Araştırmaya katılan kadınların verdiği cevaplara göre, Türkiye’de neredeyse her iki kadından biri eşlerinden ya şiddet görmüş ya da görmeye devam ediyor. Özellikle boşanmış ya da dul kadınlarda şiddet görme oranı çok daha yüksek. Yaş arttıkça ve eğitim düzeyi düştükçe şiddet görme oranı artıyor. Ancak işin ilginç tarafı en düşük orana sahip olsa da Türkiye’de üniversite mezunu kadınlar da şiddet görüyor. Yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de kadınların yüzde 41,5’i eşlerinden şiddet görürken üniversite mezunlarında bu oran yüzde 18,4 oluyor. Ev hanımlarında ise bu oran yüzde 71.4’e çıkıyor.
Şiddet dışında kadın tehdite de maruz kalıyor hem de çocukları üzerinden... Araştırmaya göre kadınların yüzde 11,2’si eşlerinin çocuklarına zarar vermekle tehdit ettiğini söylüyor. Bu oran boşanmış veya dullarda daha yüksek. Hanenin aylık geliri düştükçe bu oran yükseliyor. Örneğin ayıklı geliri 700 TL’nin altında olan kadınlarda evet cevabı oldukça yüksek çıkıyor. Kadınların yüzde 16,2 si ise çocuklarından şiddet gördüğünü ifade ediyor. Yaş yükseldikçe ve eğitim azaldıkça evet cevapları artıyor. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da bu oran Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde.
Dayağı haklı gören var
Araştırmanın ortaya çıkardığı bir başka gerçek ise, kadınların eşleri tarafından dayak yemesini, makul gören kadınların da olması. Hatta oranları hiç küçümsenmeyecek kadar, yüzde 20,3. Ancak kadınların geneli, ‘erkeklerin eşlerini dövebilmek için haklı görebilecek dayak yoktur’ diyor. Bu oran yüzde 85,2. Eğitim seviyesi arttıkça ve yaş azaldığında “Haklı görebilecek dayak yoktur’’ oranı artıyor. Marmara ve Ege bölgesindeki kadınlar da ortalamanın üzerinde dayağa karşı.
Hakaretin bini bir para
Araştırma sonuçlarına göre kadınlar sadece dayak yemiyor, erkeklerin hakaretine uğrama oranları da çok yüksek. Kadınların yüzde 46,3’ü eşinin kendisine hakaret ettiğini ifade ediyor. Evli kadınlarda bu oran yüzde 31,8’e düşüyor. Boşanmış veya dullarda ise yüzde 60,8’e çıkıyor. Batıdan doğuya doğru gidildikçe hakarete uğrayan kadınların oranı artıyor. Diğer taraftan ‘bağırma’ya bakıldığında erkeklerin kadınlara ‘bağırıp-çağırdı’ ortaya çıkıyor.
Evden kovuluyor
Kadına şiddet sadece dövmek, hakaret ve tehditle olmuyor. Türkiye’de kadınlar evlerinden kovuluyor. Ya eşi tarafından ya da babası tarafından. Araştırmaya göre kadınların yüzde 17,5’i eşleri ve aile büyükleri tarafından evden kovulduklarını ifade ediyor. Boşanmış her 5 kadından biri evden kovulduğu ortaya çıkıyor. 28 - 44 yaş arasındaki evli kadınlarda evet cevabı artıyor. Evden kovulan kadınların eğitim durumları genel olarak okuma yazma bilmeyen ve ilkokul mezunu.
Cinsel saldırı
Bir başka şiddet türü de zorla cinsel ilişkiye girmek. Araştırmaya katılan kadıların yüzde 42,3’ü kendisi istemediği zamanlarda eşlerinin zorlamasıyla cinsel ilişkiye girdiklerini söylüyor. Burada dikkat çekici bir durum söz konusu çünkü eğitim seviyesi arttıkça birlikte olmaya zorladı cevabı artıyor. Okuma yazma bilmeyenlerin yüksek oranda hayır cevabı vermesi eşine karşı bir vazife olarak değerlendirmesi ve karşı gelmemesi sonucunu gösteriyor.
‘Eşim tedavi görmeli’
Peki kadınlara bu kadar şiddete maruz kalırken, erkekler hakkında ne düşünüyorlar? Bu soru da ‘eşinizin psikolojik desteğe ihtiyacı var mı?’ diye sadece evli kadınlara soruldu. Ortaya çıkan sonuç çok çarpıcı. Kadınların yüzde 59,3 bir bakıma yarısından fazlası, ‘kocam psikolojik tedavi görüyor ya da görmeli’ cevabını verdi. Araştırmaya göre eğitim, hane geliri azaldıkça ve yaş arttıkça “Psikolojik tedavi görmedi ama görmesi gerektiğini düşünüyorum.’’ cevapları artıyor. Şiddet gören kadınların yüzde 79,8’i “Psikolojik tedavi görmedi ama görmesi gerektiğini düşünüyorum’’ diyor. Ege’de kadınların yüzde 80,4’ü “Hayır, görmedi ve görmesi gerektiğini düşünmüyorum” diyor.
Cezalar yeterli değil
Kadına karşı şiddet uygulayan erkeklere verilen cezaları da sorduk. Kadınların yüzde 80’i ‘adaletin yerine gelmediğini’ savunuyor. Evlilerde bu oran yüzde 78,6, bekarlarda ise yüzde 85,8. Şiddet gördüğünü söyleyen kadınların da yüzde yüzde 87,4’ü cezayı yetersiz buluyor. Eğitim arttıkça ve yaş azaldıkça hayır cevapları artıyor.
‘Erkek sever de, döver de...’
Araştırmayı yapan Gezici şirketinin sahibi Murat Gezici ise ortaya çıkan tabloyu şöyle özetledi: “Kadınların neredeyse yarısı sözlü şiddeti normal karşılıyor. Diğer taraftan fiziksel şiddet görmediği halde, bununla tehdit edilen kadınların oranı yüzde 34. Kadınlarımızın ‘seven erkek döver’ veya ‘erkeğin dövmesi, sevgisinin ve ilgisinin göstergesidir’ itiraf oranı, eğitim düzeyi yükseldikçe ve yaşadığı coğrafya batıya doğru kaydıkça düşmesine rağmen, toplumumuzda hâlâ bu görüşün tamamen yok olmadığını görmemek, ‘Türkiye Gerçeği’ni’ görmemekle eşdeğer.”
Kaynak: Diyarbakır Söz