Zahra Polat, çocukların doğdukları hastanelerde ya da sağlık merkezlerinde işitme-tarama testlerinden geçemediği ve yeterince uzman ile cihaz bulunmadığı durumlarda tam teşekküllü hastanelere gönderilmesi gerektiğini söyledi.
İşitme kayıpları veya beyin kanaması sonucunda oluşan konuşma, artikülasyon ve ses bozukluklarının ya da kekemeliğin her aşamasının tam teşekküllü hastanelerde takip edilmesi gerektirdiği vurgulayan Polat, "Normal işitmeyle doğan çocuklar, 4 yaşına geldiklerinde dili öğrenmiş olur. 4 yaşından sonra herhangi bir nedenle işitme kaybına uğradığı zaman hemen uygun müdahale yapılırsa daha çabuk sonuca varıyoruz. Yaşıtlarından çok geri kalmazlar." diye konuştu.
- "Erken müdahale önemli"
Polat, doğuştan işitmeyen çocukları en erken 6 aylıkken cihaz ile sesle buluşturduklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"Doğuştan veya sonradan işitme kaybına maruz kalan çocukların işitme cihazları, iç kulak ameliyatları, orta kulak problemlerinin her türlü tedavisini hastanemizde takip etme olanağımız mevcuttur. Normal işitmeye sahip kişiler, sesi doğal olarak duyar ama doğuştan işitemeyen çocukların sesle herhangi bir tanışıklığı yok. Bu çocukları en az 6 aylıkken cihazlandırdığımız takdirde sesi tanımaya başlıyorlar. Bu nedenle normal işiten çocuklardan çok geri kalmazlar ama 4 yaşına geldiğinde halen sesi tanımıyorsa o zaman tedavi bizim için zorlaşıyor. İşitme cihazı yeterliyse ömür boyu cihazla takip edilebilirler fakat cihaz yeterli olmadığı süreçlerde iç kulak nakline (biyonik kulak) başvuru yapmamız gerekir. Bu çocukların en geç 1,5 yaşındayken iç kulak nakli ameliyatı olmaları gerekiyor. 4 yaşından sonra tedavi görmeye başlanırsa artık geçtir. Çünkü sesi yeterince tanımıyorlar. Bu nedenle dili de geç öğrenirler ancak tam öğrenemezler. Normal işiten yaşıtlarından geri kalırlar."
Erken müdahalenin önemine işaret eden Polat, işitme kaybının belirlenmesinden sonra, uygun tedavi biçimine aileyle birlikte karar verilmesi gerektiğini vurguladı.
Polat, bu kapsamda uygun işitme cihazının belirlenmesi veya cihaz yeterli değilse iç kulak ameliyatlarının yapılmasının hastanelerinde mümkün olduğunu kaydetti.
Kaynak: Diyarbakır Söz