Kazandığı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği okumak üzere Van’a gidip yurda yerleşdikten üç gün sonra, esrarengiz bir şekilde kaybolduğu bildirilen, 18 gün sonra da 15 Ekim 2024’te cansız bedeni bulunan 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in beklenen otopsi raporu açıklandı.
İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda Kabaiş'in suda boğulma nedeniyle öldüğü belirtildi ancak boğulmanın hangi yollarla olduğu, ölümün intihar mı yoksa dışarıdan bir müdahale ile mi gerçekleştiği bilgisinin yer alması dikkat çekti.
'KİMSE BUNUN İNTİHAR OLDUĞUNU SÖYLEMEZ'
Acılı baba Nizamettin Kabaiş, İstanbul ATK tarafından hazırlanan otopsi raporu ile ilgili konuştu. Baba Kabaiş, "Şu anki raporda sadece ‘suda boğulmuş’ diyor. Başka da bişey söylenmemiş. Benim endişem şu; eğer derseler 'kendi canına kıymış' , ben kesinlikle itiraz edeceğim. Çünkü, 24 kilometre uzakta bulundu. Bir de neden bu kadar aramalarda mesela telefonun bulunduğu yere yakın bulunmadı. Terliği nerede? Çorabı nerede? Bunları ölçüp tartan kimse bunun intihar olduğunu söyleyemez. Benim de bu şekilde itirazım olacak" dedi.
'NEDEN GOOLE'A GİRMİŞ DİYE AÇIKLAMA YAPIYORLAR'
Rojin'in telefonunun hâlâ açılamamasını değerlendiren baba Kabaiş, "Şimdi ben diyorum ki Rojin’in telefonu bana verilsin, hiçbir şey silmeden. Ben de o aramaları görmek istiyorum. Tarihini görmek istiyorum. Kendisi mi girmiş, yoksa başkası mı girmiş onu görmek istiyorum. Telefon neredeyse bir buçuk aydır ellerinde. Açılmamışsa neden açıklama yapıyorlar ve diyorlar 'Rojin, Google’a girmiş, 'ölü nasıl yıkanır?', 'cennete nasıl gidilir?' aramış. O zaman bu açıklamaları nasıl yapıyorlar telefon açılmamışsa. Yani işine geldiğinde diyorlar açılmamış, işlerine geldiği zaman diyorlar, 'Rojin şuralara girmiş, şöyle yazmış, böyle yapmış, intihar etmiş'. Yani bu saçmalıkları ben kesinlikle kabul etmiyorum" diye konuştu.
'BU VAHŞETİ BENİM KIZIMA YAPANLARI BULSUNLAR'
Olayın aydınlatılmasını için sonuna kadar mücadele edeceğini dile getiren Nizamettin Kabaiş, "Nereye gerekiyorsa ben kızım için oraya gideceğim. Gerekirse gidip savcılığın önünde oturacağım, sonuç verene kadar. Bu cinayeti, vahşeti benim kızıma yapanları mutlaka bulsunlar ve ağır ceza versinler. Doğruların ortaya çıkması için çabalayan, haber yapanlara da özellikle teşekkür ediyorum. Benim değil, Rojin hepinizindir. Okuyacak, öğretmen olacaktı ama maalesef olmadı. Bundan sonra da demesinler 'kendi canına kıydı'. Kızıma hakaret oluyor bu" dedi.
HABER MERKEZİ
Kaynak: Diyarbakır Söz