Eşi ve sevdiklerini Kahramanmaraş merkezli depremlerde kaybeden Hasan Er, 11 şehrin yerle bir olduğu felaketin içinde 13 saat boyunca göçük altında kaldı. Evinin yıkılmasının ardından gözlerini açtığında eşinin vefat ettiğini, çocuklarının ise ortada olmadığını fark eden Er, dar bir göçüğün altında 11 saate yakın çığlık atarak hayatta kalmaya çalıştı.
13 saat göçük altında kalan ve kurtarıldığında öldü sanılarak bir ceset torbasına konulan talihsiz genç, şans eseri yakınlarını arayan bir vatandaş tarafından yaşadığının fark edilmesi üzerine hemen hastaneye götürüldü ve uzun bir tedavi sürecine başladı.
13 SAAT SONRA GELEN MUCİZE
Deprem sonrası 13 saat göçükte kaldıktan sonra kurtarıldığında öldü sanılarak ceset torbasına konulduğunu ifade eden Hasan Er, “Asrın felaketi Kahramanmaraş Depremi’nde 11 şehrimiz yerle bir oldu. Bu süreçte 13 saat boyunca göçükte kaldım. Evimiz bir anda sallanmaya başladı ve yıkıldı. Daha sonra gözlerimi açtığımda eşim vefat etmişti. Çocuklarım ortada yoktu. Ben çok dar bir göçüğün altındaydım. Bir ayağım kalçamdan tamamen kırılmıştı ve sırtıma dönmüştü. Bu süreçte yaklaşık 11 saat çığlık attığımı biliyorum. Daha sonrasını artık travmadan dolayı artık hatırlamaz oldum. Ne yaptığımı bilmiyordum. 13'üncü saatte beni göçükten çıkarmışlar. Öldüm zannedip, bir ölü torbasına koymuşlar. Ex olduğumu zannetmişler ve bir kişi yakınlarını ararken torbayı açtığında ölmediğimi fark etmiş. Daha sonra beni apar topar hastaneye göndermişler. Kahramanmaraş Hastanesi’nde hiç yer olmadığı için gece saat 12 civarına kadar yarı travma içerisinde yerde yattığımı biliyorum. Daha sonrasında annem beni buldu ve annem beni ilk gördüğünde tanıyamadı. Yüzüm paramparça olmuştu çünkü. Her tarafım kırıktı. Daha sonrasında Gaziantep’te bir hastaneye ulaştırdılar, orada fasyotomi ameliyatı yapıldı. Ayaklarımın kasları tamamen açıldı. Sonra oradaki tedavinin yetersiz kalacağı söylenerek Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne beni gönderdiler. Bir ambulans uçakla oraya götürüldüm. Yaklaşık 45 gün boyunca yoğun bakımdaydım ve çok büyük ameliyatlar oldum. Toplamda 51 tane ameliyat oldum. Bir kaç defa kalbim durdu. Bu süreçte benimle çok ilgilendiler. Ölüm riskim 45 gün hiç geçmedi. Daha sonrasında beni servise aldılar. Yaklaşık 5 ay hastanede yattım. Bunun sonrasında da fizik tedavi görmek için Aydın’a yerleştim. Akrabalarımdan bir tanesi buradaydı ve Kahramanmaraş’a dönemeyecek haldeydik. Orada çünkü hiç bir şeyimiz kalmamıştı. Bana 5 yıl kadar yürüyemeyeceğim söylenmişti. Gerçekten belden aşağım felçti ve her şeyimle annem ilgileniyordu. Çok büyük çabalar göstererek ben 2 ayda adım atmaya başladım. Ayağıma aparatlar taktım, bir şekilde ayakta durmaya çalıştım." cümlelerine yer verdi.
HABER MERKEZİ
Kaynak: Diyarbakır Söz