Kanser riskini azaltmak için sebze ve meyveden zengin beslenilmeli, kırmızı et tüketimi azaltılıp balık tüketimi arttırılmalıdır, yemeklerde zeytinyağı kullanılmalıdır. Alkol tüketimi azaltılmalıdır. İdeal vücut ağırlığını korumak için enerji alımına dikkat edip fiziksel aktivite arttırılmalıdır.
SOYA
Soya fasulyesi özellikle göğüs ve prostat kanseri riskini azaltmasıyla ilişkilidir. Daha fazla soya tüketen toplumlarda göğüs ve diğer kanser türlerinin daha az olduğu görülmüştür. Soya kansere karşı koruyucu etkisi olan izoflavonlardan zengindir.
YEŞİL ÇAY
Yeşil çay içindeki epigallakateşin gallatın kansere karşı potansiyel bir önleyici etkisi olduğuna dair çalışmalar vardır. Sadece yeşil çay değil, siyah, beyaz ve oolong çayı da bioflavonoidlerden zengindir. İçerdiği bu maddeler sayesinde kansere karşı koruyucu etkisi vardır.
ZEYTİNYAĞI
Akdeniz diyetinin vazgeçilmezi zeytinyağı hem kanser riskini hem kalp hastalıklarını azaltır. Zeytinyağı içindeki yüksek miktardaki tekli doymamış yağ asitlerinin, tokoferol ve fenolik bileşiklerin bu etkiyi yaptığı düşünülmektedir. Günlük beslenmemizde olması gereken yağ mutlaka zeytinyağı olmalıdır.
CEVİZ
Ceviz antikarsinojenik etkisi olan yağ asitleri içerir. Cevizin ayrıca kolesterol için de olumlu etkisi olduğundan kalp-damar sağlığı açısından da önemli bir besindir.
LİKOPEN
Domatesin kırmızı rengini veren bir karotenoid türü olan likopen antioksidan kapasiteye sahiptir ve kansere karşı koruyucudur. Özellikle kırmızı besinlerde likopen bulunur. Domates, pancar, kırmızılahana, nar, çilek, karpuz gibi besinler mevsimine göre tüketilmelidir.
SOĞAN, SARIMSAK, PIRASA
Özellikle gastrointestinal bölgedeki kanserlere karşı koruyucudur. Bu sebzelere kokusunu veren içerdikleri biyoaktif sülfür bileşikleri bu etkiyi yapar. Kış aylarında grip ve soğuk algınlığından korunmak için de ağırlık verirseniz antimikrobik etkilerinden de yararlanmış olursunuz.
Kaynak: Diyarbakır Söz