"Tüp bebek sayısı 12 yılda 5 kat arttı"

Prof. Dr. Bülent Tıraş, insanoğlunun gelişme pahasına çevreyi kirleterek, kendi ırkının üremesine zarar verdiğini ifade ederek, "Türkiye'de 2005'te, yılda 15 bin tüp bebek yapılırken şimdi 80 bin civarında. 12 yılda oran 5 kat artmış." dedi.

Prof. Dr. Tıraş, doğal yollardan üreme oranlarının düşmesinin en önemli sebeplerinin başında hava ve su kirliliğinin geldiğini söyledi.

Gıda ürünlerinde, doğal yollar yerine endüstriyel üretim sistemine geçişle birlikte besinlerin muhafazası için daha fazla kimyasal ve katkı maddeleri kullanıldığını aktaran Tıraş, poliüretan kaplarla tüketime sunulan ürünlerin ciddi şekilde insanlarda üreme oranını düşürdüğünü dile getirdi.

Tıraş, pet şişe gibi plastik ürünlerin vücuda Bisfenol A ve Bisfenol B adı verilen kimyasal bir madde salgıladığına dikkati çekerek, "Bu kimyasallar yumurtaların döllenmesini önlüyor ve ciddi şekilde üreme organlarına zarar veriyor. Geçen yüzyıla göre erkeklerin sperm sayılarında ciddi düşüşler saptandı. Dünya Sağlık Örgütü, erkelerde normal sperm sayısını şu an 20 milyon olarak belirlemesine rağmen geçtiğimiz yüzyılda bu rakam 40 milyon ve üzeriydi. Hatta örgütün son yaptığı çalışmalarda 15 milyon normal kabul ediliyor. Bu koşullar altında 100 yıl içinde erkeklerin sperm sayısı 80 milyonlardan 15 milyonlara inmiş oldu. Bunlar çok ciddi düşmeler." diye konuştu.

"SON GELİŞMELER TÜP BEBEKTE BAŞARI ORANINI YÜZDE 10 ARTIRIYOR"

Tüp bebek yönteminin zaman içinde çok büyük gelişmeler göstermesinin üreme oranlarına pozitif yansıdığının altını çizen Prof. Dr. Tıraş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İnsanoğlu, 'Endüstride gelişeceğim.' derken havayı, suyu ve çevreyi kirleterek bir anlamda kendi sonunu hazırlıyor ama tüp bebek insan ırkının devam etmesini sağlayacak en önemli etken olarak görülüyor. İnsan ırkının geleceği tüp bebeğe bağlı diyebiliriz. Türkiye'de 2005'te yılda 15 bin civarında tüp bebek yapılırken şimdi 80 bin civarında yapılıyor. 12 yılda oran 5 kat artmış. Tabii bunda tüp bebek yönteminin bilinirliğinin artması da etkili oldu. 1978'de ilk tüp bebek yapıldığında başarı oranı yüzde 15 civarındaydı. Bugün başarı oranı yüzde 60'lar civarında, hatta 70'ler konuşuluyor. Bu da tüp bebekte başarı oranının ciddi şekilde arttığını gösteriyor."

Prof. Dr. Bülent Tıraş, kadınlarda üreme için en iyi yaş aralığının 20-25, ikinci en iyi dönemin 25-30-35 olduğunu ifade ederek, "35'in üzeri ve 20'nin altı iyi dönemler olarak kabul edilmiyor. Bu koşullar altında tüp bebek yönteminin en başarılı olduğu yaş dilimi 20-30 arasıdır." dedi.

Tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin, annenin yaşına bağlı olarak bir yıl, 6 veya 3 ay boyunca korunmaması ve bu durumda üreme sağlanamıyorsa tüp bebeğe başvurulması gerektiğine vurgu yapan Tıraş, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "Hekime başvuran aile için 'Tüp bebekten önce yapılabilecek bir işlem var mı?' diye bakılır, yoksa tüp bebek yöntemine başvurulur, buna doktor karar verir. 1978'de ilk tüp bebek bulunduğunda yumurta başına 100 bin sperm yumurtanın çevresine konup, yumurtayı döllemesi bekleniyordu.1992'de mikroenjeksiyon (ICSI) dediğimiz yöntem geliştirildi. Tek bir spermi alıp yumurtanın içine yerleştiriyorsunuz ve direkt bu spermin yumurtayı döllediğini görüyorsunuz. Son yıllarda mikroçip adı verilen bir yöntemle spermlerin daha iyilerini seçebiliyoruz. Son gelişmeler tüp bebekte başarı oranını yüzde 10 artırıyor. İlerde en büyük gelişme birkaç sahada olabilir. Bunlara örnek verecek olursak, çok az sayıda yumurtası olan kadının yumurta sayısının, spermi olmayan ya da az olan erkeklerin spermlerinin artırılmasıdır. Daha da önemlisi rahmi olmayan kadınların yapay rahim içinde bebeklerinin büyütülmesi diyebiliriz."

"TÜRKİYE TÜP BEBEK TEKNOLOJİSİNDE DÜNYANIN EN İLERİ ÜLKELERİNDEN"

Prof. Dr. Tıraş, tüp bebek maliyetinin ilaçlar hariç yaklaşık 7 bin lira civarında olduğunu belirterek, tüp bebek tedavisinde kadında yaş sınırı 43-44 iken erkeklerde bir sınır olmadığını söyledi.

Türkiye'de 2014'te yumurta rezervi azalmış kadınların yumurtalarını saklamalarına dair bir yönetmenlik yayımlandığını hatırlatan Tıraş, "Bu kadınlar için önemli bir imkan. Zira, 20-30'lu yaşlarda evlenemeyenlerin 35'ten sonra çocuk sahibi olma şansı azalıyor. Ailesinde erken menopoz olan veya kanser tedavisi görecek kadınların yumurtalarını saklamaları mümkün." diye konuştu.

Tıraş, Türkiye'nin tüp bebek teknolojisinde dünyanın en ileri ülkelerinden biri olduğunu dile getirerek, bu başarının çevre ülkelerden birçok hastanın Türkiye'yi tercih etmesinde etkili olduğunu söyledi.

Kaynak: Diyarbakır Söz