Zatürreden büyük kayıp

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Alper Özkılıç, zatürrenin tedavi edilmesi gerektiğini, tedavi edilmediğinde hayati tehlikeye neden olduğunu belirterek, dünya üzerinde her yıl 1,3 milyon çocuğun bu hastalığa yenik düştüğünü bildirdi.

Zatürreden büyük kayıp

Özkılıç, çocuklarda zatürre hastalığının oldukça sık rastlanılan ve dünyada 5 yaşından küçük 150 milyon çocuğu etkisi altına alan önemli bir sağlık problemi olduğunu vurguladı. Özkılıç, "Zatürre gelişimi, çocuğun akciğerlerinin bir ya da ikisinde virüs veya bakteri kaynaklı bir enfeksiyondan kaynaklanır. Bu enfeksiyon hali nedeniyle akciğer içerisinde yer alan küçük hava yolları ödemli hale gelir ve mukus adı verilen salgılar ile tıkanabilir. Tıkanan hava yollarından oksijen geçişi azalır ve vücuda gerekli temiz hava desteği sağlanmasına engel olur." ifadelerini kullandı.

Zatürre etkeni olan mikroorganizmaların bulaşıcı olabileceğini belirten Özkılıç, solunum yolu hastalıklarında konuşma, öksürük ya da hapşırma sırasında havaya saçılan damlacıkların sağlıklı kişiler tarafından alınması halinde yayılabileceğini vurguladı.

Özkılıç, "Çocuklarda zatürre kliniği yaş ve zatürre etkeni olan zararlı canlının türüne göre değişkenlik gösterebilir. Yüksek ateş, soluk alıp vermenin hızlanması, öksürük, normalden daha huzursuz olma, özellikle öksürme sırasında göğüste ağrı tariflemesi ve karın ağrısı çocuklarda zatürre belirtileri arasında yer alan genel şikayetlerdir." değerlendirmesinde bulundu.

Ailelerin çocuklarda özellikle soluk alıp verme sırasında dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Özkılıç, zatürre kaynaklı nefes almanın zorlaşmasına bağlı olarak burun kanatlarında veya göğüs kafesinde yer alan solunuma yardımcı kasların da kullanılması ile kaburga boşluklarında çekilmeler olabileceğini aktardı.

 "ÇOCUKLARDA ZATÜRRE BELİRTİLERİ GÖZLEMLEYEN AİLELER ZAMAN KAYBETMEDEN UZMAN HEKİMLERDEN DESTEK ALMALI"

Dr. Öğr. Üyesi Alper Özkılıç, zatürrenin tedavi edilmesi gerektiğini, tedavi edilmediğinde hayati tehlikeye neden olduğunu belirterek, dünya üzerinde her yıl 1,3 milyon çocuğun bu hastalığa yenik düştüğünü bildirdi.

Çocuklarda zatürre belirtileri gözlemleyen ailelerin zaman kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman hekimlerden destek alması gerektiğini aktaran Özkılıç, "Sağlık kuruluşlarına başvurular sonrası zatürrenin altında yatan nedenin hangi mikroorganizmaya bağlı olarak meydana geldiği aydınlatılır ve böylelikle daha uygun ve etkili bir tedavi planlanabilir. Bakterilere bağlı oluşan zatürre olgularında tedavi için antibiyotik ilaçlara başvurulur. Hafif bakteriyel zatürre vakalarında antibiyotik ilaç kullanımı ile birlikte genellikle 48 saat içerisinde şikayetlerde iyileşme sağlanabilir. Ancak bu durum ilacın kesilmesi için yeterli değildir. Reçetelendirilen antibiyotik ilaçların reçetelendirildikleri süre boyunca uygun dozlarda kullanımına devam edilmesi ihmal edilmemesi gereken önemli bir konudur." ifadelerini kullandı.

 "VİRÜSLERE BAĞLI ZATÜRRE OLGULARINDA İSE ANTİBİYOTİK İLAÇ KULLANIMI GEREKSİZ"

Antibiyotik tedavisi sırasında çocukların istirahat etmesi ve sıvı tüketimlerine özen göstermesi gerektiğini belirten Özkılıç, şunları kaydetti:

"Virüslere bağlı zatürre olgularında ise antibiyotik ilaç kullanımı gereksiz ve etkisizdir. Viral zatürre olguları bakterilere bağlı oluşan hastalığa göre daha ılımlı bir seyir izler ve destek tedavisi ile kontrol altında tutulabilir. Seyri ılımlı olmasına rağmen virüslere bağlı oluşan zatürre hastalığı daha yavaş bir iyileşme gösterir. Uygun şekilde tedavi edilmeyen zatürre vakalarında bakteriler kan dolaşımına geçerek bakteriyemi adı verilen hastalık tablosunun oluşmasına neden olabilir. Bakteriyemi ise zaman içerisinde kan basıncında aşırı düşme, septik şok ve organ yetmezliği gibi ağır tablolara ilerleyebileceği için dikkatli olunmalıdır. Kana bakteri geçişi dışında tedavi edilmeyen zatürre hastalarının akciğerlerinde, içerisinde apselerin yer aldığı boşluklar ve plevra efüzyon meydana gelebilir. Plevral efüzyon, uygun tedavi almayan zatürre olgularında akciğerin zarları arasında sıvı birikmesini ifade eder."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler