Hayvan depresyonu önlüyor!

Hayvan sevgisi, hayvanlarla kurulan iletişim ve güçlü bağ kişinin ruh sağlığını doğrudan etkiliyor. Uzmanlar, depresyon gibi ruhsal hastalıklardan yas ve kayıp süreçlerine kadar yaşanan pek çok zorlukla baş etmede hayvanların önemli katkıları olduğunu vurguluyor.

Hayvan depresyonu önlüyor!

Kenan ÖZGEN

İnsanların hayvanlara sevgisini ve yaşam haklarına olan saygısını göstermelerinin yanı sıra bu konuda çalışan kurumlara destek olmaları için bir fırsat veriyor. Uzman Psikolog Ecem Erkin, hayvanlarla kurduğumuz iletişimin psikolojimiz üzerinde olumlu etkileri olduğunu belirterek şunları söyledi:

HAYVANLAR BİRE BİR PSİKOLOJİYE ETKİ EDİYOR!

“Hayvanların insan psikolojisine bire bir etki sağladığını söylemek mümkün. Günümüzde artık birçok problemde hayvanlar terapi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Hayvanlarla iletişim kurabilen bireylerde öz güven artışı ve buna bağlı olarak daha aktif bir sosyal yaşam gözlenmektedir.

KÖPEĞİ OLANLARDA OBEZİTE DAHA AZ GÖRÜLÜYOR!

Hayvanımızın ihtiyacı gereği günlük yapılan egzersizler ise birçok konuda faydalıdır. Örneğin köpek sahibi olanlarda obezite problemi daha az görülmektedir. Çocukluk çağında büyüdüğü ortamda hayvan olan bireylerin alerjiye karşı direnç geliştirdiği ve en önemlisi ise çağımızın en fazla görülen psikolojik rahatsızlıklarından biri olan depresyonu önlemesidir.

HAYVAN DEPRESYONU ÖNLÜYOR!

Depresyonda en belirgin olan semptomlar, kişide isteksizlik, enerjisizlik, sosyal ortamlardan uzaklaşma ve mutsuzluktur. Bir hayvan bunları geçirmekte nasıl etkili olabilir? Bir köpek sahibi olarak şunu söylemeliyim ki enerjiniz yeterli olmasa bile günlük egzersizini yaptırmak için hayvanı gezdirmek gerekiyor, bunu isteksiz olsanız da yapıyorsunuz. Köpeğinizi gezdirmek sosyalleşmenizi de sağlıyor. Bu sayede tanımadığımız kişilerle iletişim kurabiliyorsunuz.”

İYİLEŞME SÜRECİNE KATKI SAĞLIYOR

Yapılan araştırmalarda hayvan sevgisi ve bakımının pek çok psikiyatrik bozuklukta, yas ve kayıp süreçlerinde kişinin iyileşme sürecine önemli katkıları olduğunun ortaya çıktığını belirten Erkin, “Özellikle yas sürecinde kişinin sorumluluklardan vazgeçmeme, sosyal uyumu iyileştirme ve yaşama bağlanma etkisine sahip olduğu kanıtlanmıştır. Hayvan sahibi olanlar bu süreçleri daha kolay atlatabilmektedir” diye konuştu.

Sahip olunan hayvanlarla kurulan bağın yalnızca sevgi alışverişi şeklinde olmadığını da belirten Erkin, “Aslında evde bakılan hayvanlar, birçok örnekte görüldüğü üzere ailenin bir ferdi olarak konumlandırırlar. Bu durumda kişilerin yaşamlarında değer verdikleri diğer canlıların kaybında olduğu gibi, hayvanlarını kaybetmeleri de benzer yas sürecine neden olmaktadır” diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler