Doç. Dr. Burcu Özüduru'nun kaleme aldığı çalışmada şehir, bütüncül olarak pandemi gündemiyle analiz edildi. Analizde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla şehrin mekansal ve sosyolojik yapısında ne gibi değişikler olacağı, kentsel yaşam ve halk sağlığına nasıl yaklaşılacağı, yeni kamusallık biçimlerinin nasıl şekilleneceği, kent merkezleri ve yerel ekonominin bu durumdan nasıl etkileneceği, kentler ve iklim değişikliği ile ilgili tartışmaların nereye evrileceği, kentlerdeki sosyal sermayenin yeniden nasıl şekilleneceği gibi soruların yanıtları arandı.
Sağlık Bakanlığının nisan ayının ilk yarısında yayınladığı vaka konumları ile mahallelerin yol ağlarının topolojik özelliklerinin karşılaştırıldığı çalışmada, yürünebilir yüksek yoğunluklu mahallelerdeki vaka sayılarının yüksek olduğu, aynı derecede yürünebilirliği az, yoğunluğu düşük mahallelerde vaka sayılarının yüksek olduğu tespitine yer verildi.
Salgının yayılım hızının mahalleler ile bağlantısı daha yüksek, ziyaretçisi fazla ve ithalat ve ihracatın yoğun yapıldığı kentlerde daha fazla olduğuna işaret edilen analizde, şu değerlendirme yapıldı:
ŞEHİR ÇALIŞMALARI
"Bu durum şehir planlamanın sürdürülebilir kentsel gelişme için savunduğu 'yoğunluk kentsel yaşamın canlılığı ve sürdürülebilirliği için gereklidir' ve 'yoğunluk tasarlanmalıdır' ilkeleri ile aykırı düşmektedir. Yıllardır kompakt kenti, toplu taşımayı, motorsuz ulaşım araçlarını savunan plancılar bu kararlarını tekrar sorgulayacaklar."
Alışveriş merkezlerinde eski müşteri hacmini görmenin kolay olmayacağı vurgulanan analizde şu ifadelere yer verildi:
"Belki yeni bir tasarım, düzen, yeni bir ‘güvende’ ve ‘hijyenik’ hissettirme aracı bulunacak. Örneğin, polisin sokaklara girerken ateş ölçmesi gibi ya da terör olaylarından sonra AVM’lerin girişinde bagaj ve çanta kontrolünün sıkılaştırılması gibi yeni bir önlem geliştirilecek."
İklim değişikliğinin en çok sorgulanacak konu olacağına dikkat çekilen analizde şunlar kaydedildi:
"Kentlerin, kentsel yaşamın işleyişi ile ilişkili seyahat ilişkilerini tartışmaya açmak mümkün olabilecek. Aynı halk sağlığında 'ortak fayda' için el ele verilip toplu olarak kararlara uyulduğu gibi iklim değişikliği için de el ele verilmesi gerekliliği bir kez daha vurgulanacak. O zaman bugünkü toplumun ihtiyaçları da düzenlenebildiği gibi gelecek nesillerin ihtiyaçları da dikkate alınabilmiş olacak."
Kaynak: Diyarbakır Söz