görülen ses kısıklığı ya da öksürük, spreyi kullandıktan sonra ağzın çalkalanmasıyla önlenebilir” şeklinde konuştu.
İLACIN BIRAKILMASINA DOKTOR KARAR VERMELİ
Hasta kendini iyi hissetmeye başladığı anda doktorunun fikrini almadan, ilacı bırakmaması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Uluışık, “Şikâyetler düzelse de, ilaçları azaltma ya da bırakma kararını hasta asla kendi kendine vermemelidir. Eksik tedavinin astımın ilerlemesine neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu konuda doktora güvenilmeli ve ilaçların ne kadar süre ile kullanılacağı uzmanların kararına bırakılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz