Mesanenin böbrekler tarafından üretilen idrarın süzülerek toplandığı göbek deliğinin daha aşağısında bir seviyede yerleşmiş bir kese olarak tanımlayan Uzm.Dr. Burak Köprü, "Mesane dış yüzeyinde bir zar, altında kasılarak idrarın dışarı atılmasına yarayan 3 sıralı kas tabakası ve en iç tabaka da mukoza olarak adlandırılan mesanenin iç yüzeyini döşeyen hücreler den oluşur. Mesane kanserleri üriner sistemin sık görülen tümörlerinden birsidir. Mesane kanseri mesaninin iç yüzeyini döşeyen hücrelerden gelişir. Transizyonel hücreli karsinom olarakta adlandırılmaktadır. (TCC). Genellikle kötü huylu tümörlerdir. Tespit edilip tedavi edilmediği durumlarda kas tabakasına ve buradan da çevre organlara ve tüm vücuda yayılma ihtimali bulunur. Bu nedenle erken evrede yakalanması tedavinin başarısı ve tedavi şekli açısından önem arz eder." dedi.
- Sigara mesane kanseri riskini artırıyor
Günümüzde mesane kanseri gelişiminde birçok risk faktörü sıralandığına vurgu yapan Koru Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Burak Köprü "Bunlar arasında en net olarak bilinenlerinin sigara kullanımı, lastik, tekstil ve boya sanayinde kullanılan bazı kimyasal maddeler ile çalışmak ve ya bunlara maruz kalmak, genetik faktörler, beslenme şekli ve idrar kesesine yerleşen ve tedavi edilmeyen çeşitli paraziter enfeksiyonlar sonucu olarak sayılabilir" diye konuştu.
Hastalığın öncelikli olarak kendini ağrısız kanlı idrarla gösterdiğini belirten Uzm.Dr. Burak Köprü, "Kanlı idrar hafif pembemsi renkte olabileceği gibi yoğun kırmızı hatta pıhtılı şekilde de olabilir. İdrarda kanama sürekli olabileceği gibi ara ara da tekrarlayabilir. Bunun yanı sıra diğer üroloji hastalıklarda da görülebilen idrar yaparken ağrı da mesane tümörünün belirtilerinden biri olabilir. Genellikle ağrı göbek bölgesinde, pubik bölgede yada yan ağrısı şeklinde olabilir. Sık sık idrara gitme ve idrar yaparken göbek altında ağrı olması gibi belirtiler de verebilir" diye belirtti.
Tanı konulması için tam idrar analizi, ultrasonografi, tomografi, MR gibi yöntemler kullanıldığını anlatan Uzm.Dr. Burak Köprü , "Ancak kesin tanı anestezi altında yapılacak olan sistoskopi (ince bir kamera sistemi yardımı ile mesane içerisine idrar kanalından girilip mesane içerisinin direk olarak görülerek değerlendirilmesi işlemi) ve bu sistoskopi de görülen tümörden alınan doku parçalarının (biyopsi) patolojik incelenmesi ile mümkündür." diye vurguladı.
Mesane kanseri tedavisi nasıl yapılıyor?
Mesane kanserinde tedavinin hastalığın evresine göre değişiklik gösterdiğini belirten Uzm.Dr. Burak Köprü ilerlemiş evrelerde tespit edilen hastalıklarda veya oldukça agresif olduğu gözlenen tümörlerde tedavi şeklinin değiştiğine dikkati çekti.
Uzm.Dr. Burak Köprü,"Erken evrede yani tümor henüz mesanenin kas tabakasına ulaşmamış durumlarda tümörün endoskopik olarak (idrar kanalından kamera yardımı ile girilerek çıkarılması). Bu işleme transüretral mesane tümörü rezeksiyonu (TUR-MT) denilmektedir. Yapılan bu ilk ameliyat sonrası patoloji sonucuna göre tedavi şekli belirlenir. Henüz yayılmamış bir tümör ise bu ilk ameliyat sonrası mesane içerisine 6 hafta süre ile ilaç tedavisi yapılır (kemoterapotik bir ilaç veya BCG olarak bilinen tüberküloz mikrobunun zayıflatılmış hali). Mesane içerisine ilaç oldukça ince bir sonda ile uygulanır ve hastanın bir saat sonra idrarını yapması istenir. Bu işlem için hastanede yatmaya gerek yoktur. Ağrısız bir işlem olup 5-10 dakika sürer. Mesane tümörü tekrarlama riski yüksek bir hastalık olduğundan doktorunuzun önereceği aralıklarla düzenli olarak sistoskopi işleminin tekrarlanması gereklidir" diyerek ameliyat sürecini anlattı.
Uzm.Dr. Burak Köprü sözlerini şöyle sürdürdü; "Eğer tümör kas tabakasına yayılmış veya agresif seyirli ve sık tekrarlayan bir tümör ise radikal sistektomi olarak bilinen mesanenin tamamen çıkarıldığı bir ameliyata gerek vardır. Bu ameliyat ile idrar torbası yani mesane tamamen çıkarılıp yerine hastanın genel durumu ve yaşına göre ya bağırsak tan yeni bir mesane yapılır veya idrar kanalları karın içerisinde birleştirilip karın ön yan duvarında cilde ağızlaştırılır (idrar karın ön yan duvarına takılan bir torbaya dolar ve hasta bu torbayı değiştirir). Sistektomi ameliyatı açık veya kapalı yöntemler ile yapılabilir. Hastanemizde açık ve kapalı yöntemler (Hem laparoskopik hemde robotik cerrahi) kliniğimiz pratiğinde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır."
Kaynak: Diyarbakır Söz