Dicle Üniversitesinde (DÜ) Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatih Aslan, Ramazan ayının başladığı bu günlerde vatandaşlara uyarılarda bulundu. Ramazan ayında su içmenin önemine dikkat çeken Aslan, suyun az tüketilmesi halinde çeşitli sağlık sorunlarının oluşabileceğini ifade etti. İftardan sahura kadar geçen süre içerisinde minimum 11-12 bardak su içilmesi gerektiğini vurgulayan Aslan, hayvansal ürünlerin yanı sıra, tok tutucu özelliği olan baklagillerin de sahurda tüketilebileceğini kaydetti. Aslan, korona virüsü hafif atlatan hastaların oruç tutabileceklerini, kan sulandırıcı ilaç kullananlar, metabolik sendromu olanların gebe ve bebek emziren kadınların, büyüme çağında olan çocukların Ramazan ayında oruç tutmasını pek önermediklerini belirtti.
"SAHURA MUTLAKA KALKINMALI"
Oruç tutan vatandaşların mutlaka sahura kalkması gerektiğini ifade eden Aslan, sahurda çok ağır yemekler yerine biraz daha hafif yiyeceklerin tüketilmesi gerektiğini söyledi. Peynir, yumurta, süt, yoğurt gibi gıdaları öneren Aslan, 'Ya da hafif bir çorba, zeytin yağlı sebze yemekleri de olabilir. Bunlar bizim olmazsa olmazlarımızdandır. Tok tutucu özelliği vardır. Özellikle hayvansal ürünler için söylüyorum. Bunlar haricinde çok yağlı yemeklerin tüketilmesini istemiyoruz. Kan şekerini aşırı yükselten gıdaların tüketilmesini istemiyoruz. Bol proteinli hayvansal ürünlerden besleneceğiz. 16-17 saatlik açlık olduğu için kimisi bu açlığa fazla dayanamıyor. Bazen de kuru fasulye, nohut, mercimek hafif de olsa yapılabilir. Bunların da tok tutma özelliği vardır. İftarda ise yine et yemekleri, sebze yemekleri tüketilebilir. Tabi ki yine yoğurdumuz, ayranımız olacak. Kafeinli içecekleri istemiyoruz. Fazla tüketildiği zaman, birden tüketildiği zaman sonrasında reflü, hazımsızlık, baş ağrısı yapabiliyor. Yetişkin bir insan günlük kilogram başına 30 cc su tüketmesi lazım. İdeal 70 kiloda bir insan yaklaşık 2.1 litre su tüketmesi lazım. Yaklaşık 11-12 bardak şeklinde su içmesi lazım. Bunun 5-6 bardağını iftarda, 5-6 su bardağını da sahurda tüketmesi lazım. İftardan sonra belirli aralıklar tüketilmesi lazım. Birden içmesini istemiyoruz. Eğer kabızlık şikayetleri oluyorsa muhakkak kuru baklagiller tüketmesi lazım" dedi.
"KORONA VİRÜS HASTALARIMIZ ŞİKAYETLERİNE BAĞLI OLARAK DOKTOR TAVSİYESİYLE ORUÇ ALABİLİRLER”
İftardan sonra şekerli, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıların tüketilebileceğini aktaran Aslan, "Muhallebi, sütlaç, güllaç tarzında tatlılar yenilebilir. Ya da meyve yenilebilir. Kan sulandırıcı ilaç kullananlar, metabolik sendromu olanlar, gebe ve emziren annelerimiz, büyüme çağında olan çocuklarımız Ramazan ayında oruç tutmasını pek önermiyoruz. Tabi ki doktor onayı alacak şekilde tutabilirler. Ama tutarlarsa özellikle kalp rahatsızlıkları, tansiyon hastalıkları olanlar için söylüyorum tuzsuz, ya da günlük 1-2 gram tuz olacak şekilde tüketilebilir. Yediği gıdalar hangisi olursa yarım yağlı olacak. Hayvansal yağlardan uzak duracak. Bunlar kuyruk yağı, iç yağı, tereyağı, margarin olmayacak yemeklerinde. Zeytinyağı ya da ayçiçek yağı olmasını istiyoruz. Korona virüs hastalarımız şikayetlerine bağlı olarak doktor tavsiyesiyle oruç alabilirler. Evde hafif atlatıyorsa, tat, koku kaybı yoksa, iştahsızlığı fazla yoksa sahuruna kalkar, iftarını yapar. Bunları belirli aralıklarla yapar. Bir gün önceden baş ağrısı, mide bulantısı, şekerde düşmeler, tansiyon yükselmeleri, kan değerlerinde ciddi değişikler olursa önermiyoruz. Korona virüsü hafif derecede atlatanlar tutabilir" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz