Proje yürütücüsü Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilge Alpaslan Kocamemi, yoğunluğun olduğu üniversite kampüsleri, öğrenci yurtları, havaalanları gibi noktalardan alınacak atık su örnekleri ile virüsün bu noktalardaki yayılımının hızlı ve ekonomik bir şekilde kontrol edilebileceğini belirtti. Kocamemi, "Numuneler İstanbul haricinde iki haftada bir, İstanbul için haftalık alınıyor. Dalganın gelişini atık sularda çok daha önceden görmeye başlıyorsunuz. Ayrıca ne kadar ciddi boyutta olduğunu da daha sağlıklı olarak görüyorsunuz. Üniversite kampüslerinden numuneler alınarak erken uyarı sistemi oluşturulabilir" dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'de koronavirüsün dağılımına ilişkin detaylı bilgi edinmek ve erken uyarı sistemini geliştirmek amacıyla, Türkiye Su Enstitüsü Başkanlığı koordinatörlüğünde çalışma yapılacağını duyurdu. 2020 yılının Nisan ayından bu yana devam eden çalışmalarla, Türkiye genelindeki atık sularda virüs taraması yapılıyor. Virüsün yayılımının daha sağlıklı, hızlı ve ekonomik bir şekilde gözlemlenmesini sağlayan bu kapsamlı çalışmalarda Türkiye, Avrupa ve Afrika'daki yetkililer tarafından öncü ülke olarak anılıyor. En büyük amaçlarından birinin yaptıkları ölçümleri vaka sayılarının artışını öngörmek olduğunu söyleyen Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilge Alpaslan Kocamemi, bunun erken uyarı sistemi için önemli olduğunu vurguladı. Yapılan ölçümlere ait haritaların bakanlık sayfasında hem Türkçe hem İngilizce olarak yayınlandığını söyleyen Doç. Dr. Kocamemi yeni çalışmalar hakkında bilgi verdi.
"4-5 GÜN ÖNCEDEN SÖYLEYEBİLİYORUZ"
22 pilot şehirden alınan numuneler ile çalışmalara devam edildiğini belirten Doç. Dr. Bilge Alpaslan Kocamemi, ülke genelinde virüsün yayılımı hakkında nasıl çalıştıklarını anlattı.
Kocamemi, "21 ilden ve İstanbul'dan da olmak üzere toplam 22 ilden rutin olarak numuneler alınıyor. Bu atık su numunelerinde qPCR analizleriyle Covid-19 virüsü bakılıyor. 22 ilin dışında yaz aylarında Akdeniz ve Ege'deki 27 adet turistik yerleşkeden de atık su numuneleri alınıyor. Bu numuneler İstanbul haricinde iki haftada bir, İstanbul için haftalık alınıyor. Dalganın gelişini atık sularda çok daha önceden görmeye başlıyorsunuz. Ayrıca ne kadar ciddi boyutta olduğunu da daha sağlıklı olarak görüyorsunuz. Neden? Çünkü atık sularda sadece semptom gösteren kişilerin değil, hiç semptom göstermeyen Covid-19 hastalarının da atıklarında bu virüs olduğu için toplumdaki esas Covid-19 yayılımının gerçek tablosunu atık sularda bölgesel olarak çok net görebiliyorsunuz. Projenin esas maksadı kesinlikle nerede ne kadar vaka var gibi bir sayı vermek değil, projenin esas maksadı vakaların yayılımı ülke genelinde nasıl diye bakmak. Hangi bölgede daha yoğun, hangi bölgede daha az buna bakıyoruz. Hangi bölgede artış trendine girdi, hangi bölgede azalış trenine girdi, özellikle bu artış trendi kısmı çok önemli. Çünkü erken uyarı verebiliyoruz. Diyoruz ki; şu bölgede vakalarda artış olmaya başlıyor, bunu 4-5 gün önceden söyleyebiliyoruz. Projenin en önemli maksatlarından birisi bu. Şimdi virüsün hiç görünmemesi, virüsün orada olmadığı anlamına gelmiyor. PCR testi dediğimiz testler bazı cihazlarda da yapılıyor. Bu cihazların da ölçüm aralıkları var, belirli bir aralığı yani belirli bir konsantrasyonun altına düştüğünde virüs miktarı cihaz bunu ölçemiyor çok düşük olduğu için. Bizim dört tane skalamız var; yüksek, orta, düşük, çok düşük. Gözlemlediğimiz alanlarda virüs düşükse vaka sıfır anlamına gelmiyor. Orada vakanın dediğim gibi göreceli olarak karşılaştırma yapılması gerekiyor." ifadesini kullandı.
"ERKEN UYARI SİSTEMİ OLUŞTURULABİLİR"
Üniversiteler, öğrenci yurtları, havaalanları gibi insanların çok yoğun olduğu yerlerde atık sulardan numuneler alınarak toplumdaki virüs yayılımının hızlı ve ekonomik bir şekilde rutin takip edilebileceğini ifade eden Doç.Dr. Kocamemi, "Şimdi bu projenin maksatlarından en önemlisi erken uyarı demiştik, bu erken uyarıyı sadece illerin atık su arıtma tesislerinin alınan analizler olarak değerlendirmeyelim. Biz bunlara 'hotspot' diyoruz yani insan yoğunluğu fazla olan belirgin noktalar. Nedir bunlar; üniversite kampüsleri, öğrenci yurtları, havaalanları gibi. İnsanların çok yoğun olarak bulunduğu bu noktalardan atık sularından alınacak birkaç numune ile kişilere tek tek sürüntü testi yapmak yerine fazla sayıda insanı hızlı ve ekonomik bir şeklide o topluluktaki Covid-19 yayılımı açısından taramak mümkün. Örneğin Marmara Üniversitesi'nde oldukça fazla sayıda öğrencimiz var. Alacağımız belirli yurtlardan numunelerde yapacağımız analizlerle buradaki öğrenciler arasında vakaların artıp azalmadığını yoksa rutin olarak aynı seviyede gidip gitmediği konusunda da bilgi alınabilir" diye konuştu.
" AKTİF OLARAK İNTERNET ORTAMINDA YAYINLAYAN TEK ÜLKEYİZ"
Atık su numunelerinde Haziran 2021 den itibaren gerçekleştirilmekte olan 'Yeni Nesil Sekans' analizleri ile mutant virüslerin takibinin sağlandığını söyleyen Doç. Dr. Kocamemi, mevcut mutant virüslerin ve yeni oluşacak mutant virüslerin atık su arıtma tesislerinden alınan numunelerle taranmasının güvenilir, çok hızlı ve ekonomik bir yöntem olduğunu belirtti.
Doç. Dr. Kocamemi, "Analizlere, Tarım Orman Bakanlığı Haziran 2021 tarihinden itibaren tüm Türkiye genelinde 9 ilde başladı. Yani en yeni gelişmelerden birisi bu yönde. İkinci en önemli gelişme Tarım ve Orman Bakanlığı aktif bir Web sayfası yaptı. 'covid19.tarimorman.gov.tr' Web adresinde projeye ait tüm geçmiş bilgiler tüm geçmiş haritalar ve güncel olarak yapılan her ölçüm hem Türkçe hem İngilizce olarak yayınlanıyor. Bu uygulamayı bizim ülkemiz gibi tüm ülke çapında yürüten başka bir ülke yok. Ayrıca bu çalışmayı haritalama yöntemiyle yapan tek ülke de Türkiye. Avrupa Birliği Ortak Araştırma grubu da bu yönde bir çalışmaya başladı. Buna da Türkiye'yi davet etti. Tarım Orman Bakanlığı'nın bu Web sitesi Avrupa Birliği Web sitesine de entegre olacak" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz