Diyarbakır'da sosyalleşmek için başladıkları judoda yeteneklerini keşfeden görme engelli çocuklara, elde ettikleri başarılarla ve kazandıkları madalyalar engellerini unutturdu.
Dört duvar arasına sıkışmış hayatlarından kurtulmak, yaşamlarına renk katmak ve öz güven kazanmak adına Diyarbakır Anadolu Mezopotamya Engelliler Spor Kulübünde bir araya gelen 12-25 yaş arası 12 görme engelli çocuk ve genç, judo branşında kısa sürede büyük başarı sağladı.
17-19 Şubat'ta Eskişehir'de düzenlenen Türkiye Görme Engelliler Judo Şampiyonası'ndan 2'si altın 6 madalya ile dönerek kentin gururu olan görme engelliler, hedef büyüttü.
Milli takıma girerek Avrupa ve dünya şampiyonları ile olimpiyatlarda Türkiye'yi temsil etmek isteyen görme engelliler, Türk bayrağını dalgalandırmak için engel tanımıyor.
- "Evde dört duvar arasındaydım"
Diyarbakır'da kardeşi Yusuf ile yatılı okulda eğitim gören kulüp sporcularından Mardinli Ruken Adıgüzel (14), AA muhabirine yaptığı açıklamada, müsabakalarda 40 kilo ümitler ile yıldızlarda rakiplerini yenerek 2 altın madalya kazanmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Spora başlamadan önce zamanının büyük bölümünü evinde geçirdiğini belirten Adıgüzel, "Çok sevdiğim Mardin'i dahi gezemiyordum. Tek başıma dışarı çıkmaya korkuyordum, kendimi güvende hissetmiyordum. Kimi zaman annemle dışarı çıkabiliyordum. Evde dört duvar arasındaydım." dedi.
Aynı takımda birlikte çalıştığı kardeşinin kendisinden önce spora başladığını ve zaman içinde kardeşinin hayata pozitif bakmaya başladığını fark ettiğini dile getiren Adıgüzel, aynı engeli taşıdığı kardeşinin olumlu durumundan etkilendiğini aktardı.
- "Kendimi artık engelli gibi görmüyorum"
Kardeşi gibi yaşamının değişmesini isteyerek judoya başladığını anlatan Adıgüzel, bu branşla ilgilenirken negatif enerjiyi üzerinden attığını ifade etti.
Adıgüzel, farklı kişilerle tanıştığına, il dışına çıktığına ve artık kendi başına dışarı çıkabildiğine işaret ederek "Kendime güvenim geldi. Eskiden ailem bana 'Dışarı çıkma, başına bir şey gelir, yanına ablanı al, öyle çık.' derdi. Şu an ailem de bana güveniyor. Kendimi artık engelli gibi görmüyorum. Tüm engellerimi aştım." dedi.
- "Hedefim önce milli takıma seçilmek"
Spora sadece sosyalleşebilmek için başladığını, Türkiye birincisi olmak gibi bir şeyin aklından hiç geçmediğini vurgulayan Adıgüzel, şöyle devam etti:
"Bana iki yıl önce 'Türkiye birincisi olacaksın' deselerdi asla inanmazdım, hatta gülüp geçerdim. Kendimi artık engelli gibi görmüyorum, hayatıma renk geldi, karamsarlığı üstümden attım. Şimdiki hedefim önce milli takıma seçilmek, sonra da ülkemi en iyi şekilde uluslararası müsabakalarda temsil etmek."
Engellilere müzik, resim, spor gibi farklı aktivitelere katılmalarını tavsiye eden Adıgüzel, "Yeter ki evlerinden çıksınlar. Bu sayede benim gibi daha önce bilmedikleri bir yeteneklerini keşfedebilirler." şeklinde konuştu.
- "Zorlukları aşmaya çalıştım"
Müsabakada bronz madalya kazanan Ayşegül Özbaş, engellilerin toplum tarafından hor görülecekleri düşüncesiyle bir şeyler başarabileceklerine olan inançlarının az olduğunu belirtti.
Spora başlama kararının ardından ailesinin "Sen yapamazsın", "Sen görmüyorsun", "Dışarı çıkamazsın" şeklindeki tepkileriyle karşılaştığını ifade eden Özbaş, "Elimden geleni yaptım, zorlukları aşmaya çalıştım. Sonunda spora başladım. Hocalarımla birlikte çalıştım, emeğimin karşılığını Türkiye üçüncüsü gelerek aldım." dedi.
Özbaş, elde ettiği başarının ailesinin kendisine olan bakışını da değiştirdiğini dile getirerek ailesinin de zamanla kendisine inandığını anlattı.
Çok mutlu olduğunu vurgulayan Özbaş, şunları söyledi:
"İnşallah milli takıma da girer, Türkiye'yi olimpiyatlarda temsil ederim. Beden eğitimi öğretmenliğini çok istiyorum. Milli takıma girdikten sonra engel ortadan kalkacak, inşallah öğretmen olabileceğim. Engelliler dışarı çıksınlar, sporla, müzikle ilgilensinler, benim gibi hayata çelme taksınlar."
- "Hedefim dünya birincisi olmak"
Ruken Adıgüzel'in kardeşi Yusuf Adıgüzel, spora başlamadan önce sosyalleşmede ve dışarı çıkmakta büyük zorluk çektiğini aktararak spora başlamadan önce içlerinde bir korku hissettiklerini, arkadaş edinmekte de zorlandıklarını anlattı.
Türkiye müsabakalarına katılmayı hiç düşünmediğini ancak zaman içinde antrenman yaparak şampiyonalara katılmaya hak kazandığını dile getiren Adıgüzel, ümitler ve yıldızlarda ikinci olduğunu, 2 gümüş madalya kazandığını vurguladı. Adıgüzel, "Hedefim olimpiyatlara katılarak dünya birincisi olmak." diye konuştu.
- "Bu başarı gurur verici"
Kulüp başkanı Mehmet Emin Gülen, görme engelli olarak halter branşıyla ilgilendiğini, katıldığı müsabakalarda Türkiye ve Avrupa şampiyonluğu ile dünya ikinciliği elde ettiğini belirtti.
Engelli olmanın hiçbir başarıya engel olmadığını yaşayarak anladığına dikkati çeken Gülen, önceleri bir ilçeden bir diğer ilçeye gidemezken girdiği milli takımla Brezilya'ya kadar gittiğini anlattı.
Kendisi de bir engelli olduğu için diğer engellilerin de hayatlarına renk katmak amacıyla kulüp kurduğunu bildiren Gülen, şöyle konuştu:
"Allah'a çok şükür güzel bir ortam yakaladık. Bu konuda ailelere çok iş düşüyor. Aileler, çocuklarını bu tür faaliyetlere katılmalarını sağlayıp onların öz güven duygularının gelişmesini sağlamalıdırlar. Kulübü rehabilite amacıyla kurmuştuk ancak bu süreçte çocukların yeteneklerini de keşfettik. Çocuklarımızı Türkiye şampiyonasına götürdük. Bir hafta önce altın madalya ile Diyarbakır'a döndük. Bu başarı gurur verici. Çocukların morali yükseldi."
Gülen, sporcularının şimdiki hedefinin milli takıma girip, Türkiye'yi uluslararası müsabakalarda temsil etmek olduğunu dile getirdi.
Müsabakalara katılmalarında Diyarbakırlı hayırsever bir iş adamının da destek sunduğunu anlatan Gülen, 3-5 Mart'ta Antalya'da düzenlenecek Türkiye Görme Engelliler Yüzme Şampiyonasına katılabilmek için hayırseverlerden ve yetkililerden destek beklediklerini kaydetti.
Kaynak: Diyarbakır Söz
