2014 yılında Gezi Parkı olayları için toplanan bir grup İzmirli'yi gözaltına alan polis ekipleri, polis mrkezine getirdikleri göstericileri de bir güzel darp ettikleri görüntüleri, basına sızdı. İzmir'de Gezi Parkı olaylarını protesto olarak birinci yıldönümüne katılan 63 kişiye gözaltına alındıkları polis karakolunda görüntülenen darp görüntüleri, ilk ağızlarca işkence kategorisi olarak nitelendirilip, polisler hakkında dava açıldı
İzmir’de, Gezi Parkı olaylarının 31 Mayıs 2014 günü, birinci yıldönümüne katılan ve çıkan olaylarda gözaltına alınan 63 kişiye, ’Kolluk gücüne mukavemet, gösteri yürüyüşleri yasasına muhalefet ve mala zarar verme’ suçlamalarıyla İzmir 40. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Geçen hafta görülen davada, Konak ilçesi Kantar Polis Merkezinde, polislerin kelepçeli kişilere şiddet uyguladığı görüntüler ortaya çıktı. Karakolun güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde, sivil ve üniformalı polisler, sokakta gözaltına aldıkları eylemcileri Kantar Polis Merkezine getirmeye başlıyor. Bazı eylemciler ters kelepçe yapılarak, polis merkezinin ortasına yüz üstü yatırılıyor. Yer yetmeyince gözaltındakiler üst üste yatırılıyor. Bu sırada, sivil ve resmi polis ekipleri, yerde yatanları darp etmeye başlıyor. Tekme, Tokat, cop, yumruk kullanan polis, bazı göstericilerin de kafasından tutup betona vuruyor. Kimisini de yaka paça kaldırıp yere atıyor. Erkekler yerde yatırılırken kadın göstericileri koltukta oturtuyorlar. Bir sivil polis ise darp ettiği bir göstericinin ‘kafasına’ oturarak dinleniyor. İşlemleri tamamlanan göstericiler polis merkezinden çıkarılırken güvenlik kamera görüntülerine bir polisin kova ve paspas getirerek yerlerdeki kanları temizlediği görülüyor.
Davayı takip eden Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukat Dinçer Çalım, ’’İzmir 40 Asliye Ceza Mahkemesinde bir dava açıldı. Gezi’nin yıldönümünde, 31 Mayıs 2014 gününde, yapılan eylemin bir soruşturması vardı ve dava bir yıl sonra açılabildi. Geçen hafta duruşması yapıldı. O duruşmadaki Kantar Polis Merkezinin kamera kayıtlarını aldık. Bunların emniyet tarafından mahkemeye sunulmuş olmasının nedeni, sanıklar hakkındaki suçlamalarının delili olarak sunulmuş. Bu sanıklar hakkındaki suçlamalarda memura mukavemet, mala zarar verme ve toplantı, gösteri yasasına muhalefet. Biz bu görüntüleri incelediğimizde, memura mukavemet iddiasıyla yargılanan insanlar hakkında gönderildiği için çok trajik bulduk. Öyle anlaşılıyor ki dikkat etmemişler görüntülerde ne var. Görüntüleri incelediğimizde gözaltına alınan gençler karakola alınıyor ve herhangi bir mukavemet göstermedikleri halde yere yatırılıp tekmeleniyor, dövülüyor. Bunların işkence görüntüleri olduğunu düşündük. Bunlarla ilgili o zaman gözaltına alınan kişiler şikayetçi olmuşlardı". Gözaltına alınan kişilerin yapmış olduğu suç duyurularının karşılıksız kaldığını anlatan Çalım, sözlerini şöyle tamamladı: "Etkili bir soruşturma yürütülmüyor. İzmir Emniyet Müdürlüğü ve İzmir Cumhuriyet Savcılığı bu şikayetleri dikkate almalı ve kamera görüntülerini incelemeliydi ve kendisi memurları hakkında kamu davası açmalıydı. Maalesef bu görüntüler, memura mukavemetten yargılanan insanların dosyasında ortaya çıktı. Hem o dosya açısında ciddi bir delil niteliğinde hem de yeni bir suç ortaya çıkmış durumda. Biz, İzmir Emniyet Müdürlüğünden ve İzmir Valiliğinden memurlar hakkında idari bir soruşturma açmasını ve İzmir Cumhuriyet Savcılığından da bu görüntüler ortaya çıkmasından sonra etkili bir adli soruşturma yapmasını beliyoruz. Biz de sürecin takipçisi olacağız’’.POLİS KENDİSİNİ İHBAR ETTİ
Davayı takip eden Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlardan Dinçer Çalım, görüntüleri polisin delil olarak dava dosyasına koyduğunu söyledi. Dinçer Çalım, "Biz karakolda işkence olduğunu o zamanda söylemiştik ama bir işlem yapılmadı. Şimdi otaya çıkan bu görüntülerle, polis kendisini ihbar etmiş oldu. Artık bu görüntülerden sonra polise mukavemet, suçlaması kalmamıştır. Burada işkence vardır" dedi. Haberler.comKaynak: Diyarbakır Söz
