ABD'de Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) bağlı okullarda öğretmenlik yapan ancak daha sonra örgütten ayrılarak FETÖ okullarına dava açan Ersin Konkur, "Bunların ABD’de mafya örgütü olarak kabul edilmesi lazım. Hakikaten mafya bunlar. Devleti dolandıran, soyan bir örgüt." dedi.
ABD'de FETÖ'ye bağlı farklı okullarda 2008-2015 yıllarında öğretmenlik yapıp daha sonra örgütten ayrılan Konkur, örgütün ABD'deki sözleşmeli (charter) okullarındaki sahtekarlıkları belgeleriyle ortaya koydu. Konkur, ABD'de 10 yılda örgüt içinde ve dışında yaşadıklarını anlattı.
Örgüte bağlı sözleşmeli okullarda birçok olaya tanık olduğunu ifade eden Konkur, okullardaki yasa dışı adımları gördükçe örgütten uzaklaşmaya başladığını ve en nihayetinde okuldan atılma ve dava açma noktasına geldiğini belirtti.
"Bunlar ABD'de mafya örgütü olarak kabul edilmeli"
Türkiye'de hukuken terör örgütü kabul edilen ve 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunan bir örgüt olan FETÖ'nün ABD'deki algısının biraz farklı olduğunu anlatan Konkur, Amerikan devleti içindeki bazı unsurların veya kurumların FETÖ'yü destekliyor olabileceğine işaret ederek şunları söyledi:
"Türkiye Cumhuriyeti bunları terörist olarak görüyor ama ABD’de herhangi bir terör faaliyetleri yok. Bunların ABD’de mafya örgütü olarak kabul edilmesi lazım. Hakikaten mafya bunlar. Devleti dolandıran, soyan bir örgüt. ABD devleti, özellikle FBI içinde bunlarla hakikaten uğraşan, banka hesaplarını didik didik araştıran insanlar da var. Gün gelecek hepsi ortaya çıkacak. Batı bu örgütü destekliyormuş gibi görünebilir ama Batı'daki insanlar bence biraz hümanist yaklaşıyorlar olaya. Yoksa yalancı olduklarını biliyorlar."
"Türk öğretmenlerin hepsi aldıkları maaşların belli bir kısmını geri örgüte döndürüyor"
FETÖ'nün tüm dünyadaki yapılanmasında olduğu gibi ABD'deki okullarında da maaş alan çalışanların ücretlerinin belli bir bölümünü zorunlu olarak örgüte geri verdiklerini kaydeden Konkur, "Türklerin hepsi aynı şekilde. Genel müdüründen, müdür yardımcısından öğretmenine kadar Türk olanların hepsi aldıkları maaşların belli bir kısmını geri örgüte döndürüyorlar." dedi.
"Örgüte geri ödeme sisteminin" detaylarını aktaran Konkur, Amerikan devletinin öğrenci başına ödeme yaptığı sözleşmeli okul sistemini FETÖ'nün nasıl ihlal ettiğine ilk kez Teksas'ta tanıklık ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"(Okulun müdürüne atfen) Bana diyor ki ben sana okuldan yıllık şu kadara anlaşma imzalayacağım. Para senin hesabına yatacak. Diyelim ki hesabına 3 bin 500 dolar yattı. Ama senin alman gereken (FETÖ elemanlarının hazırladığı) Excel hesaplamasına göre 3 bin dolar. Ne yapacaksın, o parayı çekip 500 dolarını bana getireceksin. Sistem bu."
Konkur, maaşın bir bölümü dışında vergi iadesini, diğer gelirlerini, zekatlarını ve kurbanlarını da örgüte vermek durumunda olduklarını söyleyerek "Bunun dışında ayrıca himmet yapacaksın. 3 bin dolardan da himmet yapacaksın. Ayriyeten (FETÖ'nün ABD'de yayın yapan bir dergisi) Fountain abonesi olacaksın, kurbanını vereceksin, zekatını vereceksin. Devamlı veriyorsun yani." şeklinde konuştu.
"Komünist sistem gibi bir şey"
Örgüt içindeki kişilere durumlarına göre aylık belli bir gelir seviyesi belirlendiğini ve bu seviyenin üstüne çıksalar bile fazladan kazandıkları parayı yine örgüte aktarmaları gerektiğini vurgulayan Konkur, çalıştığı okulun genel müdürüyle yaşadığı bir olayı anlatırken, "Bana dedi ki 'Cumartesi günleri ek ders yapacaksın, aldığın ek ders parasını bana getireceksin çünkü sen zaten aylık alman gereken paranı aldın.' Fazla çalışmışsın, az çalışmışsın bir önemi yok. Komünist sistem gibi bir şey, yaptığın işe göre değil de iş yapmasan bile sosyal durumuna göre para alıyorsun." ifadelerini kullandı.
Okullardaki yasa dışı işleri yöneticilerin yaptığını, bunların altına imza atmayacak kişilerin ise yönetici yapılmadığını anlatan Konkur, "Mesela ben hiçbir zaman okullarda idareci olmadım. Hatta burada bir tanesi gelmişti, 'Syracuse’ta ortaokula seni müdür yapalım' dediler. Ben dedim ki 'Ben müdür olurum ama sizin yaptığınız hiçbir illegal işi yapmam'. Bunu söyleyince bir daha sormadılar." diye konuştu.
Sözleşmeli okullara alınacak öğrencileri kurayla seçmeleri gerekirken karnelerine ve derslerine göre seçtiklerini dile getiren Konkur, "Benim ABD’de şahit olduğum ilk illegal mesele buydu." dedi.
Bu şekilde ABD'deki sözleşmeli okullarla ilgili prosedürlerin çiğnendiğini kaydeden Konkur, buna benzer birçok adımın ilgili eyalet kurumlarının "dikkatini çekmeden" yapıldığını belirtti.
"Maaşı şişirip artan parayı ceplerine indiriyorlar"
ABD'de tanıklık ettiği bir diğer yasa dışı olayı da anlatan Konkur, şunları kaydetti:
"2012-13 yıllarında Dallas’ta bir tane öğretmen vardı, Türkçe öğretiyordu. Ama bu şahsa ABD’de çalışma iznine başvururken müdür yardımcısı olarak çalışma iznine başvurmuşlar. Resmiyette müdür yardımcısı olduğu için 60 bin dolar civarında yıllık maaş alıyor. Fakat normalde bu şahıs öğretmen olsa 47-48 bin dolar maaş alacak. Bu şahıs müdür yardımcılığı yapmadığı halde kağıt üzerinde müdür yardımcısı gösterip, maaşını da şişirip artan parayı da nakit olarak ceplerine indiriyorlardı. Ben bunu o zaman Teksas Eğitim Ajansına şikayet ettim. Bunu benim şikayet ettiğimi anladılar. Zaten o olaydan sonra Teksas’tan ayrılışım gerçekleşti."
Kitapları FETÖ'nün kurumuna bastırıp parasını örgüte aktarmışlar
Diğer yandan Konkur, FETÖ'nün ABD'deki sözleşmeli okullarına belli dersler için yardımcı kitapların basılıp geldiğini ancak bunların çoğunun gerçek ders kitaplarından ziyade FETÖ'nün Türkiye'deki dershane kitaplarının çevirileri olduğunu anlattı.
ABD'deki okul ve ders sistemine uymayan bu kitapların basımı dolayısıyla ülke genelindeki örgüte ait devlet tarafından fonlanan birçok sözleşmeli okulun, yine FETÖ'ye ait özel bir başka kuruma para ödediğini ifade eden Konkur, o dönem çalıştığı Teksas'ta bunun örneklerini gördüğünü söyledi.
Konkur, "Bu kitapçıkları basan (FETÖ'ye ait) Teksas Gulf Institute. Okuldan 16 bin dolar aldı, çöpe gitti o kitapçıklar. Bunu (FETÖ'nün bölgedeki okulları) Harmony Okulları almış; o dönemde 40 taneydi bu okullar. Ben bunu 40 ile çarptım, yapıyor 640 bin dolar. Bu 640 bin doların geldiği kaynak (ABD) devletin kaynakları, yani halkın ödediği vergiler. Okul bunu Gülen örgütünün Houston’daki özel bir kuruluşuna veriyor." dedi.
Bina kiraları üzerinden de örgüte para kazandırmışlar
Örgütün sözleşmeli okullar için kullandığı binalar üzerinden de yolsuzluklara başvurduğuna dikkati çeken Konkur, bu sistemi şu ifadelerle anlattı:
"Bina kiralayacaksın okul için. Bu okul, binayı satın almak yerine başka bir kuruluş o binayı satın alıyor. Sözleşme zaten öncesinden yapılmış. Daha o kuruluş binayı almadan önce okula kiraya vereceğini biliyor. 400 bin dolara aldığı bir binayı yıllık 200 bin dolara okula kiraya veriyor. Okul bunu iki yıl içerisinde satın alabilecekken, ne yapıyor o parayı her yıl - 2030 yılına kadar anlaşma yapılmış- o kuruluşa ödüyor."
"Para mutlaka örgüt elemanları üzerinden dönüyor"
Örgütün, bu sözleşmeli okullardaki ihtiyaçların giderilmesinde tüm ihale işlerini kendi bünyesinde kurduğu firmalara yaptırdığını vurgulayan Konkur, şöyle konuştu:
"Okullara ait bütün mobilyalar, teknolojik ekipmanları veya çocukların üniformaları fark etmez. Bunlar için özel şirketlerle anlaşma yapılacak. Birisi bir şirket kurup mutfak kiralıyor. Bu mutfakta yemek pişirip, okullarda servis yapıyor. O para okulun ihtiyacı olan herhangi bir hizmet ya da mal alınacağı zaman mutlaka bir şekilde yolu bulunup örgüt içerisinde birine şirketler kurdurulup o şirketler üzerinden yapılıyor. İşte inşaat yapılacaksa birisi inşaat şirketi kuruyor. Temizlik ihtiyacı varsa birisi temizlik şirketi kuruyor. Para mutlaka örgüt elemanları üzerinden dönüyor yani. Olayın esası bu. Bu sözleşmeli okullar, sözde kar gütmeyen okullar. Konuştuğumuz vakıflar da kağıt üzerinde kar amacı gütmeyen vakıflar. Söz konusu paralar da çok büyük meblağlar. Öğrenci başına 10 bin dolardan falan bahsediyoruz şu anda. Bu para bunların kontrolünde ve bir şekilde o para Gülen’in şirketlerine transfer ediliyor."
"FBI içinde bu işle çok ciddi ilgilenen insanlar var"
Söz konusu sözleşmeli okullardaki sahtekarlıklarla ilgili Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve ilgili diğer eyalet birimlerinin zaman zaman incelemeler yaptıklarını ifade eden Konkur, "FBI’ın genel yaklaşımı nedir bilemem ama FBI’ın içerisinde bu işle çok ciddi ilgilenen insanlar olduğunu biliyorum." dedi.
FETÖ bünyesinde kimsenin üstlerinden izin almadan bir şey yapmasının hoş karşılanmadığını, hatta bunların yaptırımının olduğunu kaydeden Konkur, "Örgütün yapılanması içinde şöyle bir durum var: Özgürlük yok. Özgürlük olmadığı için 'şu arabayı alabilir miyim?' diye sorman lazım. Evlenirken sorman lazım. Bir yere, şehir dışına giderken sorman lazım. Bir şekilde kendi içindeki insanların hayatını kontrol altına alıp otorite kurma çabaları var." ifadelerini kullandı.
Geriye dönük sözleşme hazırlamışlar
Okulun sponsorluğunda "ABD'de oturma izni" (Green Card-Yeşil Kart) alana kadar örgütün kendisinden yaptığı parasal kesintileri bir şekilde kabullenmek zorunda kaldığını anlatan Konkur, Yeşil Kartını aldıktan sonra kendisine FETÖ’ye daha fazla para ödemek istemediği için geriye dönük düşük maaşlı sözleşme imzalatılmak istendiğini belirtti.
Bu olayın ardından 2015 yılının mayıs ayında New York eyaleti Utica şehir mahkemesine başvurduğunu söyleyen Konkur, sözleşmeyle ilgili süreç bağlamında okulun kendisiyle anlaştığını ve o davadan vazgeçtiğini ifade etti.
Dava düştükten sonra FETÖ'ye ait Utica Bilim Akademisi adlı okuldan atıldığını belirten Konkur, 1 yıl işsiz kaldığını, ardından da FETÖ ile ilgisi olmayan özel bir okulda iş bularak çalışmaya başladığını anlattı.
"Amerikalı arkadaşlar şoke oldu"
Ardından mart ayında FETÖ'nün ilgili kurumlarına karşı 6 şikayetten dava açtığını ifade eden Konkur, şöyle konuştu:
"Hakim 3 tanesini kabul etti. Bunlar benden haksız, tehdit yoluyla alınan paralarla alakalı. Sorgulama olacak, bunun sonunda jüri huzurunda duruşma olacak. Biz bu davayı kazanacağımıza eminiz, elimizde şu an mahkemeye sunduğumuz iki tane ses dosyası var, başka ses dosyaları da var, ihtiyaca göre onları da sunabiliriz. Hakim karar vermeden önce ses kaydı olan iki toplantının ilgili bölümlerini tercüme ettirdik. Bu tercümeleri mahkemeye sunduk. Bu tercümeleri okuyan Amerikalı arkadaşlar da şoke oldu. Bu insanların böyle şeyleri konuşabilmesi karşısında 'iğrenç' ifadesini kullananlar oldu, 'bu bir tiyatro mu?' diyenler oldu. İnsanlar bunun gerçek olabileceğine inanamadı."
FETÖ'nün bir terör örgütüne nasıl dönüştüğüne ilişkin görüşleri sorulan Konkur, şu ifadeleri kullandı:
"Benim anladığım şu: Burada (ABD'de) devletin kaynaklarını örgüte kanalize etme faaliyetlerini Türkiye’de daha ciddi boyutlarda yapmışlar. Devletin kaynaklarını kanalize ederek örgütü besliyorsun. Musluk kesildiği zaman içerde kriz meydana geliyor. Kriz meydana gelince dengeleri bozuldu. Çok mantıksız, akla uymayan kararlar aldılar. Ama herkesin bir planı var, Allah’ın da. Demek ki onların o hataları yapmaları gerekiyormuş. O yaptıkları hatalarla işin iç yüzü ortaya çıkmış oldu."
"Gözlerini açıp düşünsünler"
Sözlerinin sonunda hala FETÖ örgütüyle bir şekilde ilişkili olan kişilere çağrıda bulunan Konkur, "Tavsiyem, gözlerini açıp düşünsünler; neyin ne olduğunu biraz da dışarıdan bakarak anlasınlar. Propagandaya çok maruz kalıyorlar. Bir sene içinde kendimi çok sorguladım. Döndüm bazı vaazları tekrar dinledim. Değişik bir gözle dinledim. Nasıl böyle şekillendim, nasıl bu noktaya gelebildim diye sorguladım. Çok ilginç noktalar yakaladım. Nasıl bir psikolojiye girdiğimi anlamaya çalıştım. İnsanlar da bunu anlamaya çalışsınlar. Kendilerini yalan söylemeye mecbur bırakan bu cendereden bir şekilde dışarı çıkmanın yollarını arasınlar." dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı