Çocuk ve Ergen Psiyikatrisi Uzmanı Dr. Nigar Aliyeva, pandemide takıntılara karşı alınabilecek önlemleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Kişinin istemediği halde aklına takılan, doğru ve mantıklı olmadığını bilse de aklından uzaklaştıramadığı rahatsız edici düşüncelere ‘obsesyon’ deniliyor. Obsesyonlar kişide genellikle kaygı ve korku oluştururken; bu kaygı ve korkuyu gidermek amacıyla yapılan, tekrarlayıcı bazı davranış ve düşünceler ise ‘kompulsiyon’ olarak adlandırılıyor. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Nigar Aliyeva “Elbette her yaşta insanların bazı takıntıları olabilir. Bu takıntılar kişinin yaşamını etkilemiyorsa, hayat kalitesini düşürmüyorsa, yapması gereken normal işlevleri engelleyecek hale gelmemişse hastalık boyutundan bahsedilmez. Ancak işlevselliği bozar hale geldiğinde özellikle çocuğun okul hayatını, derslerini, arkadaş ilişkilerini, sosyal yaşantısını, aile ilişkilerini olumsuz etkiliyorsa Obsesif Kompulsif Bozukluk’tan (OKB) bahsedilmektedir ve tedavi edilmesi gerekir” diyor. OKB belirtilerinin “kirlenme korkusu ve aşırı temizlik takıntıları, düzenli ve simetrik olma, kişinin kendisinin veya başkalarının zarar görmesine ait düşüncelere kapılması, sürekli birşeyleri kontrol etme ihtiyacı, kompulsif olarak belirli kalıplarda sayma, ciddi bir hastalığının olduğunu düşünme” olarak sıralanabildiğini belirten Dr. Nigar Aliyeva bu davranışların pandemi sürecinde artış gösterdiğini söylüyor.
SİNSİ İLERLİYOR!
Yaklaşık bir buçuk yıldır 7’den 70’e herkeste yoğun korku, kaygı ve strese neden olan Covid-19 pandemisi sürecinde özellikle obsesif temizlik davranışlarının çok yaygınlaştığını vurgulayan Dr. Nigar Aliyeva şöyle konuşuyor: “Yaşadığımız pandemi sürecinin, dünya çapında yapılmış bazı çalışmalarda çocuk ve ergenlerde OKB belirtilerinin artmasında risk oluşturduğu gösterilmektedir. Çocukluk döneminde OKB’nin tanınması daha zor olabilir. Bunun nedenlerinden biri OKB’nin sinsi başlangıçlı olması ve ailenin başlama dönemini gözden kaçırmasıdır. Ancak OKB’nin, prognoz açısından çocukluk yaşında başladığı zaman, gelişimsel süreç içinde daha ağır ve uzun seyrettiği gözlenmektedir. Bu nedenle çocukluk döneminde OKB belirtileri varsa bir an önce müdahele etmek gerekir.”
BU ÖNERİLERE DİKKAT!
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Nigar Aliyeva, bu zorlu süreçte anne ve babaların bazı davranış kurallarına dikkat ederek çocuklarına destek olabileceklerini belirterek önerilerini şöyle sıralıyor;
Çocuklara sık sık elleri yıkama, dezenfektanla temizleme, ateş ölçme gibi önerilerde bulunulmamalıdır. Bilimsel makale ve klavuzlardaki önerilere (ellerin yaklaşık 20 yıkanması) dikkat etmek yeterli olmaktadır.
Çocukların tekrarlayıcı şekilde sorduğu ‘Ellerim temiz, değil mi? Hastalanmam, değil mi? Virüs olan yerlere dokunmadım, değil mi? gibi tekrarlayan sorularına sadece bir kez cevap vererek kaygı ve obsesif düşüncelerini pekiştirmekten kaçınmak gerekmektedir.
Çocuğun yaşına uygun bir şekilde somut olarak hastalıkla ilgili bilgi verilmelidir. Çocukların bu süreci doğru bir şekilde öğrenmesi, sorularının açık ve net bir şekilde somutlaştırılarak cevaplanması kaygılarını önemli ölçüde azaltacaktır.
Küçük yaştaki çocuklarda özellikle el yıkama, sosyal mesafenin önemi, maske takma ve sokağa çıkma yasağı gibi konular oyunlaştırılarak, hikayeleştirilerek anlatılabilir.
Bu dönemde de Covid-19 ile ilgili basın yayın organlarındaki haberleri sürekli takip etmek ve evde tartışmak doğru bir yaklaşım olmayacaktır.
TEDAVİ ÇOCUĞUN YAŞINA GÖRE DEĞİŞEBİLİYOR
OKB tespit edilen çocukların tedavisinin, çocuğun yaşına göre değişebildiğini belirten Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Nigar Aliyeva şöyle konuşuyor: “Küçük çocuklarda oyun terapisi, destekleyici terapiler, ailelerle işbirlikçi tutum işe yararken; daha büyük çocuklarda OKB’de özellikle obsesif düşüncelerin ve kompulsiyon davranışlarının giderilmesi için ilaç kullanma gerekliliği ortaya çıkabilir. Çocukluk döneminde OKB’de bir taraftan kullanımları son derece güvenli ve kontrollü olan ilaçlar seçilerek tedavi edilirken, diğer taraftan da çocuğun yaşına uygun terapi yöntemi yapılması en etkin tedavi seçeneği olmaktadır. Çocuğun, hekimi tarafından önerilen ilaçlarını düzenli bir biçimde, önerilen doz ve süre boyunca almasına özen gösterilmeli, bu süreçte çocuğa her adımda destek olup başarılarına olumlu geri bildirimde bulunulmalıdır.”
Kaynak: Diyarbakır Söz