Elektrik faturaları hayat ‘karartacak'

Elektrik, 54 kuruş olan birim fiyatı bu yıl 74 kuruşa çıkarıldı. Ekim’den sonra 1 liraya çıkması bekleniyor. Ödenen faturaların yüzde 40-45’i ise vergi, Diyarbakır'da DEDAŞ'a tepki gösterildi, "şirketler kamulaştırılsın" denildi.

Elektrik faturaları hayat ‘karartacak'

Elektrik faturaları can yakmaya devam ederken, 1 Temmuz'dan itibaren uygulanan yüzde 15'lik zam, Ağustos faturalarına yüksek rakamlarla yansıdı. Ülkenin dört bir tarafında olduğu gibi Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu illerinde, faturaların yüksek derece şişik olmasının yansıra, elektrik kesintileri vatandaşı çileden çıkardı.

ÇİFTÇİLER YOLLARA DÖKÜLÜYOR

Bölgede son dönemlerde DEDAŞ'a olan tepki, Çiftçi'yi yollara düşürdü. Diyarbakır dahil, Mardin ve Şanlıurfa'da mevsimin kurak geçmesi, DEDAŞ'ın çiftçilere "borç nedeniyle" elektrik vermemesi, telafisi mümkün olmayan, zararlara neden olmaya başladı. Sulu tarımla uğraşan çiftçiler, DEDAŞ'ın "yaptığı zülümdür" dedi.

DAĞKAPI MEYDANINDA TEPKİ

Öte yandan, Vatan Partisi Diyarbakır İl Başkanı Ferdi Tanhan, Gazi Caddesi'nde yaptığı basın açıklamasında, köylünün milletin efendisi olduğunu ve felsefelerinin de bu olduğunu söyledi. Köylünün, milletin sırtında kambur olmadığını vurgulayan Tanhan, "Herkes duysun. Köylü ayağa kalkıyor. Herkes duysun ve hazır ola geçsin, milletin efendisi ayağa kalkıyor. Çalışkan çiftçi, üreten köylü ayağa kalkıyor." dedi. Bu yıl çok ciddi bir kuraklık sorunuyla karşı karşıya olduklarını dile getiren Tanhan, şöyle konuştu:

KAMULAŞTIRILMASI İSTENİLDİ

"Rekoltemiz düştü. Ancak esas afet DEDAŞ'ın uyguladığı borç terörüdür. Kendi tarlamızda kiracı durumuna düşmüşüz. Bir dönüm ekili tarlanın elektrik maliyeti 600 lira olmuş. Tohum serdiğimiz tarım arazilerini ekemez duruma geldik. Sadece borcu olanların değil borcu olmayanların da elektriği kesiliyor. Bir an evvel, Türkiye'deki tüm enerji şirketleri kamulaştırılmalıdır. Sadece DEDAŞ değil, 21 Enerji şirketinin tamamı. Devlet otoritesi ve disiplini olmadan bu sorun çözülemez.

ÇİFTÇİMİZ KURTULAMAZ

Devletin halkçı ve kamucu yönetimi olmadan bölgemizdeki çiftçimiz kurtulamaz. Çiftçimiz kurtulmadı mı Türkiye içinde bulunduğu süreçten bir üretim devrimiyle çıkamaz. Tarımın verimi arttırılamaz. Başı dik yaşamak için, emeğimize, alın terimize el koyan özel şirket idaresini istemiyoruz. Devletimizin planlı, halkçı, kamucu geleneklerinin canlanmasını istiyoruz. Devlette taşeron istemiyoruz. DEDAŞ kamulaştırılsın, çiftçi ayağa kalksın. Türkiye kalkınsın." Açıklamaya Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, Hasköy Muhtarı Nazım Özmen ve partililer katıldı.

'YÜZDE 40-45’İ VERGİYE GİDİYOR'

Elektrik fiyatlarında 1 Temmuz'dan itibaren uygulanan yüzde 15 zammın etkileri son faturalara yansıdı. Temmuz ayı elektrik bedeli olarak evlere ve iş yerlerine gönderilen faturaların yüksekliği dikkat çekildi.

Elektrik fiyatlarına her tarife döneminde 4 defa zam yapıldığını belirten Enerji Verimliliği Derneği (EVD) Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Koç, “2019 ve 2021 yılları arasında ciddi artışlar var. EPDK dağıtım bedelini artırarak dağıtım şirketlerini mutlu ediyor. Mesken için ‘birim fiyatı’ denilen en çıplak dağıtım bedeli 74 kuruş. Buna Elektrik Enerjisi Fonu, TRT payı, Belediye Tüketim Vergisi (BTV) ekleniyor. Devlet ayrıca elektrik fatura bedelinin tamamından KDV de alıyor. Ödenen faturanın yüzde 40-45’i vergi” diye konuştu. 

‘YÜKSEK FATURA DEVLET KAYNAKLI’

Yüksek faturaların dağıtım şirketlerinden kaynaklanmadığını, tarifenin EPDK tarafından belirlendiğini dile getiren Koç,  “Cevap aranması gereken soru şu: Devlet elektrik birim fiyatına zam yaparken neden Enerji Fonu, TRT payı, BTV de aldığını hesaba katmıyor? Fatura bedelinin yüzde 7-8’i bu vergilere gidiyor. En son zam 1 Temmuz’da yapıldı. Yeni bir zam daha geldiğinde faturalar daha da el yakacak” ifadelerini kullandı. Koç şunları söyledi: “Elektrik faturalarında bunlar iyi günlerimiz. Ekim ayında birim fiyatı 1 lirayı aşabilir. Çünkü şu an kuraklık var ve barajlarda su seviyesi düşük. Elektriğin yüzde 42’si doğalgazdan üretiliyor. Bu da maliyeti artırıyor. Eğer yağışlar başlar ve barajlar rahatlarsa elektrik maliyeti düşer. Ne kadar yenilenebilir enerjimiz olursa, doğalgazdan üretim de o kadar azalır.”

‘HERKES KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETSİN’

Vatandaşın el yakan elektrik faturalarından nasıl kurtulacağı konusunda da görüşünü açıklayan Koç, şu önerilerde bulundu: “Güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına önem vermemiz lazım. Özellikle güneş santralleri önemli. Güneş santrallerinin daha küçük kullanıcıya kadar yaygınlaştırılması çözüm olacaktır. Çatıya, bahçeye kurulacak güneş santralleriyle herkes kendi elektriğini üretmediği sürece faturalar el yakmaya devam edecektir.”

Kaynak: Diyarbakır Söz