Gezi Parkı yayalaştırma uygulamasını kınamak için İzmir^de 1 Haziran 2013'te eylem gerçekleştiren 94 kişi hakkında başlatılan yargı sürecindeki davanın 3. duruşması geçerli gerekçelerin olamdığı kapsamda bir kere daha uzatıldı. Hakim gelmeyen sanıklar ve eksik belgelerin tamamlanması için duruşmayı bir kez daha ertelendi
Gezi Parkı yayalaştırma uygulamasını kınamak için İzmir^de 1 Haziran 2013'te eylem gerçekleştiren 94 kişi hakkında başlatılan yargı sürecindeki davanın 3. duruşması geçerli gerekçelerin olamdığı kapsamda bir kere daha uzatıldı. Hakim gelmeyen sanıklar ve eksik belgelerin tamamlanması için duruşmayı bir kez daha ertelendi
İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde, Taksim Meydanı'nın kuzeydoğusunda Cumhuriyet, Asker Ocağı ve Mete caddeleri arasında yer alan şehir parkı.
Gezi Parkının bulunduğu yere 1806 yılında Halil Paşa Topçu Kışlası adıyla Rus ve Hint mimarisinden izler taşıyan ana gövdesi iki katlı, soğan kubbeli ve kule görünümlü, köşeleri ise üç katlı olan bir topçu kışlası yapıldı. Kışla binası 31 Mart Olayları'nda (1909) isyancıların karargahı oldu. Hareket ordusunun müdahalesiyle sona eren olaylar sırasında kışla top atışına tutularak ayaklanma bastırıldı.
Beyoğlu'nun giderek Şişli yönüne doğru gelişmesiyle şehir içinde kalan ve işlevini kaybetmeye başlayan Taksim Kışlası, 1922 yılında içindeki alana tahtadan tribünlerin inşa edilmesiyle Taksim Stadı adıyla stadyuma çevrildi. Türkiye Milli Futbol Takımı ilk resmi futbol maçını Romanya ile, Gezi Parkı'nın bugün bulunduğu, bu statta 26 Ekim 1923'de oynadı ve maç 2-2 berabere sonuçlandı.
Şehircilik uzmanı Henri Prost imar planını hazırlarken, Dolmabahçe'den Nişantaşı'na yükselen Kadırgalar Vadisi'ni (Harbiye Kongre Vadisi) büyük bir park haline getirme planı dahilinde, Taksim Gezisi'ni de yetkililere önerdi. İnönü Stadyumu'nun inşaatının başlamasıyla işlevini kaybeden stadyum ve harabe halindeki kışlanın, 1940 yılında dönemin İstanbul Valisi Lütfi Kırdar tarafından, Henri Prost'un hazırladığı imar planı çerçevesinde istimlak edilerek yıktırılmasından sonra, İstanbul'un Cumhuriyet döneminde yapılan ilk parkı oldu.[1] Mermer parmaklıklı mermer merdivenler, Boğaziçi'ne bakan oturma mekanları, banklar, çim sahaları, Gezi'yi halkın sık sık gelip dolaştığı bir yer haline getirdi. Parkın merdivenlerinin yapımında, o yıllarda yıkılan Pangaltı Ermeni Mezarlığı'nda yer alan bazı mezar taşları da kullanıldı.
1944'te Taksim Gezisi'nin Taksim Meydanı'na bakan ön (güney) kısmına, dönemin cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün at üzerindeki heykelinin kaidesi inşa edildi ancak heykel hiçbir zaman dikilmedi. 1950'de Demokrat Parti iktidara geldikten sonra da, atlı heykel uzun süre bir depoda bekletildi, sonunda kaide söktürüldü, heykel bu parka değil, Maçka'daki Taşlık Parkı'na dikildi. Taksim Gezi Parkı uzun bir süre "İnönü Gezisi" olarak adlandırıldı.
Kışlanın yıkılması sonrası, çevrede yapılan otellere tahsis edilen alanlar ve düzenlemeler ile parkın kapladığı alan zaman içinde küçüldü. Buna rağmen İstanbul'un merkezinde önemli bir dinlenme alanı oldu ve sık sık düzenlemelerle görünümü değişti. 38.000 m² yüzölçümüne sahip olan Taksim Gezisi, 1991-92 arasında revizyondan geçirildi; dikdörtgen planlı parkın ortasına fıskiyeli büyük bir havuz inşa edildi.
Gezi Parkı'nın kuzeyinde, eskiden Taksim Bahçesi ve Taksim Belediye Gazinosu'nun bulunduğu yerde halen Ceylan Intercontinental Oteli vardır. Asker Ocağı Caddesi'nin karşı tarafında ise Divan ve Hyatt Regency Otelleri yer alır. 1967 yılında Gezi Parkı'nın altına Cumhuriyet Caddesi tarafına, kot farkından yararlanılarak dükkanlar ve bir dizi kapalı mekan inşa edildi. 2013 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında buradaki mekanlar yıkıldı.
28 Mayıs 2013'ün sabah saatlerinde, Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında Taksim Gezi Parkı'nın bir duvarının yıkılmaya başlanması ve bazı ağaçların sökülmesi üzerine başlayan ve polis tarafından müdahaleye uğrayan protesto gösterileridir. Ardından hükümetin politikalarına karşı ülke genelinde protesto gösterilerine dönüşmüştür. Kolluk kuvvetlerinin tazyikli su ve gaz bombası ile gerçekleştirdikleri sert müdahaleler sonucunda Hatay'da Abdullah Cömert ve Ahmet Atakan, Ankara'da Ethem Sarısülük, İstanbul'da Mehmet Ayvalıtaş, Berkin Elvan, Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz isimli vatandaşlar hayatlarını kaybederken, binlerce kişi de ağır ve hafif yaralandı. Ayrıca Mustafa Sarı adlı komiser köprüden alt geçide düşerek kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Kaynak: Diyarbakır Söz