"Yaptığımız araştırmalarda 2012'de taş ocağı açılması için ÇED süreci başlamış. Bu sürede 28 hanenin fikri bile alınmamıştır. Neden bizim köylümüzün fikri alınmadan bu kararın alındığını soruşturduğumuzda karşımıza taş ocağı adresi Aydınyayla Köyü olarak çıkmıştır. Sanki taş ocağı Aydınyayla Köyü'nde yapılacak gibi süreç işlenmiştir. ÇED sürecinin halktan saklandığını görmekteyiz. Taş ocağının içinde tapulu fındık bahçeleri ve içme su kaynaklarımız bulunmaktadır. Biz burada taş ocağı istemiyoruz."
Köylülerin avukatı Yakup Okumuşoğlu isefirmanın taş ocağı için aldığı ruhsat ve izinlere karşı Zonguldak Bölge İdari Mahkemesi'nde dava açtıklarını söyledi. Okumuşoğlu, şöyle konuştu:
"99hektarlık bir alan için maden işletim ruhsatı verildiğini, 9.6 hektarlık bir alan için ÇED süreci yürütüldüğünübelirledik.25 hektarın altında kalanlarda ÇED kararı gerekli değildir. 25 hektarın üzerinde olan alanlarda ÇED raporu gereklidir. 9.6 hektarlık alanda ÇED süreci yürütülmesi tamamen ÇED raporu sürecinden kaçılmak için yapılmıştır. Bakanlık ise 35.5 hektarlık alanda kesim izni vermiş.ÇED yürütme hükümlerine aykırı bir durum var. ÇED süreci yürütülmemiş bir alanda böyle madencilik faaliyeti içinruhsat verilemez."
Köylüler, tepkilerini dile getirdikten sonra dağılırken, firma yetkilileritaş ocağı işletmesi için gerekli izinleri aldıklarını, her şeyin yasal olduğunu söyledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz