Kastamonu'nun en büyük hayvan pazarında yaşanan tüberküloz salgınından mütevellit; 40 büyükbaş hayvan telef oldu. Yaşanan tüberküloz salgınında telef olan 40 büyükbaş hayvanın bir çiftçiye ait olduğu kesinleşti. Bu kapsamda Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünden yapılan açıklama ile tüberküloz salgını olan bölgenin karantina altına alındığı belirtildi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekipleri,çiçek hastalığı ile mücadele ederken bu sefer büyükbaş hayvanlarda tüberküloz salgını yaşanıyor. Bu kapsamda Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde Kanlıabat Köyünde bir çiftçiye ait 40 büyükbaş hayvan, sığır tüberkülozu teşhisiyle itlaf edilirken, köy ise 6 ay süreyle karantinaya alındı. Ayrıca çiftçiler, tüberkülozun hayvanlara ilçede bulunan çöplükten bulaştığını ve bu çöplüğün kapatılarak ağaçlandırılmasını istedi.
“40 BÜYÜKBAŞ HAYVANIMIZ, TÜBERKÜLOZDAN TELEF OLDU” Ahırlarındaki 40 büyükbaş hayvanlarının tüberkülozdan yani verem hastalığından telef olduğunu söyleyen çiftçi Serhat Hüseyinbaş, “Gördüğünüz üzere tıbbi atık ve çevresel atıklar yüzünden burada çöplük oluştu. Bizim, bu çöplük yüzünden yaklaşık 40 tane hayvanımız telef oldu. Sığır tüberkülozu denilen bir hastalığa yakalandı. Hayvanların buradan otlanması ve buraya gelen köpek sürülerinin, hayvanların içerisine karışması nedeniyle tüberküloz salgını ortaya çıktı. Bu yüzden bizimde 40 tane büyükbaş hayvanımız telef oldu. Biz, çöplüğün kapatılarak ağaçlandırılmasını istiyoruz. Yalnız şimdiye kadar bir sonuz elde edemedik. Bir süredir biz, bu işle uğraşıyoruz ama bir sonuç alamadık. Yetkililerden talebimiz, çöplüğün kapatılarak ağaçlandırılmasıdır” dedi. “ÇÖPLÜKTEN DOLAYI BÜYÜKBAŞ HAYVANLARIMIZA TÜBERKÜLOZ HASTALIĞI BULAŞTI” Köylerine 1 kilometre uzaklıktaki çöplükten dolayı büyükbaş hayvanların tüberküloz hastalığının bulaştığını söyleyen Serhat Hüseyinbaş, “Köyümüze yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta mesafede bulunan çöplükten dolayı büyükbaş hayvanlarımızda tüberküloz hastalığı bulaştı. Yaklaşık 40 büyükbaş hayvanımız, bu hastalık sonucu devlet tarafından itlaf edildi. Karşılığında bizlere ise, çok cüzi bir miktarda ödeme yapıldı bizlere. Şu anda köyümüz karantina altındaydı, karantina süresi bitmesine rağmen biz, büyükbaş hayvan almaya korkuyoruz. Verem hastalığının tekrar hayvanlara sirayet edebileceğinden dolayı korkuyoruz” diye konuştu. “TÜBERKÜLOZUN İNSANLARA BULAŞMA RİSKİ YÜKSEK” Büyükbaş hayvanlarda görülen tüberkülozun yani verem hastalığının insanlara bulaşma riskinin yüksek olduğunu ifade eden Serhat Hüseyinbaş, “Aynı zamanda süt ürünleriyle gelir elde ediyorduk. Biz, bunları da bıraktık. Çünkü insanlara bulaşma riski büyük. Çevre köylerde de aynı hastalık bulunuyor. Bu hasalıktan dolayı hayvanları telef olan komşularımız var. Çünkü hayvanların elinden alınmasından korktuğu için ve köylerinin karantinaya alınmasından korktukları için bunu saklıyorlar. Üreticiler, hayvanlarından ölen 1-2 büyükbaş hayvanı göz ardı ediyorlar. Çöplükten bulaştığını düşündüğümüz hastalıktan dolayı çöplüğün köyümüzün yakınlarında olmasından rahatsızız. Bu yüzden çöplüğün kapatılarak ağaçlandırılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. Kendilerinin 40 büyükbaş hayvanının telef olduğunu aktaran Serhat Hüseyinbaş, “Bu hastalığın insanlara da geçebileceği veteriner hekimler tarafından bizlere söylendi. Zaten yabani köpekler olsun veya farklı köylerin sürüleri, birbirlerine karışarak bu hastalığı daha da yayıyorlar. Kendimize, insanlara ve çocuklarımıza bulaşma riski çok yüksek. Bizim hayvanlarımız telef oldu, önlem almak için illa insanlarında mı ölmesi gerekiyor. İnsanlar ölmeden buna bir çare bulunamayacak mı?” ifadelerini kullandı. “HASTALIK, BAŞIBOŞ KÖPEKLERDEN DOLAYI ÇEVREYE YAYILIYOR” Hastalığın, çöplüğe gelen başıboş köpeklerden dolayı çevreye yayıldığını ileri süren çiftçi Hamide Hüseyinbaş (36) ise “Çöplükten dolayı bir rahatsızlığımız var. 40 tane hayvanımız vardı, hayvanlarımız çöplükten bulaşan tüberküloz hastalığı nedeniyle telef oldu. Bu yüzden çöplüğün kaldırılarak ağaçlandırılmasını istiyoruz. Hayvanlarımız tüberküloz yani verem hastalığına yakalandı. Çöplük, köyümüze yaklaşık 1 kilometre civarında bir uzaklıkta bulunuyor. Bu yüzden bizim hayvanlarımız, çöplüğe otlamaya gidiyor. Ayrıca çöplüğe giden başıboş köpeklerde, çöplükteki hastalıkları tutup hayvanlara bulaştırıyor. Verem hastalığına yakalandığı için 40 tane hayvanımız itlaf edildi. 40 tane hayvanımız vardı, bu yüzden devlet tarafından mecburi kesime götürüldü. Bunun karşılığında bizlere de çok cüzi bir miktarda ödeme yapıldı. Mağduruz. Şuanda hiç hayvanım kalmadı” açıklamasında bulundu. “YENİDEN HAYVAN ALMAYA KORKUYORUZ” Çiftçilikle geçindiklerini ve hastalığın tekrar bulaşma riskinden dolayı hayvan almaya korktuklarını belirten Hamide Hüseyinbaş, şöyle konuştu: “Bu yüzden köyümüze büyük bir ahır yaptırdık ve ahırda 40 tane büyükbaş hayvanımız vardı. Fakat bu sığır tüberkülozu nedeniyle hayvanlarımızın hepsi telef oldu. Şu anda hiçbir hayvanımız yok. Ayrıca yeniden hayvan almaya da korkuyoruz. Yeniden hasta olacak ve yeniden hayvanlarım telef olacak diye korkuyoruz. Ayrıca bizim, kendi sağlığımızda tehdit altında. Çünkü tüberküloz nefes yoluyla bulaşıyoruz. Bizlerde hayvanlara bakmak için ahıra girdiğimizde bize de kolaylıkla bulaşabilir. Veteriner hekimlerin bu konuda bizlere ciddi uyarıları bulunuyor. Çocuklarımız ve bizler, bu hayvanların sütünü, yoğurduğunu, peynirini yiyoruz. Arta kalanlarını da ilçede satıyoruz. Bu hastalıktan sonra artık bir şey yemeye korkuyoruz. Süt ürünleri tüketmeye korkuyoruz. Hastalıklı hayvanların süt ürünlerinden çiğ oluşuyor, bu insanlara kolaylıkla bulaşabiliyor. Korktuğumuz için zaten artık süt ürünleri bir şey yemiyor ve evime de almıyorum”. Öte yandan, Devrekani Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Engin Altıkulaç, Kanlıabat köyünün 6 ay karantinaya alındığının ve buradaki yaklaşık 40 hayvanında tüberküloz hastalığı nedeniyle itlaf edildiğini doğru olduğunu belirtti.Bölge de başlatılan arındırma işleminin devam ettiği açıklandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz