TKD Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, yaptığı yazılı açıklamada, kronik kalp damar rahatsızlıklarının, koroner kalp hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, hipertansiyon, periferik arter hastalığı, kalp yetersizliği, romatizmal kalp hastalıkları, doğuştan kalp hastalıkları ve kalp kası hastalıklarından oluştuğunu belirtti.
Erişkin nüfusun yüzde 31'inin hipertansiyon hastası olduğunu, yaşın ilerlemesiyle hipertansiyon görülme oranının arttığını aktaran Erol, kronik kalp hastalarının her dönem olduğu gibi Kovid-19 salgını döneminde de ilaçlarını düzenli alması ve diyet uygulaması gerektiğini belirtti.
Erol, Kovid-19'a yakalanma açısından herkesin aynı riske sahip olduğuna değinerek, kalp hastalarını farklı kılan noktaları şöyle açıkladı:
"Kalp-damar hastalarında hastalık çok daha ağır seyrediyor, yoğun bakım ihtiyacı daha fazla oluyor, maalesef ölüm oranları da zeminde kronik kalp hastalığı olanlarda normal kişilere göre oldukça daha yüksek. O nedenle kronik kalp damar hastalığı, hipertansiyon, şeker hastalığı gibi hastalıkları olan kişilerin hastalığa yakalanmamak için çok daha dikkatli olmaları gerekir."
"HASTALIK KAPARIM KORKUSUYLA HASTANEYE BAŞVURMADIKLARINI GÖZLEMLİYORUZ"
Bu dönemde kronik kalp hastalarının basit şikayetler, ilaç yazdırmak, tansiyon ölçtürmek veya rutin kontroller için hastaneye gitmesini, sokağa çıkma, temas ve koronavirüs kapma riskinden korunmak için istemediklerini ifade eden Erol, kronik hastaların ilaç raporları uzatıldığı için hastaneye gitmeden ilaçlarını alabildiğini hatırlattı.
Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, basit şikayetlerde öncelikle telefonla veya telekonferansla hekime ulaşılması, uzaktan halledilebilecek bir durumsa hastaneye gidilmeden çözülmesini önerdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Hastanın klinik durumunda ciddi bir değişiklik oldu ise veya kalp krizi gibi acil bir durum şüphesi varsa tedavi çok hayati önem taşıdığından Kovid-19 korkusuyla hastaneye gelmeme veya gecikme de olmamalıdır. Hastada ani başlayan, 5 dakikayı geçen göğüste şiddetli sıkıştırıcı veya yırtılır tarzda göğüs ağrısı, ani gelişen nefes darlığı, morarma, düz yatamama, ani gelişen şuur bulanıklığı, ellerde kollarda kuvvet kaybı gibi durumlarda hiç beklenmeden 112 Acil Çağrı Merkezi aranarak süratli bir şekilde hastaneye transferi sağlanmalıdır. Maalesef Kovid-19 döneminde kalp krizi hastalarının hastalık kaparım korkusu ile hastaneye başvurmadıkları veya çok geç başvurduklarını gözlemliyoruz."
Kronik kalp hastalarının düzenli olarak ilaç almak ve diyet uygulanmak zorunda olduğunun altını çizen Erol, şu önerileri sıraladı:
"Kronik kalp hastalarının tedavilerini aksatmaları onların kliniğini bozabilir, hastalık tekrar alevlenip, şiddetlenebilir, tekrar hastaneye yatışlar gerekebilir. O nedenle kronik kalp hastalığı olan hastalar evlerinde mevcut ilaçlarını düzenli almaya devam etmeli, verilen diyetlerini de asla aksatmamalıdırlar. Mümkün olduğunca ev içinde egzersizler yapılmalı, kilo alınmamasına da dikkat edilmelidir."
Kaynak: Diyarbakır Söz