Koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında, temsilen kılınan cuma namazı, bu hafta Kuzey Ankara Camisinde kılındı. Çok az sayıda kişinin katıldığı namazı, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Üyesi Fatih Okumuş kıldırdı. Okumuş, namaz öncesi, 'Aile: Huzur ve Güven Kaynağı' başlığıyla okuduğu hutbede, "Ailemiz, boşluğu asla doldurulamayan en kıymetli hazinemizdir. Rabbimizin eşsiz kudretiyle bizlere lütfettiği değerli bir nimettir. Dünyada mutluluk, ahirette kurtuluş vesilemizdir" dedi.
'EVLERİMİZİ MESCİDE ÇEVİREBİLİRİZ'
Daha sonra koronavirüs salgınına değinen Okumuş, şunları söyledi:
"İçinde bulunduğumuz süreç hepimize zor, bunaltıcı ve gergin günler yaşatıyor. Salgın hastalığın yayılmaması için vaktimizi büyük ölçüde evlerimizde geçiriyoruz. Bu süreç sabrımızı ve irademizi deniyor, sahip olduğumuz nimetlerin kıymetini bir kere daha hatırlatıyor. Ancak bütün olumsuzluklarına rağmen, böyle bir sınav bizim için nice hayırlar barındırabilir. Bugünlerde gönlümüzce evden çıkamamanın, camiye gidememenin, cemaatle namaz kılamamamın hüznünü hissediyoruz. Minarelerden yükselen ezan ve dualarla teselli bulmaya çalışıyoruz. İnşallah bugünler geçecek, hep birlikte camilerimizde omuz omuza, Rabbimizin huzurunda birlikte ibadet edeceğiz. Ancak o vakte erişinceye kadar evlerimizi mescide çevirebiliriz. Çoluk çocuğumuzla birlikte cemaat halinde namazlarımızı eda edebiliriz. Yine bu süreçte okullarına hasret kalan çocuklarımız, günlerinin tamamını evde geçiriyor. Uzaktan eğitim vesilesiyle evlerimiz birer mektebe, eğitim yuvasına dönüştü. Elbette bu süreçte anne-babalar olarak yavrularımızın eğitimi konusunda bize düşen yükümlülükler de var. Birlikte oluşumuzu fırsat bilerek çocuklarımıza daha fazla vakit ayıralım. Dünyalarını keşfetmek ve aramızdaki bağı güçlendirmek için onlarla sohbet edelim. Sorularını itinayla cevaplayalım, kitabın değerini ve bilginin kıymetini anlatalım. İlgisizliğimiz sebebiyle çocuklarımızı sanal aleme mahkum etmeyelim. En verimli çağlarının ekran önünde heba olmasına fırsat vermeyelim."
Kaynak: Diyarbakır Söz