Her Cumartesi Galatasaray Meydanı’nda kaybolan yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri 548’inci haftada 12 Eylül 1994 günü Ankara’da kaybolan Kenan Bilgin için bir araya geldi. Ellerinde kayıplarının fotoğraflarını taşıyan gruba, Gezi olayları sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile vurularak hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm ile babası Sami Elvan’ın yanı sıra sanatçı Nur Sürer de katıldı. Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan gruba, İstiklal Caddesi’nden alkışlarla yürüyerek gelen Suruç Dayanışması üyeleri de destek verdi.
Eylemde söz alan, 1995’te İzmir’de kaybolan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, “Bir tarafta insan kanı, bir tarafta kesilen kurbanların kanı, bir tarafta da annelerin gözyaşı. Hepsi birbirine karıştı” diye konuştu. Konuşması sırasında evlat özlemini dile getirdiği şiirini okuyan Yıldız, eyleme katılanları duygulandırdı. 10 Nisan 1981 yılında İstanbul’da kaybolan Nurettin Yedigöl’ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, “Biz 34 yıldır bayramın sevinç ve güzelliklerini yaşayamadık” dedi.
KENAN BİLGİN’İN ANNESİNİN ÖMRÜ OĞLUNU BULMAYA YETMEDİ
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon tarafından hazırlanan basın açıklamasını 1996 yılında gözaltındayken öldürülen gazeteci Metin Göktepe’nin kardeşi Meryem Göktepe okudu. Kaybolan Kenan Bilgin’in davasına ilişkin ses kayıtlarının dinletildiği açıklamada Meryem Göktepe, Kenan Bilgin’i öldürenlerin cezasız kalmaması talebinde bulundu. Cumartesi oturmalarını başlatan Bilgin ailesi ile ilgili konuşan Göktepe, “Anne Fincan Bilgin’in ömrü oğlunu bulmaya yetmedi. ‘Kenan’a bir şey olmamıştır, bir gün çıkıp gelir' umudunu hiç yitirmeden aramızdan ayrıldı. Onun Kenan’a kavuşma düşü hepimizin insanlık görevi olmalıdır” ifadelerini kullandı.
İHD, HASTA MAHKUMLARIN SERBEST BIRAKILMASI İÇİN EYLEM YAPTI
Cumartesi Anneleri’nin oturma eyleminin ardından, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Hapishane Komisyonu da hasta mahkumların serbest bırakılması talebiyle yine aynı yerde eylem yaptı. ‘Hasta mahpuslar serbest bırakılsın’ yazılı pankart açan grup, Van M Tipi Hastanesi'nde yatan hasta mahkum Songül Bağatır’ın serbest bırakılması talebinde bulundu. Grup adına basın açıklamasını okuyan sanatçı Nur Sürer İnsan hakları savunucuları ve hapishane komisyonu olarak taleplerini şöyle sıraladı: “Mevzuat uluslararası insan hakları hukukuna ve mahpus haklarına uygun hale getirilmeli. Tecrit kaldırılmalı. Mahpusların sağlığa erişim hakları sağlanmalı. Ağır hastalığı olanlar derhal serbest bırakılmalı. Adli Tıp Kurumu’nun resmi bilirkişi varlığına son verilmeli. Hapishaneler sivil toplum kuruluşlarının bağımsız izleme kurullarının denetimine açık hale getirilmeli. Hapishanelerde yaşamını yitiren hasta mahpuslarla ilgili etkin soruşturma yapılmalı.” Grup, açıklamanın ardından olaysız şekilde dağıldı.
Kaynak: DHA
