Geniş bir açıklama yapan Ensarioğlu,Akyol'un her hal ve hareketiyle kulübe büyük zarar verdiğini kaydetti.
Diyarbakırspor Başkanı Abdullatif Ensarioğlu'ndan bir süre önce istifa eden eski Başkan Bedirhan Akyol için olay açıklamalar.
Yazılı açıklama yapan Ensarioğlu, Akyol'un kulüp için verdiği sözleri yerine getirmediğini, ayrıca kulübe zarar veren davranışlar sergilediğini ifade etti.
Akyol'un en zor zamanda kaçıp tüm yükü kendilerine bıraktığını anlatan Ensarioğlu, yaşanan süreci tüm ayrıntılarıyla açıkladı.
İşte Olay Açıklamalar
"Diyarbakırspor; bir kentin hafızası, bir halkın ortak sevdası, nice genç kardeşimizin umudu ve aidiyetinin karşılığıdır.
Bu kulüp; tabelasıyla değil, mazisiyle, formasıyla değil, onuruyla yürür.
Bu arma, kimsenin şahsi reklam platformu, vitrin süsü ya da kısa vadeli hesaplarının aracı değildir.
Sezon başında Bedirhan Akyol’un kulüp başkanlığına gelmesiyle birlikte bizler, Diyarbakırspor’umuzun menfaatleri doğrultusunda elimizi taşın altına koyarak bu sürece destek verdik.
İlk dönemde kısıtlı da olsa bazı katkılar sundu. Bu katkıları samimi kabul ettik, birlikte yürünmesi gereken bir yola çıktık.
Ancak süreç ilerledikçe; yük arttıkça, görünürlük derinleştikçe, Bedirhan Akyol’un kulübümüzden uzaklaştığını ve sorumluluk yerine reklam derdine düştüğünü net biçimde gördük.
“Takımı siz yönetin” deyip, yükü sırtımıza bıraktı
Kendi ifadesiyle “takım sizde, ben size güveniyorum” diyerek hem teknik hem de idari sorumluluğu bizlere devretti.
İlk yarı transfer sürecinde sınırlı katkıları oldu. Ancak ikinci yarıya girilirken, tüm transfer operasyonunun maddi-manevi yükü tamamen şahsım ve bazı yöneticilerimizin omuzlarına kaldı.
Transferler; eş dosttan alınan borçlarla, bağışlarla, tamamen kişisel gayretlerle gerçekleştirildi.
Bedirhan Akyol bu süreçte herhangi bir ödeme yapmadı.
Ama sahada alınan her başarıyı reklamında kullanmayı ihmal etmedi.
"Her Hareketiyle Zarar Verdi "
Antalya kampı ve görünmeyen bir başkan
İkinci yarı öncesi düzenlediğimiz Antalya kampında yalnızca otel konaklama giderleri, milletvekilimiz Sayın Galip Ensarioğlu’nun katkısıyla karşılandı.
Yol, ekipman, malzeme, personel ve tüm operasyonel masraflar yine bizim tarafımızdan karşılandı.
Kamp boyunca Bedirhan Akyol’un ne kulüple teması oldu, ne teknik heyetle görüşmesi, ne oyuncularla bir araya gelmesi…
Ama aynı günlerde İstanbul’da düzenlenen Diyarbakır Tanıtım Günleri’nde, Diyarbakırspor formasını giyerek “kulüp başkanı” sıfatıyla sahneye çıkıp reklam yapmayı ihmal etmedi.
Diyarbakırspor’u sırtlamayanın, bu arma üzerinden sahne almasını biz asla kabul etmedik.
Söz verip ödemedi, güvensizlik yaydı
Sezonun ikinci yarısına girerken, futbolcuların hâlâ ilk devreden kalan prim ve maaş ödemeleri yapılmamıştı.
Kendisine defalarca hatırlatmamıza rağmen, “yarın”, “cuma”, “önümüzdeki hafta kesin” gibi oyalayıcı ifadeler dışında hiçbir somut adım atılmadı.
Takım pazar günü maça çıkacakken, cumartesi gecesi son dakikada eksik ve kısmi prim ödemesi yaparak geçiştirilmeye çalışıldı.
Oysa futbolcular; alın terlerinin, verdikleri emeğin karşılığını zamanında görmek istiyordu.
Ama gördükleri yalnızca belirsizlik, ihmal ve güvensizlikti.
Teknik heyete iftira, oyuncuya hakaret
Saha sonuçlarında yaşanan en küçük düşüşte soyunma odasına inip futbolculara hakaret eden, teknik direktörümüze asılsız ithamlar ve hakaretler yönelten bir tavır sergilendi.
Ortalığı karıştırmak taraftar ile teknik heyeti ve yöneticileri karşı karşıya getirmek ve farklı gruplarla kutuplaştırmak adına elinden geleni ardına koymadı , taraftarla birebir iletişim kurarak, “kulübü ben ayakta tutuyorum” algısı yaratılmaya çalışmayı da ihmal etmedi ama hep küfürler hakaretler bir spor kulübü başkanına yakışmayan ne varsa fazlasını yaptı maalesef
Bu söylemler ne ahlaka ne de yönetim sorumluluğuna yakışmaktadır.
Bedirhan Akyol’un bırakın yük almaya, içerideki huzuru bozmaktan başka hiçbir katkısı olmamıştır.
Tabiri caizse: Sakıza kadar kulübe yazan bir zihniyet
Şahsı adına harcadığı yakıttan, gündelik özel ihtiyaçlarına kadar her şeyi kulüp muhasebesine “gider” olarak yansıtmaya çalışmak…
Tabiri caizse, çiğnediği sakıza kadar hesap beyan eden bir zihniyetle karşı karşıya kaldık.
Kulüpten hiçbir harcama yapmadan, yapmış gibi gösterip “emek verdim” algısı oluşturmaya çalışmak, Diyarbakırspor gibi bir camianın onuruna yapılmış açık bir saygısızlıktır.
“Namusum ve şerefim üzerine…” deyip 24 saat içinde istifa etti
"Kaçan Şampiyonluğun Sebebi Sensin "
En ağır kırılma ise, kulüp binasında futbolculara ve personele dönerek şu sözlerin verilmesiyle yaşandı:
“Şerefim ve namusum üzerine söz veriyorum, çarşamba günü tüm ödemeleri yapacağım.”
Ancak bu cümlenin ardından yalnızca 24 saat geçmeden, salı gecesi, hiçbir açıklama yapılmadan, hiçbir süreci devretmeden istifa edilerek kulüp resmen ortada bırakıldı.
Geride kalan: borçlar, kırgınlıklar, eksik ödemeler ve yıkılmış bir güven duygusu oldu.
Eğer bu takım şampiyon olamadıysa…
Bugün Diyarbakırspor şampiyon olamadıysa, bu sonucun en büyük sorumlusu;
Verdiği sözleri tutmayan, ödemeleri yapmayan, takımı en ihtiyaç duyduğu anda yalnız bırakan bu anlayıştır.
"Enkazı Bize Bırakıp Gitti "
Oyuncular, tüm güvensizlik ortamına rağmen, alın teriyle çalışmaya devam etti.
Primini alamayan da mücadele etti, maaşı eksik yatan da formayı ıslattı.
Onlara mahcubuz ama onları asla yalnız bırakmadık.
Bıraktığı maddi enkaz bizler tarafından karşılanmıştır
Bugün Diyarbakırspor, Bedirhan Akyol’un bırakıp gittiği maddi yükü ve dağınıklığı; şahsım, yönetim kurulumuz ve destekçilerimizin büyük özverisiyle aşmaya çalışmaktadır.
Geride bırakılan borçlar ve yerine getirilmemiş vaatler, tek tek bizim tarafımızdan karşılanmaktadır.
Başkanlığı resmî olarak devretmemiştir
"Kulübün Şifrelerini Devretmedi"
Dahası, Bedirhan Akyol istifa ettiğini ilan etmiş olsa da; bugüne kadar başkanlığı Spor Bakanlığı’nın Spor Bilgi Sistemi (SBS) üzerinden resmî olarak devretmemiş, şifreyi kulübe teslim etmemiştir.
Kulübün dijital erişim hakları hâlâ şahsında bulunmaktadır.
Bu, yalnızca kötü niyet değil, aynı zamanda kurumsal ciddiyet eksikliğinin somut kanıtıdır.
Bu artık bir ödeme değil, adamlık meselesidir
Bugün Diyarbakırspor ayakta duruyorsa; bu, Bedirhan Akyol’un sayesinde değil,
ona rağmen mücadele edenlerin omuz omuza verip taşın altına ellerini koymaları sayesindedir.
Biz sustuk.
Ama artık susmak, ihaneti örtmek olurdu.
"Sözlerini Tutacaksa Buyursun Gelsin "
Ve buradan son kez ve açık şekilde ifade etmek isterim:
Madem ki Bedirhan Akyol, resmî olarak kulüp başkanlığını bırakmamış,
Madem ki Spor Bilgi Sistemi üzerinden devri yapmamış,
Madem ki hâlâ koltuğu sembolik olarak elinde tutuyorsa…
Buyursun gelsin!
Takım bugün küme düşme hattından büyük ölçüde çıkmış,
Play-off hedefi hâlâ masadadır.
Ortada bir başarı varsa, onun üzerine oturmak istiyorsa;
Bu kulübün geleceğini düşünüyorsa,
Bu kez gerçekten elini taşın altına koyacaksa,
Onun da yolu, yeri, vakti açıktır.
Ama şunu herkes bilsin:
Terk edip gitmek, enkaz bırakmak, söz verip arkasını dönmek;
Sonra da uzaktan izleyip hâlâ koltuk sahibiymiş gibi davranmak;
Ne adamlığa, ne yöneticiliğe, ne de Diyarbakırspor’a yakışmaz!
"Geride Bıraktığın Borçları Öde"
Eğer Bedirhan Akyol’da bir nebze vicdan, biraz karakter, azıcık sorumluluk duygusu kalmışsa;
Hiç değilse geride bıraktığı borçları ödemeli, çiğnediği sözü yerine getirmelidir.
Bu artık bir muhasebe değil,
Bir adamlık meselesidir.
Diyarbakırspor, hiçbir şahsın afiş malzemesi değildir.
Bu arma, bu halkın yüreğinde taşınır.
Biz buradayız.
Daha güçlü, daha inançlı ve daha onurlu."
Kaynak: Spor Merkezi