Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, kurallara uyma oranının azalmasıyla vakaların yükseldiğini belirtti. Şu an vaka sayılarındaki yükselişte mutant suş hâkimiyetine bağlı salgının arttığını düşünenlerden olmadığını söyleyen Aydın, "Kurallara uyma oranımız ne kadar azalırsa virüsle olan geçici bir ateşkes halimiz virüsün lehine bozuluyor ve virüsün hasta ettiği kişi sayısı artıyor. Hasta olan kişi sayısı artınca biz buna 'virüsün dalgası' diyoruz. Doğrusu o dalgaya neden olan kesim insanoğlu olarak biziz. Bu kadar bilginin içerisinde bilgi birikiminizle, davranış şekillerimizi yönlendirmeliyiz ve beraber yönetmeliyiz" dedi.
'ÖNÜMÜZDEKİ 2 AY ÖNEMLİ'
Aydın, toplu olarak bir araya gelme etkinliklerinin devam ettiğini kaydederek, "Kısıtlama tedbirleri kapsamında mekanların kapalı tutulmasına rağmen mekanlardaki kalabalıkları oluşturan insanlar ya komşuluk ya da mahalle ilişkisinde kalabalıklarına devam ediyorlar. Ondan dolayı enfeksiyonda böyle bir yükseliş içerisinde. Örneğin, binlerce insanı gözlemledim; İstanbul'da sokakta maskesiz gezen insan yüzde 1 oranında diyebilirim; ama 'mesafeye uymak ve bir arada vakit geçirirken veya sohbetlerde maskeyi çıkarmak' kurallara ne kadar uyulduğu konusunda düşündürüyor. Karşılıklı anlaşarak bu süreci yönetmemiz lazım. Önümüzde aşının ve sürü bağışıklığının getirdiği bir savunma var. Önümüzdeki iki ay nisan ve mayıs ayı çok önemli. Nisan ve mayıs ayında hayatı normalleştirirken, kurallara da aynı sıkılıkta devam edersek, sonrası daha keyifli olacaktır" diye konuştu.
''YERİNDE KARAR' SÜRECİNE GİRİLİYOR, DOĞRUSU DA BUYDU'
Prof. Dr. Aydın, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın duyurduğu salgın yönetiminde 'yerinde karar' dönemi ile ilgili, şunları kaydetti:
"Sayın Sağlık Bakanı uzun zamandır toplumun, bilim insanlarının ve bizlerin talep ettiğini ana motto olarak açıkladı. 'Yerinde karar' sürecine giriliyor, doğrusu da buydu. Örneğin, mayıs, haziran ayında da öyleydi. 5 bin vaka sayıları görülürken bunun yüzde 65'i İstanbul'daydı. Aslında Anadolu'da birçok kasabada hiç vaka yokken her yeri okulu da, kafesini, kahvehanesini, çay ocağını da kapatmıştık. Şimdi çok doğru bir metoda girildi ve kasaba kasaba görülecek. Örneğin, Gümüşhane'nin Torun kasabasında 2 aydır hiç vaka yok ama 35 tane çay ocağı kapalı. Bu şekilde bir süreç yönetilecek; il pandemi ve il hıfzıssıhha kurulları sahayı görecek. Sahayı görmekle her akşam Sağlık Bakanı tarafından açıklanan Covid-19 hasta tablosu arasında çok büyük fark var. Sağlık Bakanlığı gerçek verilerinde toplumdaki insidansı bilir. Yani o toplumdaki yaşayan insanlarda zaman aralığı belli olan bir zamanda yeni vaka ne kadar oluyor, ne kadar olmuyor. Bunu bilerek süreci yönetmek; hiç vakanın olmadığı yerleri hızlı açmak lazım. Toplumla da şunu paylaşmak lazım; örneğin, 'Gümüşhane'nin Torun ilçesi normalleşiyoruz, kahvehanelerini açıyorsunuz ama kontrolü ortadan kaldırıp, dışarıdan gelen insanlarla virüsün bulaşmasını artıracak davranışlar sergiler ve burada vakalarınız artarsa, yeniden okullarınız, kahvehaneleriniz, çay ocaklarınız, açık olan alanlarınız kapanır' şeklinde orada bulunan insanlarla akit imzalamak lazım."
Kaynak: Diyarbakır Söz