Demir eksikliği kanserin belirtisi olabilir

Prof. Dr. Birol Özer, "Demir eksikliği olanların yüzde 4-5'indeki neden, mide bağırsak sisteminde kanser varlığıdır. Onun için tedavi öncesi bunun değerlendirilmesi gerekir." dedi.

Demir eksikliği kanserin belirtisi olabilir

Prof. Dr. Birol Özer, halk arasında kansızlık olarak bilinen aneminin dünya genelinde çok yaygın görülen bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.

Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 25'inin anemik olduğuna işaret eden Özer, tüm anemilerin yüzde 50'sinin demir eksikliği anemisi olduğunu vurguladı.

Özer, demir eksikliği olanların yüzde 62'sinde mide bağırsak sisteminde bir patoloji olduğunu belirterek, "Kan yapımında kullanılan temel element demirdir. İnsan vücudundaki total demir miktarı 3 gramdır. Sağlıklı kişiler günde yaklaşık 1-2 miligram demir kaybeder." dedi.

Gıdalarla da günlük 10-15 mg demir alındığını ve bunun da yüzde 15-20'sinin bağırsaklardan emilerek kana karıştığını ifade eden Özer, "Eğer bir kişide günlük demir kaybı 2 miligramı geçer ve yerine konulamazsa zaman içinde demir eksikliğine bağlı kansızlık ortaya çıkar." uyarısında bulundu.

Bu durumun kişide halsizlik, yorgunluk, üşüme, dikkat eksikliği, çarpıntı, infertilite, toprak yeme isteği gibi şikayetlere neden olduğunu dile getiren Özer, şunları kaydetti:

"Demir eksikliği anemisinde temel neden mide bağırsak sisteminden kan kaybı ya da bağırsaklardan demir emilim kusuru olmasıdır. Onun için demir eksikliği saptanan her kişide tedaviye başlanmadan önce bu eksikliği yapan sebebin bulunması gerekir.

Demir eksikliği olanların yüzde 4-5'indeki neden, mide bağırsak sisteminde kanser varlığıdır. Onun için tedavi öncesi bunun değerlendirilmesi gerekir. Diğer nedenler arasında en sık karşılaştıklarımız ülser, aspirin ya da steroid olmayan antiinflamatuar ilaç kullanımına bağlı mide bağırsak erozyonları, ülseratif kolit, Crohn, çölyak hastalığı ve anjiodisplazi denilen damar çatlaklarıdır."

- "Hastaya günlük 100 miligram elemental demir verilmesi yeterli"

Özer, demir eskikliğinde nedeni bulunduktan sonra, öncelikli olarak belirlenen  hastalığın tedavisinin yapılması gerektiğini ifade etti. Özer, şöyle devam etti:

"Kanser saptanması halinde cerrahi tedavi, ülseratif kolit saptandığında ise ona yönelik tedavi verilmeli. Ardından demir tedavisi uygulanmalı. Demir tedavisi ağızdan tablet şeklinde uygulanabilir. Tedavi sırasında hastaya günlük 100 miligram elemental demir verilmesi yeterlidir. Daha yüksek dozlar emilimi artırmaz, aksine yan etkilerin daha fazla görülmesine neden olur.

Tedavi hemoglobin denilen kan parametresi normale dönünce ve depo demiri göstergesi olan ferritin düzeyi 400 mikrogram/litre olunca sonlandırılmalı. Etkili bir tedavi tamamlanmadan ilaç kesilirse kısa süre sonra hastanın yakınmaları tekrar başlayabilir.

Tablet tedavisiyle 4 haftalık sürede hemoglobin değerinde istenilen artış sağlanamazsa ya da tablet tedavisine intolerans gelişirse damar yoluyla demir tedavisi verilmeli. Tablet tedavisinin başarısını mide asit giderici ilaçların kullanılması ya da tok karna demir ilacı alımı azaltır. Tablet tedavisiyle istenilen hedeflere 2-3 ayda ulaşılırken damar yolu ile verildiğinde 1-2 uygulama ile hedef değerlere ulaşılabilir."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler