Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof.Dr. Metin Çapar, plasenta (anneyle bebek arasındaki besin, oksijen ve diğer maddelerin alışverişini sağlayan bir organ) denilen organın anne karnındaki çocuğun döleşinin rahim duvarının içerisinde bitişik halde bulunduğunu ifade etti. Bundan dolayı doğum sırasında ayrılmasının daha kolay olduğuna dikkat çeken Prof Dr. Çapar, şöyle dedi:
"Ama bazı doğum vakalarında plasentanın rahim duvarının içlerine kadar hatta rahim duvarını da geçerek bazen mesane ve bağırsaklara kadar ilerlediğini görüyoruz. Bu tür hastalarda en büyük problem doğum sonunda şiddetli kanama ve kanamaya bağlı da ölümler meydana gelebiliyor. Bundan dolayı da doktorlar bu tür hastaların anne rahminin tamamını alarak kanamanın önüne geçiyor. Sonucunda da daha sonra çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar rahmi alındığı için yeniden çocuk sahibi olamıyor."
İKİNCİ BİR ŞANS
Geliştirdikleri yeni yöntemle rahim duvarının içerisine nüfuz etmiş çocuğun eşinin bütün parçalarını topladıklarını ifade eden Prof.Dr. Çapar, şunları söyledi:
"Hastanın rahmini almadan bu problemi ortadan kaldırıyoruz. Operasyonu çok hızlı bir şekilde yaparak rahim duvarını içeriden karpuz böler gibi kesip rahmin içerisine nüfuz etmiş çocuğun plasenta dediğimiz eşini temizliyoruz. Böylece kanamanın da önüne geçiyoruz ve kanamadan kaynaklanacak olan ölüm riskini azaltıyoruz. Rahmin yerinde kalmasını sağlayarak anneye ileride çocuk sahibi olma şansını yeniden veriyoruz."
Anne adaylarında bu tür bir sorunun çok nadir görüldüğüne dikkat çeken Prof.Dr. Çapar, "Bugüne kadar 28 ameliyat gerçekleştirdik. Bu vakaların hiç birinde annenin rahmini almadık ve 12 kadar hastamız da yeniden hamile kalarak çocuk sahibi oldu" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz