Uludere ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde oturan Mihriban Altürk, şiddet gördüğü gerekçesiyle 2 çocuğunun babası Metin Şengil'e boşanma davası açtı. 15 Nisan günü bir araya gelen çift, 28 Nisan’da görülecek olan duruşmada anlaşarak boşanmaya karar verdi. 21 Nisan'da akşam saatlerinde kızı T. ve kız kardeşi ile Yeşilova Mahallesi'nde yürüyen Mihriban Altürk, eşi Metin Şengil'in pompalı tüfekli saldırısına uğradı. Saldırıda saçmaların isabet ettiği Mihriban Altürk ile kızı T.Ş. yaralandı. İhbar üzerine gelen ambulansla Uludere Devlet Hastanesi'ne kaldırılan, buradan da Şırnak Devlet Hastanesi'ne sevk edilen yaralılardan Mihriban Altürk, kurtarılamadı. Altürk’ün cenazesi Uludere ilçesinde toprağa verilirken, kızı da tedavisinin ardından taburcu edildi. Olayın ardından kaçan ve 23 Nisan'da Uludere İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek teslim olan Metin Şengil, işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece 'boşandığı eşi kasten öldürmek', 'alt soya karşı hayati tehlike geçirmesine sebebiyet verecek nitelikte silahla kasten yaralama' suçlarından tutuklandı.
'BOŞANMAK İSTEMİYORDUM'
Tutuklu sanık Metin Şengil, Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıktı.
Duruşmaya Şengil’in yanı sıra, Mihriban Altürk’ün ailesi ve tarafların avukatları katıldı. Olayda yaralanan Mihriban Altürk ve Metin Şengil’in 8 yaşındaki kızları T.Ş. ise pedagog eşliğinde SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Sanık Metin Şengil hakkında okunan iddiaların ardından savunma yaptı. Şengil, eşi ile birbirlerini sevdiğini ve ailesine çok düşkün olduğunu, pişman olduğunu belirterek, “Pişmanım. Birbirimizi sevdiğimize ve çocuklarıma düşkün olduğumu herkes biliyor. 2019 da eşim ile birlikte doktora geldik. Eşim hastanede tedavi görürken daha önceden tanıdığım bir adamı, eşimin ablası ile birlikte eşimin bulunduğu odada gördüm. İlk kavgamız orda başladı. Daha sonra aynı adamı evimizde gördüm. Hastanedeyken eşimin abisi geldi kendi evine götürdü. Akrabalarımız bizi barıştırmak için kayınpederim ile bir araya getirdiler. Toplandığımız evde kayınpederim bana saldırdı. Uludere’de herkesi araya soktum boşanmamak için. Eşimi sevdiğim için boşanmak istemiyordum. Beni tehdit ettiler. Mecbur kaldım" diye konuştu.
Çekişmeli boşanmak yerine eşi tarafından şantaj ile anlaşmalı boşanmaya karar verdiğini iddia eden Şengil, Antalya’da çalıştığı sırada eşi tarafından Uludere’ye çağrıldığını söyledi. Şengil, Bayram alışverişi yaparak çocuklarına hediye aldığını ve bu hediyeleri onlara vermek için evlerine doğru gittiğini anlatarak, şunları söyledi:
“Eşim ile ablasını tarım müdürlüğünün orada gördüm. Eşimin kardeşini görmedim. Görseydim araçtan inmeyecektim. Eşimin beni tuzağa düşüreceğini bilmiyordum. Eşimle, zorla kaçırıyormuşum gibi yapmayı planladık. Eşimi vurma gibi bir isteğim olsaydı uzaktan ateş ederdim. Ses mermilerini önce taktığımı sanıyordum ama gerçek mermileri önce takmışım. Aramızda 2-3 metre vardı. Aramızda tartışma çıktı. Av tüfeğinin kemeri tetiğe takıldı. Tartışma sırasında silah 3 el ateş aldı. İlk patlamada kızım yaralandı. Eşim vurulduktan sonra panikledim olay yerinden kaçtım. Olaydan sonra hastanenin arkasından eşim ve kızımın durumlarını merak ettim. Durumlarının iyi olduğunu öğrendikten sonra ortadan kayboldum. 3 gün sonra eşimin vefat ettiğini öğrendim. Ondan sonra da teslim olmaya karar verdim.”
‘ANNEME 2 DEFA SIKTI’
Kızları T.Ş. ise pedagog eşliğinde SEGBİS üzerinden mahkeme heyeti tarafından dinlendi. T.Ş., “Ben, annem, teyzem ve kardeşim çarşıya gidiyorduk. Sonra silah sesleri geldi. Ben ve annem yaralandık. Silahın nasıl patladığını bilmiyorum. Babam arabadan indiğinde elinde silah vardı. Ben kaçarken yaralandım. Annem de kaçtı. Babam peşimizden geldi. Sonra tekrar silah sesi geldi. Babam ilk önce benim peşimden geldi sonra annemin peşine takıldı. Anneme 2 defa sıktı” dedi.
‘HER SEFERİNDE KIZIMI DÖVÜYORDU’
Öldürülen Mihriban Altürk’ün babası Abdülkerim Altürk, Metin Şengil’in yalan söylediğini ileri sürerek şunları anlattı:
"“Kızıma köle muamelesi yapıyordu. Metin’in bütün söyledikleri yalan. Kızım 8 defa eve geldi. 5 defa şikayette bulundu. Her seferinde kızımı dövüyordu. Her seferinde Kuran’a el basıyordu. Ben her seferinde kızıma yuvanı bozma, diyordum. Geri kocasının yanına gönderiyorduk. Emniyet mensupları bana kızını zorla gönderirsen kızını sığınma evine göndereceğiz, deyince ben de kızımı en büyük oğlumun evine gönderdim. 10-11 Nisan da kızım ve Metin avukata gidip anlaşmalı boşanmak için başvurdular. 28 Nisan’da boşanma kararı çıkacaktı. Bunun gibi psikopatların toplumda yeri yoktur. En ağır cezayı almasını istiyorum. Bu adam evime gelip katliam yapacaktı. Evimin 150 metre ilerisinde kızlarımla karşılaşmış. Orada bu olayı gerçekleştirmiştir. Metin’in ailesi ile olaydan 1,5 ay sonra kimse araya girmeden barıştık. Ama bundan şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.
Okunan mütalaada, mağdurun öldürülmesi için daha önce hazırlık yapıldığı, silah temin edildiği, mağdurun evinde keşif yapıldığı, mağduru takip ettiği, mağdura yönelik kasten öldürmek suçunun işlendiği ve bu suçtan cezalandırılması istendi. Ayrıca tutukluluk halinin devamı istendi. Mütalaanın okunması ardından mahkeme heyeti, Metin Şengil’in tutukluluk halinin devamına, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için bir sonraki duruşmayı 27 Ocak’a erteledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz