Bilgisayar bağımlılığı bu kadar mı?

İnternet bağımlılarının sayısı hızla artıyor. Artık bir tedavi klinikleri bile var. Peki kim onlar? Bu bilişim olanağından kendilerine bir cehennem yaratan bu bağımlılar neler yaşıyor? Kendileri anlattı...

Bilgisayar bağımlılığı bu kadar mı?

‘Ne içkisi, ne kumarı var...’ Bir kişininne kadar ‘temiz’ olduğunu anlatmak için kullanılan bu ifade artık ‘yetersiz’. Teknoloji, ötekilerin yanına ‘internet bağımlılığı’nı da koydu. Bu öyle bir bağımlılık ki 1 dakika internetsiz kalmak onlar için cehennem azabı. Kimi, saatlerce bilgisayar başında oturduğu için eşi tarafında terk edilmiş; kimi okulunu bırakmış. 72 saat odasından çıkmayarak tuvaletini bile odasına yapan, gözü çocuklarını görmeyenler var aralarında.

Bağımlılık nasıl tedavi ediliyor?

İleri hastalar önce tamamıyla internet olmayan bir ortama alınıyor. Kişi, uyuşturucu bağımlıları gibi bir yoksunuluk krizi yaşıyor. Psikoterapi ve ilaçlarla kişide internetin hayatına zarar verdiği algısı oluşturuluyor. Sonra sonra ‘kontrollü internet’e geçiliyor. İleri derecede hastalar önce tamamıyla internet olmayan bir ortama alınıyor. Burada bir kaç gün geçirmeleri sağlanıyor.

Çocuklarım bile bana gereksiz geliyordu

32 yaşında, ev kadını

 

Ev kadınıyım ve iki çocuğum var. 8 yıllık evliyim, yıllar geçtikçe eşimle aramızda bir iletişim kalmadı. Ben de geceleri, facebook ve chat sitelerinde takılmaya başladım. Giderek çok daha uzun süre bilgisayar başında kalmaya başladım. Evi toplamak, yemek yapmak, çocuk bakımı gibi işler gereksiz gelmeye başladı. Bir süre sonra bir sosyal paylaşım sitesinde bir adamla tanıştım. Aramızda, başta oyun gibi olan bir iletişim başladı. Bana kocamdan duymadığım iltifatlar ediyordu. Ancak sonra aramızda geçen bir takım yazışmaları kullanarak beni tehdit etmeye başladı. Bu durum bende büyük baskı oluşturdu. Bir gece ciddi bir panik atak kriziyle apar topar hastaneye gittik. Uzmanlarla konuşarak, sorunun kökenine indik. 2 ay yoğun bir tedavi gördüm.

Hayatım silik bir resim gibiydi

45 yaşında, bilişimci

Eşimle lise yıllarından tanışıyoruz. Üniversite bitince hemen evlendik. Çocuklar, geçim derdi derken birbirimizden uzaklaştık. İşim gereği hep bilgisayar başına oturduğum için, yavaş yavaş karım ve çocuklarıma daha az vakit ayırarak, chat, facebook, online oyunlarla vakit geçirmeye başladım. Çok az uyuyordum. Günde neredeyse 20 saati bilgisayarda geçiriyordum. Arabada cep telefonuyla, yolda tabletimle internetteydim. Eşim ve çocuklarım sanki silik bir resim gibiydi. Aynı evde eşimle SMS ya da mail yoluyla konuşabiliyorduk, cinsel hayatımız bitmişti. İşimi kaybetme noktasına geldim. Karımın zoruyla, önce özel bir merkezde 2 hafta yattım. Sonra 3-4 ay hem ilaç hem psikoterapi ile kurtuldum. Şimdi yalnızca ihtiyacım olduğu kadar internete giriyorum.

Annemin çantasından para çalardım

14 yaşında, lise öğrencisi

Kendimi bildim bileli bilgisayar başındayım. Ama son bir yıldır neredeyse günün 10-12 saati internette oyun ve sosyal paylaşım sitelerinde vakit geçiriyordum. Okula gitmek, arkadaşlarımla buluşmak ya da spor yapmak yerine hep internette olmak istiyordum. Okuldan kaçıp, internet kafelerde vakit geçiriyordum. Ailem bunu fark edip harçlığımı kesince annemin cüzdanından para bile çaldım. Giderek okuldaki derslerim, arkadaşlarım ve ailemle aram bozuldu. Sanal âlem neredeyse tek gerçeğim olmuştu. Sonunda ailem beni bir uzmana götürdü. Hem terapi hem de ilaç tedavisi gördüm. Doktorlar günün belli saatlerinde internette kalmam için bir takım ödevler veriyor onları yapıyorum. Şimdi eskisinden daha iyiyim.

Kaynak: Diyarbakır Söz