Hipertansiyonun iki nedenden dolayı çok önemli olduğunu belirten Dr. Memduh Caymaz bu maddeleri şöyle sıraladı, "Birincisi çok sık görülür ve çok ciddi sonuçları vardır. Türkiye’de yaklaşık olarak her üç kişiden biri hipertansiyon hastasıdır. Tıbbi olarak yaşlı dediğimiz 65 yaş üstü kişilerin ise neredeyse yarısında hipertansiyon vardır. Hipertansiyonun çok ciddi sonuçları vardır. Tüm dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon ölüme neden olmaktadır. Kalp hastalığı ve inme (felç) nedeniyle olan ölümlerin yarısından hipertansiyon sorumludur. İkincisi ise hipertansiyon önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Ve tedavi edildiğinde hipertansiyonun neden olduğu ölümler azaltılmakta ve yaşam süresi uzamaktadır."
SESSİZ KATİL ÇÜNKÜ ÇOĞUNLUKLA ŞİKAYETE NEDEN OLMAZ
Hipertansiyonu olan hastaların yaklaşık yarısının hastalığının farkında olmadığını belirten Dr. Caymaz, yüksek tansiyonun belirtilerini şu şekilde açıkladı, "Hipertansiyon çoğunlukla herhangi bir şikayete neden olmaz. Bu yüzden sessiz katil diyorum ben. Çoğu insan başı ağrıdığı zaman tansiyonunu ölçtürür, halbuki başı ağrıyan insanın zaten bir miktar tansiyonu yüksek çıkabilir, tansiyon ölçümü hastanın herhangi bir ağrısının olmadığı durumda yapılmalıdır. Bu yüzden 18 yaşına gelmiş herkesin mutlaka tansiyonu ölçülmelidir. Tansiyon ölçüm tekniği ve kullanılan tansiyon aleti doğru olmalıdır. Tavsiye edilenlerin haricinde ki cihazlarla yapılan ölçümlere güvenilmemelidir. Kişilerin tansiyonunun 135/85 (mmHg)’in üzerinde olması takdirde mutlaka bir iç hastalıkları uzmanına veya kardiyoloji uzmanına başvurulması gerekiyor. Hekiminiz sizi muayene edecek, gerekli tetkikleri yapacak ve muhtemelen size 24 saatlik tansiyon holter cihazı bağlayacaktır. Bazı hastalara hemen ilaç başlanır, bazı hastalara ise ilaç başlamadan takibe alınır, ilaç başlamak için mutlak bir değer yoktur, buna tüm sonuçları ve hastayı değerlendirerek risk değerlendirmesi yaparak karar verilir."
İLAÇSIZ TEDAVİ DE MÜMKÜN
Dr. Caymaz, hipertansiyon tedavisinde ilaçsız tedavi denilen tedavide yaşam tarzının çok önemli olduğunu belirtti ve şunları söyledi, "Yaşam tarzı değişiklikleriyle bazen bir tansiyon ilacı kadar bazense daha fazla oranda tansiyonumuzu aşağıya çekebiliriz. Diyet, tuz kısıtlaması, yaklaşık 5 kilogramlık kilo kaybı, egzersiz ve alkol kısıtlaması ile sistolik kan basıncımızı yaklaşık 23 mmHg, diyastolik kan basıncımızı 14 mmHg düşürebiliriz. Çok önemli bir nokta da Türkiye’de tuz kullanımının aşırı yüksek olmasıdır. Avrupa ülkelerine göre 2-3 kat daha fazla tüketmekteyiz. Bu yüzden günlük tuz kullanımı 5-6 gr’a düşürülmelidir bu da yaklaşık bir tatlı kaşığı kadardır. Tuz konusunda diğer bir önemli nokta tiroid hastalıklarının azaltılması amacıyla yeterli düzeyde iyot alabilmemiz için bazı özel durumlar haricinde mutlaka iyotlu sofra tuzu kullanılmalıdır" dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz