Adana Büyükşehir Belediyesi'nce düzenlenen 'Deprem Eylem Planı Çalışma Toplantısı'na İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeydan Karalar, Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Süleyman Pambal, Prof. Dr. H. Tarık Şengül, Prof. Dr. Alper İlki, Prof. Dr. Bahar Yetiş, Prof. Dr. Barış Binici, Prof. Dr. Ebru Voyvoda, Prof. Dr. Kayıhan Pala, Prof. Dr. Murat Şeker, bazı CHP milletvekilleri, ilçe belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı. Zeydan Karalar, düzenlenen toplantının amacının depremin üstesinden gelmek olduğunu belirtti. Deprem felaketinde kendisinin oturduğu yere çok yakın bir binanın yıkıldığını anlatan Karalar, hızlıca çöken yapının başına gittiğini belirterek, "Gördüğüm ilk sorun; depremin ardından vatandaşlarımızın araçları ile çıkmasından dolayı trafiğin kilitlenmesiydi. Bundan dolayı iş makineleri enkaza zor ulaştı. Bu sorunların üstesinden geleceğiz. Adana'nın MR'ı çekeceğiz. Nerelerde hazırlık yapmamız lazım, bunu göreceğiz" dedi.
'KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ BİR MİLAT OLMALI'
Ekrem İmamoğlu da benzer bir toplantının geçenlerde İstanbul'da yapıldığını belirterek, "Vatandaşlarımızın yarasını sarmak için mücadele ediyoruz; acımız büyük. Bu sorunun temelini, sebebini tespit edip, sağlam bir yolculuğu ülkemize yaşatmak zorunda olan insanlarız. Vatandaşlarımızın deprem ile ilgili kaygılarını kendilerini yanıltmadan, günü kurtarmadan, sağlıklı bir şekilde geleceği inşa etmek adına gidereceğiz. Ne yazık ki; coğrafya itibarıyla bu kentlerimizde 6 -7 şiddetinde depremler yaşanmaya devam edecek. Bu yüzyıllardır devam eden bir gerçek. Bunu engellememiz mümkün değil. Fakat mümkün olan bir şey var. Kentlerimizi bilimin ışığında yıkıcı deprem ve afetler için dayanıklı hale getirebiliriz. Kahramanmaraş depremi, bir milat olmalı. 99 depreminden dersler alınsaydı; bu kadar insanımızı kaybetmezdik. Buradan söz veriyoruz. Bizler görevde olduğumuz sürece, hiçbir zaman böyle bir ortamı memleketimize yaşatmayacağız. Hep birlikte söz verip, arkasında durmamız gerektiğini söylüyoruz" diye konuştu.
Toplantıya katılan Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür de "Eğer Adanalılar, benden 'Rahat rahat evinize giriniz' dememi bekliyorlarsa; üzgünüm, söyleyemeyeceğim. Bilimsel bulgular neyse onu söylemek durumundayım. Size bir çözüm getireceğimi umuyorum. 50 bin kişi, 1 gecede, 1 dakikada öldü. Fakat bu bilinmeyen bir deprem değildi. Yıllardır söyleniyordu. Bu ülkeyi yönetenler ve bizler hiçbir şey yokmuş gibi yaşama devam ediyoruz" dedi.
'DEPREMLER, BİZİM KADERİMİZ DEĞİL'
Adana Havzası'nın deprem levhasına yakın olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Görür, "Dünyanın en büyük depremleri, levha sınırlarında meydana gelir. Bu durum, milyonlarca sene devam edecektir. 'Adana'ya deprem bir şey yapmaz' diyemeyiz. Fakat Adana, depreme dirençli hale getirilebilir. Eğer Türk milleti olarak neslimizi burada sürdüreceksek; depreme direnen kentler oluşturabiliriz. Tıpkı Japonlar, Amerikalılar ve Çinliler gibi. Adanalılar da Türkiye'ye örnek olmalı. Depremler, kaderimiz değil. Bu iş, öyle zor değil. Kent dediğimiz zaman 6 tane bileşen var; yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoku, çevre-ekosistem ve ekonomi. Depremler, 13 milyon yıl önce başladı ve devam edecek. Durduramazsanız. Yapılacak tek şey; deprem dirençli yerler yapmak. Siyasiler yapacak, sizin gücünüz ise oylarınız. Talep edeceksiniz. 'Depremde ölmek istemiyoruz, çocuklarımızı feda etmek istemiyoruz' diye pankart kaldıracaksınız. Deprem, siyaset üstü meselesidir. Parti ayırmaz, bunu unutmayın" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz