İzmir'de 80 kilo veren obezite hastası Tanyeli'yi görenler adeta şoke oldu

İzmir'de obezite hastası Yavuz Tanyeli, artan sağlık şikayetleri sonrasında özel bir hastanenin obezite bölümüne başvurmuş, geçen zaman içerisinde ise tam 80 kilo vermiş. Azimle kilo veren Yavuz Tanyeli'yi görenler tanıyamadı

İzmir'de 80 kilo veren obezite hastası Tanyeli'yi görenler adeta şoke oldu

İzmir'de obezite hastası Yavuz Tanyeli, artan sağlık şikayetleri sonrasında özel bir hastanenin obezite bölümüne başvurmuş, geçen zaman içerisinde ise tam 80 kilo vermiş. Azimle kilo veren Yavuz Tanyeli'yi görenler tanıyamadı

İzmir’de, medikal sektöründe çalışan 31 yaşında, 160 kilo ağırlığındaki Yavuz Tanyeli obezite ameliyatıyla yeniden doğdu. Arkadaşları operasyonun ardından 80 kiloya düşen Tanyeli’yi tanımakta zorlanıyor. "İçimden bir ben çıktı" diyen Tanyeli, "Arkadaşlarım beni tanıyamıyor. Ancak konuşmaya başlayınca beni tanıyabiliyorlar" dedi.

Çocukluğundan beri aşırı kilolu olan Yavuz Tanyeli, geçen yıl 160 kiloya ulaştı. Şeker, tansiyon, karaciğerde yağlanma şikayetleri yaşamaya başlayan Tanyeli, ameliyat olmak için İzmir’deki Özel Gazi Hastanesine başvurdu. Hastanenin Obezite Cerrahisi Birimi sorumlusu Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Serdar Kaçar’a muayene olan Tanyeli, aynı gün ameliyat günü aldı. Dr. Kaçar ve ekibi tarafından 13 ay önce başarıyla gerçekleştirilen mide küçültme ameliyatının ardından artık Yavuz Tanyeli için yeni bir hayat başladı.

sağlık SORUNLARINDAN DA KURTULDU

Operasyonun ardından sıkı bir Diyet ve spor programını uygulayan genç, altı ay içerisinde fazla kilolarının yüzde 70’ini verdi. Ameliyattan 13 ay sonra 80 kiloya düşen Tanyeli, kilolarıyla birlikte tüm sağlık sorunlarından da kurtuldu. Sağlıklı beslenen Tanyeli, mutlu olduğunu söyledi.

’BU SEN DEĞİLSİN’ DİYEREK İDDİAYA GİREN BİLE VAR

Ameliyatın ardından yaptığı sıkı diyet ve sporun etkisiyle 80 kiloya düşen Yavuz Tanyeli, görsel olarak da büyük bir değişim yaşadı. Bir süredir görüşmediği arkadaşlarının kendisini tanıyamadığını belirten Tanyeli, "Hatta bazı arkadaşlar kendi aralarında, ’Bu Yavuz değil’ diyerek iddiaya bile giriyor. Arkadaşlarım artık beni sesimden tanıyor. Konuşmaya başlayınca ikna oluyorlar. Eski müşterilerimden bazıları beni tanımakta güçlük çekiyor. Eski fotoğraflarımı telefonumdan gösterince ameliyat olduğuma inanıyorlar" diye konuştu.

Obezite, insan vücudunda yağ hücrelerinde depolanan doğal enerji rezervlerinin ciddî risk oluşturacak düzeyde artması ve sonuçta ölüm riskinin yükselmesi ile karakterize olan bir hastalıktır.

Bu yöntemler klinik araştırmalar dışında genel pratikte kullanımı sınırlıdır. Vücut toplam su ölçümü (işaretli su kullanılarak), ultrasonografi, Bilgisayarlı Tomografi,(CT,BT), Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRI), Dual foton absorbsiyometresi indirekt yöntemler arasındadır. Obezitenin belirlenmesinde birçok yöntem kullanılmasına rağmen, pratik olduğu için sık kullanılan en geçerli yöntemler beden kitle indeksi (BKİ) hesaplanması, bel ve kalça çevresi ölçümüdür.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenmiş sınıflamaya göre;

18.5 altında BMI Az kilolu

18.5 - 24.9 Normal Kilo

25.0 - 29.9 Fazla Kilo

30.0 - 39.9 Obez

40.5 'ın üzeri Morbid (ciddî)

50 ve üstü Süper obez olarak belirlenmiştir.

Obezitenin değerlendirilmesinde yapılan ölçümlerde, bel kalça oranının erkeklerde 1’in altında, kadınlarda ise 0, 85’in altında olması gerekir. Bel çevresi ölçümleri obezite tanısı için oldukça pratik bir yöntemdir. Bu doğrultuda erkeklerin bel çevresinin 102 cm’den, kadınların ise 88 cm’den büyük olması şişmanlığın göstergesi olarak metabolik sendrom riskidir. [2]

Beden kitle indeksinin 25 ve üzerinde olduğu durumlarda metabolik sendrom ismi verilen, diyabet, hipertansiyon ve kolesterol gibi hastalık riskleri obezitenin derecesine göre artmaktadır. Yalnız beden kitle indeksini hesaplarken ağırlık ve boy baz alındığından dolayı obezitenin metabolik komplikasyonları ile bağlantılı olan yağ oranı hakkında yeterli bilgi elde edilememektedir. Ayrıca, BKİ hastalığın şiddeti hakkında da bilgi vermez. Daha da önemlisi yaş, cinsiyet ve ırklar arasında da ayrım imkânı sağlamaz. Yağ oranı hakkında yeterli bilgi elde edilemediğinden dolayı beden kitle indeksine ek olarak bel çevresi de ölçülmektedir. Bel çevresi ve bel/kalça oranı ölçümleri yağ dağılımı hakkında fikir edinmemizi sağlar. Obez hastalarda bel çevresinin erkeklerde 102 kadınlarda ise 88 cm’nin üzerinde olması kalp ve damar hastalık riski ile bağlantılıdır. Obezite cerrahisinde tek karar mekanizması Beden Kitle Endeksi olduğundan aslında bu yöntemden çok büyük fayda görecek çok sayıda hasta bu kısıtlama nedeniyle sigorta kapsamında cerrahi tedaviden faydalanamamaktadır.

Kaynak: Diyarbakır Söz